Bir haberi yahut bir işi yapma veya yapmama huşusundaki azmi, iddiayı (sözü); vallahi, tallahi şeklinde, Allahü teâlânın ism-i şerîfini anarak veya dinin izin verdiği sözlerle kuvvetlendirmek.
Yeminini bozan bir kimsenin on fakiri sabah akşam doyurması ya da giydirmesi veya bunlara gücü yetmeyenin üç gün peş peşe oruç tutmasıdır.
Bir kimseyi, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi veya bir göreneği yermek için yazılmış yazı veya söylenmiş söz, taşlama, hicviye, hiciv.
Aksırıp, "Elhamdülillah" diyene, yanında bulunan kimsenin; "Allahü teâlâ sana merhamet etsin" mânâsına söylediği mübârek bir söz.
Açıklamalarıyla 1545 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi
Birinin veya bir şeyin kusurlarını ortaya koymak, hicvetmek.
Hicretten önce Medineimünevvere'nin ismi.
Babası ölmüş olan (çocuk), babasız.
1. Kaba saba, nazik olmayan, eğitimsiz, haşin, saldırgan, düşüncesinde ve inancında aşırı olan.
2. Herhangi bir fikre veya inanışa körü körüne bağlılığını aşırılığa vardıran ve hiçbir karşı düşünceye varlık alanı tanımayan; hoşgörüsüz.
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), fakir, fukara.
1-Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek.
2-Amaç olarak benimsemek.
1-Yürüyen bir noktanın izlediği veya çizdiği yol.
2-Bir gök cisminin hareket etmesi süresince aldığı yol.
Bir işi yapmakla görevli olan.
- Ez-Zâhir : Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Varlığında şek ve şüphe olmayan, her eserinde varlığına deliller, işaretler bulunan yüce Allah.
- Açık, görünen, dış görünüş, insanın dış görünüşü.
- Fıkıh usulü ilminde; sevk edilmediği, kendisi için buyrulmadığı mana, açıkça ve kolayca anlaşılan lafız (söz).
Cehennemde bir ağacın ismi, cehennemliklerin yiyeceği.
Acımasız ve haksız davranan, kıyıcı, zulmeden.
Meydana getirilen zararı (tazmini) telafi etmeye mecbur olan veya tazminat ödemeyi kabul eden kimse; kefil.
Namazda ayakta iken Fâtiha suresinden sonra okunan Kur'an-ı Kerim ayetlerine zamm-ı sure denir. Bu sırada istenirse baştan sona bir sure veya en az üç ayet okunur.
İnsanlar hakkında iyi veya kötü düşünce beslemek, zan ikiye ayrılır. Hüsnü Zan ; İnsanlar hakkında iyi fikir güzel düşünce beslemektir. Güzel bir huydur. İnsanları birbirine yaklaştırır. Kendileri iyi ve temiz olan insanlar başkalarını da öyle görürler.
Müslümanların dinin bir parçası olarak kabul ettikleri tartışma götürmeyen hükümler, namaz ve orucun farz olması gibi.
1. Cehennem bekçisi, cehennemde görevli melekler.
2. Dünyadayken, Allah’ı inkâr etmenin ve emirlerini yerine getirmemenin sonucunda cehenneme girmeyi hak edenleri cehenneme atmakla görevli melek.
Diğer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü