Kişinin, belli bir alanda öğrenme gücünün bulunduğunu gösteren ya da gösterdiğine inanılan, ya doğuştan ya da sonradan edinilen yetenekler ile öteki ruhsal özelliklerin tümü.
Öğrencilerin akademik konularda, resim ve müzik gibi alanlarda ya da mekanik beceriler gerektiren uğraşı dallarında yeteneklerini ölçmeye yarayan testler.
Önceden öğrenilmiş bir şeyi zihinde yeniden canlandırma.
Sınava giren kimsenin (öğrencinin), doğru yanıtını ancak kendi belleğine güvenerek bulabileceği bir test sorusu türü.
Açıklamalarıyla 556 Eğitim-Öğretim Terimi
Yeni bir bilgi ile mevcut olanlar arasında bağ(lar) kurarak bilginin içselleştirilmesi süreci.
Bilgilerin, mevcutlarla ilişkilendirilmeksizin, belleğe kaydedilmesi ve bir süre tutulması.
Bir konuyu, bütün ayrıntılarını göz önünde bulundurmadan, nitelik ve anlamlarını kavrayacak şekilde öğrenme.
1. Tasarlanan düşünceleri sözlü ya da yazılı olarak ortaya koyma.
2. İlgili sözcükleri ve sözcük öbeklerini vurgularına önem vererek iletişimi tam sağlayacak biçimde okuma ya da konuşma.
Öğretmenin belli bir konuyu anlatıp açıklaması ilkesine dayanan, genellikle öğrencilerin soru sormalarına, tartışmalarına ve birlikte çalışmalarına olanak tanımayan bir ders verme biçimi.
Sınıf içi çalışmalarda öğretmenin daha çok etkin olmasını gerektiren, öğretim programında yer alan konuların anlatılıp açıklanmasını öğretmenden bekleyen ve yine öğretmenin uyandıracağı ilgi ile öğrencilerin duygu, düşünce ve görüşlerinde istenilen gelişmelerin sağlanmasını öngören geleneksel bir öğretim yöntemi.
1. Bir kimsenin anlama biçimi ya da anlama gücü.
2. Bir kimsenin benimsemiş olduğu düşüncelerin ve inançların tümüne verilen ad.
1. Usavurma, yargılama ve anlama gücü.
2. Duyu ve istençten ayrı olarak düşünülen bilme yetisi.
3. Kavrayış gücüyle ilgili görevlerin tümü.
4. Bir kimsenin yaşayışı boyunca edindiği anlayışların toplamı.
Anlıksal olayların, duygulara ve istence göre, önceliğini ve üstünlüğünü ileri süren felsefe öğretisi.
1. Bütün bilgi alanlarında bilgi edinme ve edinilen bilgileri çoğaltma amacı güden öğrenme biçimi.
2. Bilgi ve olguları, aralarında ilişki kurmadan yalnızca ezberleme durumu.
3. Ansiklopediciler diye bilinen Fransız bilgin ve düşünürlerinin öğretilerine ve etkilerine verilen ad.
Öğretmenin etken bir öğretme sağlayabilmesi için özel hazırlanmış öğretme-öğrenme yardımcıları.
Alıştırma sanatlarının aralıklı olarak düzenlenmesi ilkesine dayalı bir çalışma ve öğretme yolu.
Bir gerçeği ortaya çıkarmak, bir sorunu çözümlemek ve eldeki verileri arttırmak için bilimsel yöntem ve tekniklerden yararlanılarak yapılan düzenli çalışma.
Herhangi bir bilimsel araştırmanın yapılışını, bu araştırmada baş vurulan yöntemleri ve elde edilen sonuçları olduğu gibi yansıtan film. bk. bilimsel film.
Bilimsel tartışma yöntemi.
Belli olgu ve olayları önceden kabul edilmiş ilkeler, yasalar vb. aracılığıyla açıklama yöntemi.
Diğer Eğitim-Öğretim Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Eğitim-Öğretim Terimleri Sözlüğü