Bitkilerin suya karşı gösterdikleri tepkiye verilen isimdir. Bitki köklerinin sulu ortama doğru yönelmeleri, o tarafa doğru büyümelerini artırmaları buna örnektir.
Üç çimlenme faktörü yanında ışığında mutlaka bulunmasıyla meydana gelen çimlenmedir.
Kısmen veya tamamen diğer bitkilerin içerisinde yaşayan ve bazıları parazit olan bitkileridir. Kayalar üzerinde yaşayan tikenler, yosunlar ve mantarlar çeşitli bitkilerde parazit olarak yaşayan bitkiler, hayvanlarda çoğunlukla patojen olarak yaşayan bitkiler ve likenlerin içerisinde yaşayan kara yosunları bu gruba girerler.
Bir canlının ya da bir hücrenin bünyesinde bulunan ve yaşamları boyunca onları etkileyen çevredir. Hücreler arası boşluklarda bulunan; oksijen, su ve CO2 gibi elementler canlı için içsel çevre faktörlerine örnektir.
Açıklamalarıyla 197 Ekoloji - Çevre Terimi
İklim Sistemi (Climate System)
Hava küre (atmosfer), su küre (hidrosfer), buz küre (kırayosfer), taş küre (litosfer) ve yaşam küre (biyosfer) olarak adlandırılan başlıca beş bileşeni bulunan ve bu bileşenler arasındaki karşılıklı etkileşimleri de içeren çok karmaşık bir sistem. İklim sistemi, zaman içinde kendi iç dinamiklerinin etkisiyle ve volkanik püskürmeler, güneş etkinliklerindeki değişimler, atmosferin bileşimindeki değişiklikler ve arazi kullanımı değişiklikleri gibi insanın yol açtığı ışınımsal zorlamalar yüzünden değişime uğrar.
İklim koşullarının değiştiği zaman canlının yeni koşullara uyabilme yeteneğidir. Bu uyum canlıda fizyolojik fonksiyonlar ve ekolojik davranışlarda ortaya çıkan değişimlerle sağlanır.
Tahıllar, baklagiller, endüstri bitkileri, bağlar, meyve ağaçları, zeytinlik, sebzelik ve bunlar için ayrılan nadas dâhil tüm alanlara verilen isimdir.
Canlıların yerçekimine karşı gösterdikleri tepkidir. Bitki gövdelerinin yukarıya, köklerinin ise aşağıya doğru büyümesi, buna örnek olarak verilebilir.
Birim karbondioksit cinsinden ölçülen kurum veya bireylerin ulaşım, ısınma, elektrik tüketimi v.b faaliyetlerinden kaynaklanan toplam sera gazı emisyon miktarıdır.
Bir sera gazının ışıma kuvvetinin karbon dioksit ile karşılaştırılmasında kullanılan birim. CO2-e
2005 yılında yürürlüğe giren ve günümüzde 181 ülkenin onaylayarak taraf olduğu Kyoto Protokolü, 40 gelişmiş ülkenin sera gazı salınımlarını belirli limitlerle sınırlayarak bu gazlara ticari bir değer kazandırmıştır. Protokol'ün belirlemiş olduğu ulusal kotalarını aşmak istemeyen ülkelerin yanı sıra Avrupa Birliği Salınım Ticareti Tasarısı'na tabi olan endüstriyel kuruluşlar ve çevresel duyarlılıklarını göstermek isteyen firmalar da dünya üzerindeki sera gazı azaltımı sağlayan projeleri belgeleyen kredi sertifikasyonlarını satın almak suretiyle bu projelerin destekçisi olmuşlardır. Türkiye gibi Kyoto Protokolü'ne taraf olmayan ülkelerde ise sera gazı salınımını azaltan projeler gönüllü salınım azaltımı olarak değerlendirilmekte ve buna göre kredi sertifikasyonları yapılmaktadır. Bu kredi sertifikasyonları verilirken projelerin sağlamış olduğu sera gazı azaltımı için 1 ton karbondioksit baz birim olarak kabul edildiği ve farklı sera gazları birbirleri cinsinden hesaplanırken karbondioksit ölçüm birimi olarak kullanıldığından yaygın olarak karbon kredisi olarak adlandırılmaktadır. Kredi sertifikasyonlarının alınması; gerçekleştirilen emisyon azaltımına yönelik zor ve karmaşık olarak nitelendirilebilecek planlama, başvuru, kayıt, onay ve takip süreçleri ile birlikte proje geliştirme faaliyetinin başarıyla tamamlanmasını gerektirir. Bu krediler dünya çapında ticari olarak alınıp satılmakta ve hızla büyüyen bir pazar yaratmaktadır.
Hem doğal yollardan oluşan hem de fosil yakıtların ve biyokütlenin yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri, çimento üretimi ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleri sonucunda üretilen bir sera gazı. CO2, Yerküre'nin ışınım dengesini etkileyen en önemli insan kaynaklı sera gazıdır. CO2, öteki sera gazlarının ışınımsal denge ve buna bağlı olarak da iklim üzerindeki etkilerini ölçmek ve nesnel olarak karşılaştırmak için kullanılan referans gazdır. Bu yüzden de, karbondioksitin Küresel Isınma Potansiyeli 1'dir.
Canlıların kimyasal uyarıcılara doğru yönelmesi olayıdır.
Kirli olma durumu, pislik olarak tanımlanmaktadır.
Herhangi bir çevre koşulunda en iyi şekilde yetişen ve devamlılık gösteren bitki topluluğudur. Bir ortamda çeşitli bitkilerin yetişmesine karşın, zaman içerisinde iyi adapte olanlar çoğalmakta, adaptasyon göstermeyenler ise azalmaktadır. Sonuçta ortaya çıkan vejetasyona, o bölgenin klimaksı denir.
Bir bölgenin ışık, sıcaklık, hava, rüzgâr ve yağış, nispi nem gibi fiziksel faktörlerini, uzun yıllar içerisinde inceleyen bilim dalıdır. Bu elementlerin sınırlarına göre, çeşitli iklim bölgeleri belirleyerek, özelliklerini inceler.
Bir orman yangınından sonra tekrar oluşması için, doğal yapının kabul ettiği bir bitki örtüsü yerleşir(çayır), aradan bir zaman geçtikten sonra yerini fidanlık ve bataklık alır ve zaman akışı içinde daha kuvvetli ağaç tipleri görülmeye başlar. Bu sirkülâsyonunu doğal seyrini takip ederek yörenin iklimine uygun bitki türleri yerleşir. İşte bu yerleşim sistemine ekolojik dilde klimax(klimaks) denir.
Kommensalizm (Tek Taraflı Ortaklık)
Birlikte yaşayan iki ortaktan biri yarar sağlarken, diğeri hiçbir yarar sağlamaz. Bu ilişki (+,0) ifadesiyle gösterilir.
Ekolojide, belli bir bölgede yaşayan popülasyon gruplarının hepsine birden komünite adı verilmektedir.
Örneğin; belirli bölgesel bir alanda yaşayan hayvan, kuş, böcek gibi popülâsyonların tümü, o bölgenin komünitesini oluştururlar.
Kurak ve yarı kurak bölgelerde toprak işleme ve ekimin eğime dik yönde yapılmasıdır. Bu tip toprak işleme ve ekimle, toprak yüzeyindeki aşınmaya karşı bir engelleme sağlanarak toprak kaybı belli oranda kontrol altına alınmış olur.
Diğer Ekoloji - Çevre Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Ekoloji - Çevre Terimleri Sözlüğü