Anlık kararlara dayanan bir eğilim.
Doğadaki varlıkların gerçek görünümlerini amaçlamayan, daha çok çizgi, renk-leke ilişkileri üzerine kurulan bir anlayışla gerçekleştirilen yapıtlar.
Doğa görüntülerine ve doğayla ilgili tasarımlara başvurmadan, çizgi, renk, düzlem ögelerini ya da oylumsal biçimleri müzikteki seslerin düzenlenişi gibi birleştirerek yaratmayı amaçlayan sanat akımı.
1- Soyut sanat genel anlamıyla doğada var olan gerçek nesneleri betimlemek yerine, biçimler ve renklerin, temsili olmayan veya öznel kullanımı ile yapılan sanata denir. Nonfigüratif sanat terimi ile değişmeli olarak kullanılır. 20. yüzyıl başında bu terim, gerçek biçimleri sadeleştirilmiş veya değiştirilmiş halleriyle imgelere indirgeyen Kübist ve Fütürist sanatı tanımlamak için de kullanılmıştır.
2- Doğa görüntülerine bağlı olmayan sanat.
3- Abstre sanat olarak da bilinir. Renk, çizgi, kütle, ton gibi çeşitli biçim öğelerinin bilinen nesnelere benzemeyecek biçimde kullanımı sonucu ortaya çıkan organik ya da biorganik imgelerle oluşturulan düzenlemeler.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
Yüzey ya da hacim sanatlarında gerçek figür, şekil ve kompozisyonların tanınamayacak derecede yalınlaştırılması.
Pencere, kapı gibi açıklıkların çevresini dolanan ahşap, taş ya da beton çerçeve.
İspaula. Bir yüzeye boya, macun, alçı sürmek ve bunları ezerek yaymak amacıyla kullanılan enli ve çelik ağızlı ve tahta saplı alet.
Sanatçının, önceden tasarlamadan kendi içinden geldiği gibi dış etki olmaksızın gerçekleştirdiği çalışmalar.
Yan yana ve üst üste yerleşen prizmatik ögelerin dışa doğru derece derece taşarak, genellikle simetrik bir düzen içinde dizildiği üç boyutlu geçiş desteği işlevi gören bir çeşit mimari bezeme ögesi. Mukarnas.
Küçük dikili taş, mezar sütunu veya taş levha.
Görsel biçimde sunulan düşünce ve duyguların karakteristik bir tarzı. Üslup.
Herhangi bir sanat dalında biçimlerin bazı niteliklerini öne çıkarmak amacıyla vurgulamak, yalınlaştırmak ve yinelemekten doğan belirgin üslupsal bir abartma olarak tanımlanmaktadır.
1- Üsluplaştırılmış. Doğadaki formların belli bir üslubun ya da tekniğin gereği sadeleştirilmiş şekli. Stilize çiçek motifidir.
2- Özelliğini bozmadan basitleştirilerek yapılan resim ya da motif.
3- Bir şekli, özelliği bozulmadan sadeleştirmek veya belli bir tarz hâline getirmek, dekoratif bir görünüm kazandırma.
Bir nesneyi ya da yapıyı ayakta tutan taşıyıcı sistem. İçyapı.
Alçı yoğunluklu süsleme tekniği.
Alçı, mermer tozu ve tutkalın karıştırılmasıyla yapılan, kurumadan üzeri şekillendirilebilen, duvar kaplamaları ve mimari dekorasyonda kullanılan bir çeşit karışım.
Buda'nın ve kutsal kişilerin röliklerinin saklandığı, genellikle Buda'nın anısına inşa edilmiş yapı.
Su borularının basınca dayanıklı yapılamadığı dönemlerde kentin su ihtiyacını sağlayan suyolunun hep aynı yükseklikte ve çok az eğimli biçimde yapılması gerekirdi. Bu amaçla vadilerin aşılması gerektiğinde kemer dizilerince taşınan suyolları inşaa edilmiştir. Köprüye benzeyen bu yapılara su kemeri adı verilir. İlk su kemerleri Antik Roma döneminde yapılmıştır.
Şehre getirilen suyun havalandırılıp basınç kazandırılarak kamusal yapılara dağıtılması için inşaa edilmiş çoğunlukla kare planlı küçük kulelere "Su Terazisi" denir.
Anadolu Selçuklu döneminde çoğu sultanlar tarafından yaptırılan han ve kervansaraylar için kullanılan sanat tarihi deyimi. Genellikle biri kapalı, diğeri açık avludan meydana gelen iki bölümlü bir şema gösterirler. Açık avlu ortasında "köşk mescit" bulunur. Taş süslemeler özellikle girişlerde yoğunlaşır. Her türlü konaklama gereksinimini karışlayan vakıf kuruluşlarıdır.
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü