Okuyucu ya da izleyicide merak ve korku duygularını uyandırarak, endişeli bekleyiş içine sürükleyen gerginlik.
Bir eserde olayların zaman sırasını bozarak geçmiş bir zamana ya da olaya dönme yolu.
Gezilip görülen yerlerin ilginç yönlerinin anlatıldığı düzyazı biçimi.
Aşıkların yolculukta uğradıkları yerleri anlatan methiyeli veya taşlamalı deyişler. Gezmeceler onbirli destan veya sekizli kesik (semai) biçiminde söylenir. Gezilen yerler sırayla anlatılırsa, deyiş, sıra gezmece veya sıralı gezmece adını alır. Kerem'in (Aslı'nın âşığı) Pasin, Erzurum köyleri için söylediği deyişler bilinen en eski gezmecelerdir.
Açıklamalarıyla 793 Edebiyat Terimi
Kasidelerin nesip bölümünden sonra medhiye bölümüne geçerken söylenen beyit veya beyitler. Aslı girizgâhdır ve kaçış yeri anlamına gelir. Kasideler çokluk bir tasvirle başlar. Ardından girizgahla asıl amaca geçilir. Şair esprili bir sözle övgüye başladığını belirtir.
Gerçekliğin kesin bilgisinin duyular ve akıl yoluyla değil, sezgiyle ve ruhsal güçle elde edilebileceğini, hayatın ve dünyanın dile getirilemez, çözümsüz ve anlaşılmaz olduğunu, insanın mistik tecrübeyle sonlu dünyanın ötesine ve Tanrı'ya ulaşabileceğini, onunla doğrudan ve kişisel bir iletişim kurabileceğini öne süren ve dinî duyguya önem veren doktrin (öğreti) veya disiplin.
Anlamlı sözleri nazımla anlatan manzum türü.
Genellikle kendisi dışında bir şey gösteren her türlü nesne, varlık ya da olgu; özel olarak dilsel bir gösterenle bir gösterilenin bileşiminden doğan birimdir.
Yazımları fonetik olmayan dillerde ses yönünden uyaklı olmadıkları halde, sonlarında aynı harflerin bulunduğu sözcüklerle yapılan uyak. (Gam, Cem, Kerem)
Olaylara, olgulara, varlıklara inceleyici gözle bakmak ve onların belirleyici özelliklerini seçmek işi.
Bir dili meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük haznesi, anlam değişmeleri, cümle kuruluşu gibi unsurları inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi. Yunanca gramma kökünden geliyor.
Bir dili meydana getiren ses, sözcük yapılışı, sözcük haznesi, anlam değişmeleri, cümle kuruluşu gibi unsurları inceleyip kurallara bağlayan dil bilgisi. Yunanca gramma kökünden geliyor.
Kaba gülünçlüklerden, olmayacak, yabansı şakalaşmalardan yararlanan, güldürmeyi kaba biçimde de olsa amaç edinen komedi türü.
Divan edebiyatında kullanım sıklığı çok yüksek, sanat yapmak amacıyla başvurulan öğelerden biri.
Bir toplulukça, hep bir ağızdan ezgili biçimde söylenen kalıplaşmış tekbirlere, dualara verilen ad.
Seçme manzum ya da nesir yazılarının toplandığı dergi. Antoloji de denebilir.
Daha çok "Mizah" adıyla bilinen; durumların, olay ve olguların gülünç yanlarını vurgulayan yapıtların genel adı.
Bir kişinin düşüncelerini, duygu ve gözlemlerini günü gününe yazdığı ve o günün tarihini koyduğu yazılar. Ruzname olarak da bilinir. Günlük bir tür anıdır. Ancak günlük günü gününe yazılır, anı ise olayların yaşanmasından sonra kaleme alınır.
Özellikle halk şiirinde sevilen bir varlığı övüp yüceltmek için yazılan koşmalara verilen ad. Halk edebiyatında konusu aşk olan, lirik bir şiir türü.
Bir eserde, hoşumuza giden ve bizde hayranlık uyandıran biçim ve ölçülerin oluşturduğu uyumlu bütün.
Diğer Edebiyat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Edebiyat Terimleri Sözlüğü