Bir toplumun, bir yerin beyi. İslâm ülkelerinde beylere ve prenslere verilen isim. Komutan, bey, vali.
Emir-i dad Arapça emir ile Farsça dad (adalet) kelimelerinden oluşmuştur. Geleneksel Türk-İslam hukukunun bir oluşumu olan Divan-ı Mezalim'e bizzat sultanlar başkanlık ederlerdi. Ancak işlerin çoğalmasıyla bu divanda görülen davalara hükümdar adına emir-i dad (emir-i adi, dâdbeg) bakmaya başladı.
Emir-i dad kararlarını yanında oturan ulemaya danışarak verirdi. Onların hem örfi hem de şer'i hukuka dayanarak verdikleri bu kararların adli hayatta çok önemli bir yeri vardı. Emir-i dad, çok güçlü ve nüfuzlu emirlerle vezirleri dahi tevkif ettirebilirdi.
Silahhanenin sorumlusudur.
İnanmışların yöneticisi, halife.
Açıklamalarıyla 1888 Tarih Terimi
Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, beylik.
Yetkili bir makamca düzenlenmiş yazılı buyruk.
Bir ulusun bir başka ulusun ya da başka ulusların topraklarını ele geçirerek yayılması, onları siyasal ve ekonomik egemenliği altına alması demektir. Kapitalizmin ulaşabileceği en üst seviyedir.
Ticarete konu olan mallar.
Yarkurul, komisyon.
Eskiden kullanılan, altmışbeş cm. boyunda bir uzunluk ölçüsü birimi.
Osmanlı Devleti'nde saraylar da harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yerdir. Burada yedi yıl süren eğitimde devşirmelere çeşitli beceriler kazandırılırdı. Enderun uzun süre Osmanlı Devleti'ne bürokrat, komutan ve sanatçı yetiştiren bir okul olmuştur.Üniversite ve Harp Okulu niteliğinde idi.
Katolik Kilisesi'nin Reform'dan önce uyguladığı ve halkın ekonomik ve dini anlamda sömürülmesine neden olan uygulamadır. Bu uygulamaya göre; kilise, günah çıkaranlara belirli bir ücret karşılığı, günahlarının affedildiğine dair bir belge veriyordu. Bu belge kişinin günahsız olduğu anlamına geldiği için "cennet tapusu" olarak da adlandırılmıştır.
1. Katolik Kilisesi'nin günahlardan arınma için halka sattığı afname.
2. Günahlardan kurtulmak amacıyla kiliseden satın alınan belgedir.
3. Ortaçağ'da Katolik Kilisesi görevlilerince Hristiyan halktan alınan günahtan kurtulma belgesi.
4. Hıristiyanların günahlarından kurtulmaları için, papalar tarafından satışa konulan af kağıdı.
1.Burun otu. 2.Burna çekilmek üzere hazırlanmış toz ilaç.
Dolanımda bulunan para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesi nedeniyle ortaya çıkan ve fiyatların toptan yükselişi, para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik ve parasal süreç.
1- Ortaçağda batı ülkelerinde, Katolikliğin katı inançlarına karşı gelenleri ya da uymayanları sapkın sayarak cezalandırmak için kurulan kilise mahkemesidir.
2- Orta Çağda Hıristiyan dünyasında farklı inanç taşıyanları cezalandırmak amacıyla kurulan mahkeme.
3- Ortaçağ ve Yeniçağ'da Katolik Kilisesinin kendisine karşı gelenleri cezalandırmak için kurduğu dinsel nitelikli mahkemeler
Kilisenin başkanlığında toplanır, genellikle kilisenin öğretilerine karşı çıkanlara ölüm cezası verirdi.
Mekke'den Medine'ye göç eden Müslümanlara yardım eden Medineliler.
Bir şehir devletinin prensini veya yöneticisini belirten Sümerce bir unvan.
1. Belli bir bölgede kilisenin bir süre nikah, vaftiz, ölü gömme gibi dini törenleri durdurmasıdır.
2. Katoliklerde papanın bir ülkede dini hizmetleri durdurarak hükümdarı cezalandırması. Bir ülkeyi kralı ile birlikte dinden atmak.
Diğer Tarih Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Tarih Terimleri Sözlüğü