Eğitim Sitesi

Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü

Hâbname

Bir olay, bir kişiyle ilgili düşünceleri sanki rüyada görmüş gibi anlatarak yazılmış eserler. Hâbnameler nesir ya da nazım olabilir. Ziya Paşa ile Namık Kemal'in "Rüya" adlı eserleri bu türe örnektir.

Hâcib

İki ya da daha fazla kafiyeli olan manzumelerdeki bazı sözcük ya da sözcükler. Sözcük anlamı perdeci, perde ağasıdır. Bu şekildeki kafiyelere mahcub adı verilir. Örneğin

Âlem esir-I dest-I meşiyyet değil midir
Âdem zebun-I penç-I kudret değil midir
Avnî

Hâfız-I Kütüb

Kitapları koruyan kişi. Eskiden kütüphaneciler bu isimle adlandırılırdı.

Haile

Tragedya.

Açıklamalarıyla 793 Edebiyat Terimi

Hak

Tanrı'nın adlarından biridir. Gerçek ve adalet anlamında da kullanılır.

Hak Aşığı

Pir elinden bade içmiş, dili çözülüp şiir söylemeye başlamış gerçek aşık.

Hakaniye Lehçesi

Tarihteki ilk Müslüman Türk devleti olan Karahanlı sahasında konuşulup yazılan ve 14. yy’dan itibaren Çağatayca adını alan Doğu Türkçesi.

Halk Edebiyatı

Halk ozanlarının İslamiyetten önceki göçebe kültür döneminin geleneklerini sürdürüp halkın somut yaşamından yola çıkarak oluşturdukları dilsel ürünlerin tümü.

Halk Hikâyesi

Âşıkların anlattıkları, 16. yy.dan başlayarak destanın yerini alan şiirle konuşma dilinin karışımından oluşan, sözlü halk geleneğinde varlığını sürdüren anlatıların genel adı.

Halk Şiiri

1. Anonim, âşık ve dinî-tasavvufi Türk edebiyatının manzum eserleri.

2. Toplum arasından çıkan ve geleneksel yöntemlere ve ilkelere bağlı olarak halk ozanları tarafından yazılıp söylenen veya anonimleşmiş, edebî tür.

Halkbilim

Bir toplumun yarattığı halka özgü kültürel yaratımları, gelenek ve görenekleri, yaşanılan topraklar üzerindeki farklı töreleri inceleyen bilimdalı.

Halkçılar

Cumhuriyet dönemi Türk şiirinde halk şiirine özgü biçimsel ve söyleyişsel özelliklerden yararlanma, şiirlerini bu doğrultuda oluşturmak isteyen kimi şairlere ve yönelimlerine verilen ad.

Halkçılık

Fransız edebiyatında, 1929 yılında Leon Lemonnier ve Andre Therive'nin öncülüğünde ortaya çıkan bir edebiyat akımı.

Hamamiye

Divan edebiyatında hamamı ya da hamamdaki güzelleri betimleme amacıyla yazılan kasidelere verilen ad.

Hamaset

Kahramanlık.

Hamse

Divan edebiyatında beş mesnevinin bir araya gelmesiyle oluşturulan yapıt.

Hane

Divan ve halk edebiyatında dörtlüklerden kurulu nazım türlerinin her bir dörtlüğü.

Hasaset

Sözcük anlamı cimrilik. Ahlaka aykırı sayılan sözcükleri edebi eserlerde kullanmaya denir. Ters anlamlısı "asalet"tir.

Haşiye

Bir metnin altına ya da kenarına konuyla ilgili açıklayıcı bilgiler yazmak. Eskiden yeni kitaplar yazmak yerine mevcuk kitaplar bu notlarla zenginleştirilirdi. Haşiye yazmaya tahşiye, tahşiye yazan kişiye muhaşşi, haşiyeli eserlere de muhaşşa ismi verilir.

Haşv Ya Da Haşiv

Yazıda gereksiz söz bulunması. Eş anlamlı sözcüğü sık sık kullanmak, anlam için gerekli olmayan kelimeler bulundurmak, aynı fikri değişik kelimelerle tekrar etmek, aynı anlama gelen kelimeleri art arda söylemek, yazıya yabancı fikir ve hayal karıştırmak haşivdir. Eskiler seci, söz sanatları ve vezin için yazı veya şiire fazla söz katarlardı. Edebiyatımızda haşiv örnekleri çok fazladır. Ü (ve) edatıyla bağlanan eş anlamlı sözler sık sık kullanılmıştır. Örnek:
Ahd ü peyman, bey ü füruhi, ceng ü harb, etraf ü cevanib, feth ü küşad, ferid ü yekta, ilm ü irfan, medh ü sitayiş, sehl ü asan, vak ü zaman...
Şeyh Galib'in şu beyti haşvin açık bir örneğidir:

Var mı hele söylenmedik söz
Kalmış mı meğer denilmedik söz

Haşv müfsid ve gayr-i müfsid olmak üzere ikiye ayrılır.
1. Haşv-i müfsid: Anlatımı bozan söz kalabalığı için kullanılır. Yazarın neyi nasıl anlatacağı hakkında kesin fikri olmazsa fikir anlaşılmaz hale gelir, maksat ifade edilmez.
2. 2. Haşv-i gayr-i müfsid: Fikri anlaşılmaz hâle sokmayan söz kalabalığı için kullanılır. Kabîh, malih ve mutavassıta olmak üzere üçe ayrılır.
a. Haşv-i kabîh: İfadeye çirkinlik veren fazlalıklar. Söylenmiş bir fikrin eş anlamlı kelimelerle tekrarlanmasında kabîh haşiv görülür.
b. Haşv-i melih: Söze güzellik ve kuvvet kazandırmak için söylenir. Gereksiz gibi görünen bu sözler ikinci derecede anlam ifade ederler.
c. Haşv-i mutavassıta: İfadeye güzellik vermediği gibi çirkinlik de vermeyen fazla söze denir. Pek fark edilmeyen eş anlamlı kelimelerin tekrarıyla meydana gelir.
Bir beytin iki mısrasının baş ve son parçaları arasında bulunan parçalara da haşiv denir.

Diğer Edebiyat Terimleri

İlk Sayfa ... 13 14 [15]16 17 ... Son Sayfa

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Açıklamalı Edebiyat Terimleri Sözlüğü