Yunancada ''kanaat,zan,aldatıcı görünüş,hüküm''anlamlarına gelir.
Genellikle büyüklük ve izlenme, zarar görme ögelerini taşıyan yersiz, mantık dışı inanç veya düşünce. Paranoid şizofrenide görülür.
Tez. Konulmuş olan. Kanıtlanması gereken bilimsel iddia.
Toplum içerisindeki ilişkilerde herhangi bir kişiye yada kuruma diğerlerine karşı sosyo-ekonomik hiyerarşide üstünlük sağlayan durum.
Açıklamalarıyla 1083 Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi
Parlamento bütçe ile devlet adına para harcama yetkisini hükümete verir. Sayıştay, hükümetin bu paraları parlamentonun belirlediği alanlara harcayıp harcamadığını parlamento adına denetler.
Halkın belirli bir süre için kendini yönetecek vekillerini seçmek üzere oy kullanmasına seçim denir. Demokrasilerde seçimler gizli oy, açık sayım ilkesine göre yapılır. Seçimler sonucu çoğunluğun yönetim hakkı doğar. En çok oyu alan parti ya da partiler iktidar olup kurdukları hükümet aracılığı ile yürütme yetkisini kullanırken, diğer parti ya da partiler muhalefet görevini üstlenerek hükümet çalışmalarını denetler.
İlişki, bağlantı, çağrışım, görenek, alışkanlık vb. nedenlerle, başka bir şeyi temsil eden uyarıcı. Sembol bir dış uyarıcı (örneğin bir kelime), olabileceği gibi, bir içsel süreç (örneğin düşünmede kullanılan bir imge) de olabilir. Bu sonuncusuna sembolik süreç adı da verilebilir.
Çıkarımların sembolik dile çevrilerek kesin olarak denetlenmelerini sağlayan mantık.
İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik.
Bir çokluğu birlik içinde toplama, birleştirme. Çeşitli ögeleri bir araya getirme, bir bütün içinde birleştirme.
Çeşitli ögeleri bir araya getirme, bir bütün içinde birleştirme. Bu birleşmenin sonucu. Tez antitez sonucunda sentez oluşur.
Septisizm (Kuşkuculuk, Şüphecilik)
Kuşkucu Pyrhon (Piron), verilen her yargının çelişiği için de güçlü nedenler olduğunu söyleyerek, hiçbir konuda kesin yargıya varılamayacağını ileri sürer. Duyumcu (Sensüalist) kuşkuculardan Sextus Empricus'a göre doğru bilgi olanaksızdır. Çünkü; aynı şeyler farklı insanlarda farklı etkiler yapar. Her insan duyu bakımından farklı yaratılmıştır. Algılar, içinde bulunduğumuz duruma göre değişir.
1- Önceki üretim faaliyetleri sonucunda elde edilmiş ve tüketim amacıyla kullanılmayıp başka malların elde edilmesi için kullanılan değerler. Anapara.
2- Üretimin adedini ve kalitesini artıran üretim araçları ve hammaddelerdir.
3- Toplumsal ekonomik yapı içerisinde kişilerin yada kurumların sahip olduğu tüm değişim değerleri.
Düşünme işleminin imgelemede olduğu gibi nesnelerin görüntüleriyle değil, kavramların ve sözcüklerin zihinde canlandırılmasıyla yapılmasıdır. Davranışçı ruh bilim uzmanlarından olan Watson'a göre içimizden söylediğimiz (o sözcüğü içimizden söylerken farkında olmadan küçük kas hareketleri de yaparız) bir sözcük başka bir sözcük için uyaran görevi yapar ve bu işlem zincirleme olarak devam eder ve düşünme gerçekleşir. Bir davranış bazen sözel olarak düşünülemez motor alışkanlıkla "içsel hareket" şeklinde zihnimizde canlandırılarak düşünülür.
Hiçbir araç gerektirmeden doğrudan doğruya bilgi elde etme yetisi.
Sezgiyi felsefi bilginin temeli olarak gören öğreti.
Sanayi ile ilgili, endüstriyel.
Sözcüğün, aynı varlığa, durum ya da eyleme işaret etmesidir.
Gerçek olmayan gerçeği temsil eden göstergelerdir. Benzetim.
Sinir lifinde meydana gelen, sinir hücresinin gönderici bölümü üzerinden ve sinaptik boşluktan diğer sinir hücresine (veya hücrelerine) geçen akım. Sinir sisteminde bilgiler sinir akımları ile iletilir.
Diğer Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü