Türkçenin, yabancı dillerden türlü nedenlerle aldığı yabancı kökenli sözcüklerin yerine Türkçe sözcük bulup bunları yabancı sözcüklerin yerine geçirme işi.
Bir sanatçının ya da yazarın kendi yaşamını anlattığı yapıta verilen isim.
Konusu, yazarının yaşamı olan roman.
Orta oyununda oyun alanı.
Açıklamalarıyla 793 Edebiyat Terimi
Evrenle Tanrı'nın tek bir şey olduğunu, evrenin tanrıdan tanrının evrenden ayrı bir yönü, ayrı bir varlığı bulunmadığını ileri süren düşünüş biçimi.
Bir fikrin işlendiği yazı bölümü. Bir veya birkaç cümleden meydana gelebilir. Satırbaşı yapılmış her bölüm bir paragraftır.
1850 yılında Fransa'da kimi ozanlarca romantik akımın aşırı duyarlığına bir tepki olarak başlatılan, şiirde kişisel duyguları değil, ustalığa ve ölçülü oluşa önem veren okul.
Romantizmin aşırı duyarlığına tepki olarak çıkan, şiirde kişisel duygulara değil ustalığa önem veren akım, realizmin şiire yansımış biçimi.
Ağırbaşlı, ciddi bir yapıtın tümünü ya da bir bölümünü, biçimsel özelliklerini koruyarak onu yeni bir özle işleten yapıt.
Bir yazarın dil ve anlatım özelliklerine, alay etmek amacıyla onu anımsatan, çağrıştıran bir biçimde öykünme.
Çoban ve kır hayatını, köylerdeki yaşayış şeklini anlatan şiir. Grekler'in bukolik dedikleri bu türü Edebiyat-ı Cedide'ciler eş'ar-ırâiyâne (Çoban şiirleri) diye adlandırmışlardır. Pastoral şiir, süsten, kelime oyunlarından, yapmacılıktan uzak sade bir dille yazılır. Eski Yunan edebiyatında Theokrites ile Latin edebiyatında Vergillius, pastoral şiirin ilk ve en güzel örneklerini verdi.
Çoban ve kır hayatını konu edinen, bu yaşayışı sevdirme amacı güden şiir.
Kekeleme şiiri. Lisan-i pepeği adı da verilir. Halk edebiyatı nazım şeklidir. Âşık, kelimelerin ilk hecelerini, bazen de kelimelerin çoğunluğunu kekeleyerek söyler. Bu tekrarlar ölçüye dahildir. Örnek:
Bu bu bugün gö gö gördüm yü yü yüzün dilberâ
Ba ba baktım gö gö gönlüm oluptur ziyaâ
Di di dilim pe pe peltek sö sö söyler zebanımı
Ne ne ne derse de de desin dimesin tek sana
Abdi İmam
İnsanlara öğüt vermek amacıyla yazılan manzum ve mensur eserlere verilen isim Pendname'dir. Pendnamelerin en meşhuru ise Feridüddin Attar'a aittir.
Tiyatro yapıtlarında, oyunun belli başlı bölümlerine verilen ad.
Kötümserlik.
1- Durumu ve görünüşü resim konusu olmaya değer söz ya da yazı.
2- İnsan aklında resim gibi bir hayal uyandırabilen söz ya da yazı.
Bir konuşma ya da yazıda söyleneceklerin ilgi ve önem derecesine göre sıralanması.
Nesnelerin değişik şekillerde işlenmesiyle oluşturulan, üç boyutluluk ve hacimlilik özellikleri gösteren mimari, resim, heykel gibi görsel sanatlar.
Roman, hikaye, tiyatro gibi eserlerde, baştan sona devam eden hareketlerin yapısı. Bir bakıma eserin planıdır. Kahramanların ve olayların meydana getirdiği devamlılığı ifade eder. İkinci, üçüncü derecedeki kişi ve olaylar, görünüp kaybolan bir başka zaman, mekan ve olayla ortaya çıkan kişiler, duygusal davranışlar plotu tamamlar ve zenginleştirir. Plot, yapısına göre çeşitlere ayrılır. Bazı plotlar trajik olayları, bazıları komedi, masal ve hiciv gibi konuları göstermek için kurulur. Eser, bu plota göre kimlik kazanır.
Diğer Edebiyat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Edebiyat Terimleri Sözlüğü