Daha önce yapılmış bir öğrenmenin başka bir durumdaki öğrenmeyi zorlaştırması. İki durumdaki davranışlar farklı olduğunda ortaya çıkar.
Bir davranışın sonucunda ya da olay ortadan kalktığında o davranışı kuvvetlendiren uyarıcı. Bu tür uyarıcılara itici uyarıcı da denir.
Olumsuz Transfer (negatif transfer)
Önceki öğrenilenlerin yeni öğrenmeleri olumsuz yönde etkilemesidir. Örneğin daha önceden öğrenilmiş yanlış yabancı dil bilgileri, konuyla ilgili öğrenmeleri zorlaştırır.
Bir varlığın meydana gelme ve gelişme süreci.
Açıklamalarıyla 1082 Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi
Varlığı bütünüyle inceleyen felsefe dalı; varlıkbilim. Varlıkla ilgili sorunların tartışıldığı metafizik alanı ontolojidir.
Felsefenin varlıkla uğraşan kısmı.Mutlakın araştırılması olarak ontoloji idealizme zıttır.Çünkü düşünceden müstakil bir varlık ve varoluş kabul eder.
Bir kıyasta yalnızca öncüllerde yer alıp sonuçta bulunmayan terim.
Eskiden beri mevcut olan özelliklerini taşıyan.
Determinizm ve indeterminizm arasında uzlaşma sağlamaya çalışan görüştür. Kant'ta ifadesini bulan bu görüşe göre, insan kendi iradesi ile ahlak yasalarını özgürce belirler. Bu nedenle ahlak yasaları insanın dışında konulan ve uyulması istenen yasalar değildir. İnsan, kendi özgür iradesiyle belirlediği genel geçer ahlak yasalarına yine kendisi uyar.
Yasama, yürütme ve yargı güçlerinin yani egemenliğin tek kişi ya da grubun elinde bulunduğu yönetim biçimi.
Yasama, yürütme, yargı güçlerini kişi ya da kişiler kullanır. Otokratik devlette yönetici ya da yöneticiler kararları yukardan alırlar ve halka dayatırlar. Halkın yönetime katılma yetkisi ve hakkı yoktur.
1-Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet.
2-Siyaset felsefesi ve sosyolojide, güç/iktidarın meşru kullanımını belirleyen bir kavram olarak, toplumsal bir sistem içinde ortaya çıkan kurumsallaşmış ve meşru güç; bu türden bir güce sahip olan birey; politik kurumları yöneten kuralları koyma, uygulama ve kuvvetlendirme meşru kapasitesi.
1. İnsanların gerçekleştirmekten sorumlu olduklarını hissettikleri veya hissetmeleri gereken davranıştır.
2. Ahlaki ve kanuni yönden yapmakla yükümlü olunan şey.
3. Bütün insanlar için geçerli olan ama kimsenin arzu ve isteklerine bağlı olmayan evrensel ahlak ilkesidir.
Ahlaki davranışı, ahlak yasasına uyma olarak kabul eden öğreti. Kant'ın ahlaki görüşü.
Belli bir amaca ulaşabilmek için önceden tespit edilen bilgilerin kişiye kazandırılmasına öğretim denir.
Gözlemlerle ve yapılan ön araştırmalarla konuyu tanımak ve betimlemektir.
Çıkarımda sonucun doğruluğunu ispatlamada kanıt işlevi gören önerme.
Bilimsel yasalara dayanılarak, henüz meydana gelmemiş olayları önceden kestirmek, tahmin etmektir. Güneş tutulmasının önceden kestirilmesi bilimsel öndeyi örneğidir.
Depremin niçin meydana geldiğini ortaya koymak bilimsel açıklama; olası bir depremde en fazla nerelerin etkileneceğini söylemek ise öndeyidir.
Doğru veya yanlış bir yargı bildiren cümlelere önerme denir. Yargı ise iki fikir arasında ilişki kurmaktır. Önerme doğru ya da yanlış gibi bir doğruluk değerine sahip olmalıdır.
Doğru veya yanlış bir iddia,yargı bildiren cümle.Örneğin:Bütün kuş dört ayaklıdır.Bütün insanlar akıllıdır.Önermeleri doğru da, yanlışta olsa bir yargı bildirir.Bu nedenle bu cümleler önermedir.
Diğer Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü