Kökleri yukarıda, dal ve budakları aşağıya doğru sarkan cennet ağacı.
1. Ziyaret edilen üstü kapalı veya yarı açık mezar.
2. Sahabeler, büyük âlimler, şehitler, veliler, hükümdarlar, vezirler ve tarihte önemli işler başarmış kişilerin mezarları üzerine yapılan ve üzerleri kubbelerle örtülü bina. Müslüman olmayanların mezarları üzerine yapılan binalara türbe denilmez. İslam dini, türbelerin ziyaret edilmesinde bir sakınca görmez. Çünkü türbe, bir kabir olduğu için kabirleri ziyaret etmek insanlara ölümü hatırlatır. İslam dini, türbe ziyaretinde, ölüden yardım isteyip dilekte bulunmayı, ona adakta bulunmayı, mum yakmayı, çaput bağlamayı, para atmayı kesinlikle yasaklar.
Türbelerin bakımı ile uğraşan ve gelen ziyaretçileri bilgilendiren görevli, türbe bekçisi.
Kendini başkasından üstün bilmek, ayıplarını görmeyip kendini beğenmek, yaptığı
ibâdetleri, iyilikleri beğenerek, bunlarla övünmek.
Açıklamalarıyla 1545 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi
Kibir demektir.
Kurban bayramı günlerinde ibadet niyetiyle kesilen kurban demektir.
Mekkeli müşriklerle 625 tarihinde yapılan ve komutanın emrine uymanın önemini ifade eden savaş.
1. Kardeşlik.
2. Dostluk, bağlılık
Mekke civarında kurulan panayırlardan birine verilen ad.
Fıkıh ilminin dört büyük kısımlarından biri olan cezalarla ilgili bölüm.
Bilginler, din bilginleri.
Büyük alimler demektir.
İslâm inancına göre bütün peygamberler, peygamber olmaları yönüyle eşit kabul edilir ve aralarında bir ayırım yapılmaz. Ancak görevinin büyüklüğü ve Cenab-ı Hak nezdindeki yeri bakımından aralarında derece ayrılığı bulunabilir.
Peygamberlerin bazıları "ulü'l-azm" yani "yüksek azim ve sebat sahibi" olarak nitelendirilmiştir. Bu Peygamberler 6 tanedir;
İslâm âlimleri bu âyette bahsedilen ulü’l-azm peygamberlerin Hz. Nuh, Hz. İbrâhim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (sav) olduğunu söylemişlerdir.
İslâm inancına göre bütün peygamberler, peygamber olmaları yönüyle eşit kabul edilir ve aralarında bir ayırım yapılmaz. Ancak görevinin büyüklüğü ve Cenab-ı Hak nezdindeki yeri bakımından aralarında derece ayrılığı bulunabilir.
Peygamberlerin bazıları "ulü’l-azm" yani "yüksek azim ve sebat sahibi" olarak nitelendirilmiştir. Bu Peygamberler 6 tanedir;
İslâm âlimleri bu âyette bahsedilen ulü’l-azm peygamberlerin Hz. Nuh, Hz. İbrâhim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (sav) olduğunu söylemişlerdir.
1- Hac mevsimi dışında yılın herhangi bir zamanında Kabe'yi ve kutsal yerleri ziyaret etmeye Umre denir.
2- Sözlükte ziyaret etmek, uzun ömürlü olmak, evi mamur etmek, bir yerde ikamet etmek, Allah'a kulluk yapmak, korumak ve mal çok olmak anlamlarındaki "a-m-r" kökünden türeyen "umre" bir hac terimi olarak belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girip tavaf ve sa'y yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkarak yapılan ibadete denir.
3. Hac mevsiminin dışında, ihramlı olarak Kâbe’yi tavaf edip Safa ile Merve arasında say yaptıktan sonra tıraş olmak suretiyle ihramdan çıkarak yapılan ibadet; Kâbe ziyareti. Hz. Peygamber umre yapmayı teşvik etmiştir.
Öge, ilke, eleman.
Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, san.
Fikir, sanat ve endüstri alanında çok büyük bir gelişme göstermiş olan, medenileşmiş, medeni.
1-Medeniyet.
2-Bir ülkenin maddi ve manevi varlıkların fikir sanat çalışmaları ile ilgili niteliklerin tümü.
1- Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk.
2- Toplumsal çevreye veya bir duruma uyma, uyum sağlama, intibak, entegrasyon.
Diğer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü