İki tarafına diş açılmış, başsız cıvatadır.
Segman silindire takıldığı zaman, ağızları arasında kalan boşluktur.
Segmanların takılabilmesi için, pistondan açılmış yuvalardır.
Segmanlar pistondaki segman yuvalarına takılır. Segmanlar iki çeşittir. Kompresyon segmanları, yanma odasındaki kompresyonun kaçmasını önler ve yağ semanları da silindir duvarlarındaki fazla yağı sıyırarak yanma odasına çıkıp yanmasını önler.
Açıklamalarıyla 269 Otomobil-Araba Terimi
Kalınlıkları doğru olarak bilinen ve boşluk ölçülmesinde kullanılan metal şeritlerdir.
Bir silindirde, ortada bulunan bir yanma odasının iki tarafına karşılıklı olarak yerleştirilmiş, içe ve dışa hareket ederek çalışan bir çift pistonlu motordur.
Motorlarda gücü sağlayan hareketli parçalar olan pistonların yukarı aşağı (boxer motorlarda yatay yani sağa-sola) hareket ettiği silindir şeklindeki yuvalar. Motora güç sağlayan işlem olan ateşleme için hava ve yakıt karışımı silindire verilir, burada buji tarafından ateşlenir ve oluşan patlamanın gücüyle silindirin içindeki hareketi ileten parça olan piston aşağıya itilir. Aşağıya itilen piston da krank mili denilen ve diğer silindirlerdeki pistonların da bağlı olduğu bir mili döndürür. Bu mil, vites kutusu (şanzıman) yoluyla gücü tekerleklere aktarır.
Silindirin hacmi cc yani, santilitre (ayrıca santimetreküp -cm3- de denir) olarak belirtilir. Bir motorun silindir hacmi 1.6 litre denildiğinde aslında bu yuvarlak bir rakamdır. Gerçek rakam 1598 cc ya da 1580 cc gibi bir rakamdır. Örneğin 4 silindirli bir motorda dört silindirin hacimleri toplamını gösterir. Silindirin taban alanı ile strokunun, yani, geometrik olarak düşündüğümüzde bir silindirin taban alanı ile yüksekliğinin çarpılmasıyla bulunur. Daha fazla tork elde etmek ya da daha yüksek devirli yapmak gibi amaçlarla motordaki silindirin çapı ve stroku daha büyük ya da daha küçük yapılmaktadır (hacim aynı kalarak).
Otomobil terimlerinin çoğu gibi Fransızca'dan Türkçe'ye geçmiş bir kelimedir, daha çok supap olarak kullanılmaktadır. İngilizce'den yapılan çeviriler nedeniyle bazıları tarafından aynı şeye valf de denmektedir. Supap, silindirin üstünde yer alır ve açılıp kapanarak yakıt/hava karışımının silindire emilmesine ya da egzoz gazlarının silindirden atılmasına olanak tanır. Bu nedenle emme supabı ve egzoz supabı olarak ikiye ayrılır. 8V ve 16V gibi işaretler otomobilin kaç supaplı olduğunu gösterir. Motorlar çoğunlukla dört silindirli olduğu için bu iki ifadeyi en sık görürüz. 8V dört silindirli bir motorda 8 supap bulunduğunu yani her silindire iki supap düştüğünü (1 emme, 1 egzoz supabı) gösterir. Dört silindirli motor için kullanılan 16V (ya da 16 supap) ifadesi ise o motorda silindir başına 4 supap (2 emme, 2 egzoz) bulunduğunu gösterir. 24V ise altı silindirli bir motorda silindir başına 4 supap bulunduğunu gösteriyor. Ayrıca, örneğin Citroen'in 4 silindirli 12 supaplı (silindir başına 3 supap, 2 emme, 1 egzoz) turbodizel motoru, son zamanlarda Volkswagen'de gördüğümüz 5 silindirli 20 supaplı motor (silindir başına dört supap) ve Ferrari'nin kullandığı silindir başına 5 supaplı motor (3 emme, 2 egzoz) gibi örnekler de vardır.
Arka tekerleklerden çekiş sağlayan veya 4×4 otomobillerde, motor+şanzımandan aldığı dönme hareketini, önce diferansiyele oradan da tekerleklere iletilmesini sağlayan ara bağlantı milidir.
Şaftların kısa tip olanlarına aks mili de denir. Genellikle önden çekişli otomobillerde bulunur.
Karbüratörde, hava boğazından geçen havaya gereken benzini sağlayan benzin kabıdır. Karbüratörde yakıta depoluk eder.
Doğru akım motoru olup, kollektörü ve statör sargıları paralel çalışan bir jeneratördür. Dinamo aküyü şarj eder ve araçların elektrikli aletlerine gerekli akımı sağlar.
Aracın önemli parçalarını kapsayan bir ünitedir. Genellikle karoseri dışında, otomobilin bütün parçalarını kapsar.
Motor ve karoseri ile tekerleklerin bağlanmasına yarayan, profil veya kanallı malzemeden yapılan madeni çerçevedir.
Metalleri taşlamak için kullanılan zımpara taşından yapılmış, yuvarlak taştır.
Zımpara taşı yardımıyla, metaller üzerinden talaş kaldırılabilen makinadır.
Hidrolik fren sisteminde tekerlek silindirleri, tekerleklerdeki fren tablasına takılır. Merkez pompasından gelen hidrolik basıncı, tekerlek silindirindeki, tekerleklerdeki fren tablasına takılır. Merkez pompasından gelen hidrolik basıncı, tekerlek silindirindeki pistonları etkileyerek fren pabuçlarını açar ve frenlemek için kampana iç yüzeyine temas ettirir.
Motorun bir veya birkaç silindirindeki ateşlemenin kusurlu veya ateşleme olmamasıdır.
Kurşun tetraetilin kısaltılmış şeklidir.
İç güç ile bu gücü elde etmek için sarf edilen yakıt enerjisinin oranıdır.
Diğer Otomobil-Araba Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Otomobil-Araba Terimleri Sözlüğü