"Ünlü" adını verdiğimiz sesler ağız yolundan çıkarılırken dil, öne ve arkaya doğru hareket eder. Dilin arkaya doğru hareket etmesi sonucunda kalın ünlüler, öne doğru hareket etmesi durumunda ise ince ünlüler çıkarılır.
Kalın (art) ünlüler; a, ı, o, u' dur.
İnce(ön) ünlüler ise e,i,ö ve ü' dür.
Göğüs ve karın boşluklarını birbirinden ayıran ince ve geniş kas.
Dudakların Durumuna Göre Ünlüler
Ünlüler çıkarılırken dudaklar düz ve yuvarlak olmak üzere iki şekle girerler. Dudağın düzleşmesiyle çıkan ünlülere düz ünlüler; yuvarlaklaşmasıyla çıkan ünlülere ise yuvarlak ünlüler adı verilir.
Düz ünlüler; a,e,ı,i' dir.
Yuvarlak ünlüler ise o, ö,u,ü' dür.
Söylenen ya da okunan bir metnin solunum yerlerinin oluşturduğu, söz söyleyenin yorulmasına engel olan beklemelerdir.
Konuşurken hava ihtiyacımızı karşılayabilmemiz için az veya çok duraklamalar yapmak zorundayız. Çünkü sesimizi belirli bir süre uzatabiliriz; ama sonunda soluğumuz tükenir, duraklayıp yeniden soluk almak zorunda kalırız.
Açıklamalarıyla 106 Diksiyon ve Hitabet Terimi
Anlam bozukluğu vermemek için iki kelime arasında verilen durak. Örnek: Birinci geldi. Örnek: Bir inci geldi.
Duraklamalar, konuşmada noktalama işaretleri anlamındadır.
Kelimedeki bir veya birkaç sesin, dilin ses özelliklerinden kaynaklanan sebeplerle düşmesi olayıdır. Örnek: ısı+cak > sıcak., akıl-ı= aklı, ufak-cık = ufacık
Zihinsel etkinlik konuşmanın görsel ve işitsel ögelerle ifade edilmesinden önceki süreçtir.
Konuşmacı işe önce zihinsel oluşumlarla başlar, sonra bu oluşumları dilin kalıplarına aktarır, bu kalıpları seslendirir, en sonunda da jestlerle, ses ve söz halinde sunar.
1. Konuşurken kelimenin aslında olmamasına karşın kelimeyi söylerken yeni seslerin eklenmesi. Örnek: ilimon, seninlen
2. Konuşurken çeşitli nedenlerle sözcüklere yeni ses ve heceler eklenmesiyle bu kusur meydana gelir. "giderken" yerine "giderkene", "ondan sonra" yerine "ondan sonracığıma" demek gibi
1. Bir dilin seslerini ve seslerle ilgili özelliklerini inceleyen dil bilgisi dalına denir.
2. Bir dili seslerinin oluşumları, boğumlanma özellikleri, kelimelerdeki sıralanışları, yüklendikleri görevler ve uğradıkları çeşitli değişmeler açısından inceleyen gramer dalıdır.
Konuşmada akıcı olamama durumu.
Ses organlarının genel tembelliğidir ve en çok karşılaşılan durumdur. Bu genel gevşeklik genel bir konuşma sönüklüğüne yol açar. Gevşekliği gidermek için dişleriniz arasına bir kalem sıkıştırın ve aşağıdaki cümleleri hızla okuyun.
● Bir berber bir berbere bre berber beri gel diye bar bar bağırmış.
● Biz de bize biz derler, sizde bize ne derler?
● Pireli peyniri perhizli pireler teperlerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.
"R" ünsüzünün boğazdan çıkarılmasıyla, "r" nin "ğ" ya da "v" gibi çıkması biçiminde kendini gösteren bir bozukluktur.
Bu sorun şu çalışmayla giderilebilir. Derin bir nefes aldıktan sonra dil ucu damağa değdirilip dil titretilmeli, yüksek bir sesle dilin aynı noktadan titretilmesine dikkat edilerek "rap rap rap / rap rap rap " heceleri tekrar tekrar seslendirilmelidir.
Ayrıca "r" nin çokça olduğu tekerlemeler söylemek ve "ra" "re" , "rı" , "ri"... Biçiminde "r"yi ünlülerle birlikte telaffuz etmek gılamanın önüne geçmek için faydalı olacaktır.
Bu nefese omuz nefesi de denilmektedir. Çünkü nefes alırken omuzlar kalkıp üst göğüs genişler, diyafram aşağı inmez hatta biraz yükseldiği için karın içeri girer. Bu nefes alma şekli düzgün bir diksiyon için uygun değildir.
Hareket Eden Boğumlanma Organları
Bunlar çene, dudaklar, dil ve yumuşak damaktır. Dilinizin damağınızın gerisine doğru götürdüğünüzde orda yumuşak bir bölge hissedeceksiniz. Bu bölgeye yumuşak damak adı verilir.
Hareket Etmeyen Boğumlanma Organları
Bunlar dişler, diş etleri ve damaktır. Boğumlanmayı bu organlarımızın çeşitli hareketleriyle elde etmek mümkündür. Bu organlarımız kaslarla ilgili oldukları için bu kasların eğitilmeleri boğumlanmamızın düzgün bir şekilde gerçekleştirilebilmesini sağlamaktadır.
Ses yolundan çıkarken gırtlak, damak, dişler ve dudaklar gibi herhangi bir engelle karşılaşmadan direkt çıkan seslere ünlü (sesli) harf denir.
Bir ünlüyle iyice uyuşmuş bir boğumlanma gürültüsüyle meydana gelen harflere de ünsüz (sessiz) harf denir.
Ağzımızdan bir kerede çıkan ses topluluğuna hece denir. Heceler birleşerek kelimeleri meydana getirmektedirler.
Ekili söz söyleme sanatıdır.
Tıslama da denilir. Genelde "s" ünsüzü ile ilgilidir. Dişlerin yapısındaki bozukluk ya da abartılı boğumlanmadan kaynaklanır. Seyrek diş sıralaması "s" ünsüzünün hatalı çıkarılmasına sebep olur. Mutlaka dişlerdeki bu bozukluğun giderilmesi gerekir.
Alıştırmalar "s" nin doğru telaffuzu için yardımcı olacaktır.
Sa-se-si-so-su-sı-sö-sü
Zas-zes-zis-zos-zus-zıs-zös-züs
Sas-ses-sis-sos-sus-sıs-sös-süs
As-es-is-os-ıs-ös-üs
Bas-bes-bis-bos-bus-bıs-bös-büs
Asa-ese-isi-oso-usu-ısı-ösö-üsü
Anlatımı daha güzel ve etkili duruma getirmek için aralarında ses benzerliği bulunan yakın, aynı ya da zıt anlamlı sözlerin yan yana kullanılmasına ikileme denir. Örneğin: mırın kırın, tıklım tıklım, gürül gürül gibi.
Diğer Diksiyon ve Hitabet Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Diksiyon ve Hitabet Terimleri Sözlüğü