Saray mutfaklarının hesabını tutan görevli.
1- Gelenek ve görenekçi usullerle eğitim yapan ve özellikle din ve hukuk adamı yetiştiren ve genellikle külliye şeklindeki camilerin bünyesinde yer alan ve bir avlu etrafına dizilmiş çok sayıda odadan oluşan okul.
2- Bugünkü orta ve yüksek öğrenime denk düzeyde eğitim veren İslam eğitim yapısı. İslamiyet'in erken dönemlerinde camilerde yapılan eğitim Büyük Selçuklular zamanında belirli bir sistem içerisinde medreselerde verilmeye başlanmıştır. Medreselerin ortaya çıkışındaki en önemli etken gittikçe yayılan Şii inanç karşısında Sünni inancı güçlendirmek ve devlet yönetimine bu inanca sahip kadrolar yetiştirmekti. İlk olarak Büyük Selçuklu veziri Nizâmülmülk tarafından Bağdat'da kurulan ve Nizamiye Medreseleri olarak adlandırılan bu yapıların dört eyvanlı bir şemaya sahip oldukları görülür. Bu yapı türünün kaynağı hakkında farklı görüşler ileri sürülmekle birlikte yine zaman içerisinde toplumlara göre farklı plan türlerinin geliştiği bir gerçektir. Anadolu Türk mimarisinde medrese yapılarının temelde iki farklı plan şemasına sahip oldukları günümüze ulaşan örneklerden anlaşılmaktadır. Bunlar açık avlulu medreseler ve avlusu kubbe ile örtülü kapalı avlulu medreselerdir. Medreselerde dinî eğitim verilebildiği gibi pozitif bilimlerle ilgili eğitim de verilmiştir. Bu amaca yönelik inşa edilen medrese yapılarının plan kuruluşunda belirgin bir farklılık olmayıp medrese mimarisinin genel gelişimi içerisinde yorumlanmışlardır. Darüşşifalar, tıp medreseleri ve rasathaneler bu tür medrese yapılarının örnekleridir.
Onay, Onaylamak. Padişah tarafından verilen bir ferman türü.
İçinde cuma namazı ve bayram namazı kılınmayan küçük mahalle cami.
Açıklamalarıyla 468 Osmanlı Türkçesi Terimi
Osmanlı Devleti'nde müzik öğretilen kurum.
Herhangi bir konuda danışma, görüş alışverişinde bulunma.
Bir zaman için tutulup alı konulmuş olan mal yada para. Bir şeyin gelirinden artıp hazineye mal edilen para. Bu görevi yerine getiren kişilerede mevkufatçı denirdi.
Mevlevilik tarikatına bağlı olanların, tarikat kurallarına göre toplandıkları ve içinde özel odaları ve tören yerleri bulunan bina.
Bir dinin görüş ve anlayış ayrılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollardan her biri.
Camilerde kıble yönünde bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer.
Camilerin dışında bazen bitişik bazen de tamamen ayrı olarak inşa edilen ezan okumak için yapılan öğe. İslam mimarisinde ilk minareler Emeviler döneminde ortaya çıkmıştır. Kaynağı konusunda farklı görüşler vardır. Bütün İslam ülkelerinde aynı önemle ele alınmamıştır. Özellikle Osmanlı ve Hint-İslam mimarisinde vazgeçilmez bir simge olarak görülmüştür.
Camilerde Cuma ve Bayram gibi önemli günlerde hutbe okunması için yapılmış merdiven biçiminde öğe. İlk olarak Emeviler döneminde ortaya çıkmıştır.
Devlete ait.
Büyük kadı, Kadı'nın bir üst derecesi, eyalet kadısı.
Miras yoluyla iktidarı elinde bulunduran kişi ve ona bağlı kişilerce devletin yönetim rejimi.
Vergi tahsildarı.
Çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru.
Osmanlı yönetimindeki sancakların ( Vilayet ile kaza arasındaki yer.) en büyük mülki ve idari amiri. Derece olarak kaymakamdan büyük validen küçüktürler.
Saat imali ve tamiri yapılan yer.
Eskiden medresede öğretmen, sonraları profesör anşamında kullanılmıştır.
Diğer Osmanlı Türkçesi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü