Kutsal toprakların bulunduğu yarımada.
Cennetle cehennem arasındaki bölge
1- Hacı adaylarının "vakfe" yapmak üzere arefe günü toplandıkları, Mekke'nin güneydoğusunda bulunan bir bölgedir. Vakfe haccın farzlarından biridir. Zilhiccenin dokuzuncu günü olan Arefe günü, yani Kurban Bayramı'ndan bir gün önce hacıların dua ederek bekledikleri alan. Arafat, Mekke'nin yirmi kilometre doğusundadır. Arafat tepesinin diğer adı ''Rahmet dağı' anlamında 'Cebelürrahme' dir.
2- Sözlükte; bilme, anlama ve tanıma anlamlarındaki a-r-f kökünden türeyen "Arafat", Mekke'nin 25 km. güney doğusunda ova görünümünde düz bir alanın adıdır. Doğu, kuzey ve güneyi dağlarla çevrilidir. Arafat, Hıll bölgesinde Harem sınırları dışında kalır. Harem sınırı ile Arafat arasında Urene vadisi vardır. Arafat'ın ortasında "Cebel-i Rahme" (rahmet dağı), batısında"Nemîre Mescidi" yer alır. Arafat, günümüzde ağaçlandırılmış ve dokuz oto yol ile Müzdelife'ye bağlanmıştır. Haccın aslî rüknü olan vakfe burada yapılır.
Sami dillerinin batı lehçelerini içine alan ve milattan önceki dönemlerde kullanılmış bulunan ölü bir dil.
Açıklamalarıyla 1545 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi
Kuran’a, İslam inanışına göre bütün ölülerin, kıyamet günü Tanrı tarafından diriltilip bir araya toplanacakları yer.
Bayram günlerinden bir gün öncesine verilen isim.
Sözlükte; bilme, anlama ve tanıma anlamlarındaki a-r-f kökünden türeyen "Arefe" zilhicce ayının 9. (kurban bayramından bir önceki) gününe verilen isimdir. Arafat vakfesi bugün yapılır.
Sonradan olma, sonradan ortaya çıkma, geçici olan.
1. Bilen, bilgili, çok anlayışlı, sezgili, herkesin anlayacağı kadar açık söylenmeyen bir sözün gerçek anlamını kavrayan.
2. Allah’ı ve yaratmış olduğu varlıkları gerçek yönüyle bilen kişi.
Dinî bayramlardan bir önceki gün.
Geçici olarak vadesiz verilen ödünç; bir malı bağışlamadan, faydalanması için başkasına vermek ve buna karşılık da ondan bir şey almamak.
1- Mecazî anlamda, ilahî hükümranlık tahtı demektir.
2- İslâm'a göre, bütün âlemi kuşatan, sınırlandırılması ve takdir edilmesi insan aklının dışında kalan ve gerçeğini Allah'ın bildiği yüce bir makam.
Kolay.
Uzatma (çekme) işareti.
Hz. Muhammed (sav)'i görmüş, onunla sohbet etmiş ve müslüman olarak vefat etmiş kimselerdir.
Ashab-ı Kiram ya da Eshab-ı Kiram ("Ulu Ashab" veya "Ulu Sahabeler"), sahabelere verilen isimdir. Daha çok bir hürmet ifadesidir. Eshab kelimesi, sahibin ve sahabe kelimesi de sahabin çoğuludur. Sahabi, Hz. Muhammed'i hayatta ve peygamber iken bir an gören, eğer kör ise, bir an konuşan büyük veya küçük, mümine denir. Sahib kelimesi de bu manadadır. Sahabe de eshab manasınadır.
Rasul-i Ekrem (s.a.v)'in mescidinde devamlı oturanlar. Mescidi Nebevinin avlusunda mescide bitişik olan odalarda kalan, evi ve ailesi bulunmayan, bütün günlerini Peygamber (s.a.v)'i dinlemeye, ilim öğrenmeye ayıran kişiler.
Allah’a vermiş oldukları sözü dünyada bozmayan, kendi kazançlarından ziyade Cenab-ı Hakk'ın lütuf ve ikramına kavuşacakları ümid edilenler. Allah'a itaatleri ve amelleri iyi olup ahirette amel defterleri sağ taraftan verilecek olanlar. Mukaddesatçılar. Sağcılar. Cennetlik olanlar.
Bedir Savaşı’nda Hz. Peygamber’in yanında bulunan ve savaşa katılan sahabeler. Bedir Savaşı’na katılan sahabelerin sayısı üç yüz civarındadır. Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in hadislerinde, kendilerinin üç katı olan Mekkeli müşriklerle yapılan ilk savaşta büyük kahramanlık gösteren Ashabı Bedir övülmüştür. Hz. Muhammed’in, savaş esnasında yapmış olduğu şu dua Ashabı Bedir'in önemini gösterir:
“Ey Allah’ım! Eğer bu insanlar bugün yok olurlarsa, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmaz...” (Hadis-i Şerif)
Kur'an-ı Kerîm'in onsekizinci suresinde anlatılan ve sureye adını veren bu olay, Allah inancına sırt çevirip putperestliğe saplanan kavimlerini terkederek şehirden ayrılan ve bir mağaraya sığınan hâlleriyle insanlara ahiret inancı ve ölümden sonra dirilme.
Diğer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü