Şakalaşmaktan, şaka yapmaktan hoşlanan.
Mücevherler.
Bir şeyi yapmak zorunluluğu olan, yükümlü.
1- Ara bozan, bölücü, karıştırıcı.
2- İnanmadığı hâlde inanıyormuş gibi davranan.
Açıklamalarıyla 377 Genel Türkçe Terimi
Aydın kimse, aydınlatılmış.
Doğru yolu gösteren kimse, kılavuz.
Allah'a inanmakla beraber ona ortak koşan kimse.
Alçak gönüllü, gösterişsiz, iddiasız.
Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan kimse veya topluluk.
Konusu cansız varlıklar ya da nesneler olan (resim).
1. Arkadaş, yakın dost.
2. Yüksek makamdaki kişileri hoş sözlerle, güzel fıkra ve hikâyelerle eğlendiren kimse.
Göbek, kuşak, döl.
Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi, maddesi olan her türlü cansız varlık, şey. Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç. Öznenin dışında kalan her türlü konu.
1. Saygıyla ve incelikle davranma, kibarlık, naziklik, incelik.
"Çok kabasın, arkadaşından biraz nezaket öğren."
"Müşterilerinize her zaman nezaket gösterin."
2. Bir şeye özen gösterme, önemseme, dikkatli davranma durumu.
"Ödevinizi yaparken lütfen biraz nezaket gösterin."
1. Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet.
2. Bir şeyin iyi veya kötü olma özelliği, kalite.
3. (felsefe) Bireyi, nesne veya yaşantının bir yönünü ötekilerden ayırt etmeye yarayan ve ölçebilen özellik, keyfiyet.
İçinde su biriken çukur yer, doğal kuyu.
Obur olma durumu.
"Sen böyle oburluk yapmaya devam edersen işin zor."
"Allah'ım oburluk gerçekten başa bela."
Obur:İhtiyaçtan çok yemek yiyen, doymak bilmeyen kişi.
1283 gramlık veya 400 dirhemlik ağırlık ölçüsü birimi, kıyye.
Bilimsel verilere dayalı, kanıtlanabilir özellikteki bilgidir.
1. Meyve olgun hale gelmek.
"Bu şeftaliyi olgunlaşmadan koparmışsın"
2. Düşünce, yazı olgun duruma gelmek.
"Yazılarım olgunlaşmadan kitap çıkarmak istemiyorum."
3. Bilgi, görgü, deneyim kazanmak, hoşgörüyle yaklaşmak.
"Askerlik yaptıktan sonra epey olgunlaşmış."
Diğer Genel Türkçe Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Genel Türkçe Terimleri Sözlüğü