Osmanlı Dönemi'nde, Tanzimattan sonra, Osmanlı yönetim örgütünde sancak(illerde) en büyük idare âmiri, yöneticisidir.
1. Tasavvufa bağlanan ve o yolda yürüyen kimse. (Tasavvuf: Allah'ın birliğini ve evrenin oluşumunu varlık birliği Vahdet-i vücud anlayışı ile açıklayan dinî ve felsefî akım)
2. Tasavvuf inançlarını benimseyip kendini Tanrı’ya ve Tanrısal hikmete vermiş, tasavvufla uğraşan, gizemciliği yaymaya çalışan kimse.
Müslüman olmakla birlikte, yazgıyı yadsıyarak, "kul ettiklerini kendi yaratır" diyen ve tanrının sıfatları konusunda sünnet ehli gibi düşünmeyenlerin felsefesidir.
1. Hükümdarın, siyasi iktidarı kayıtsız şartsız elinde bulundurduğu siyasi rejim, monarşi.
2. Egemenliğin tek kişide toplanmasıdır. Yönetim çoğunlukla babadan oğula geçer (Saltanat).
Açıklamalarıyla 1888 Tarih Terimi
Yüzleşme, yüz yüze gelme.
Silahlı kuvvetlerde çalışan, mesleği askerlik olan subay ve assubaylardır.
Ciltçi.
1. Medreselerde (üniversitelerde) en yüksek rütbeli öğretim üyesi. (Bugünkü ordinaryüs profesör gibi)
2. Medresede ya da camide ders veren kimse.
İl ve ilçelerde Müslümanların din işlerine bakan görevli.
Eskiden topçu subayı, istihkâm subayı ve mühendis yetiştiren okul.
Ordu dilinde silah, cephane, akaryakıt, taşıt, araç vb. malzeme.
Divanıhümayun toplantılarında müzakere edilen iç ve dış meselelere ait siyasi, askerî, toplumsal ve iktisadi önemli kararların kaydedildiği defterlerdir.
Padişahın mührü. (Sadrazam tarafından kullanılırdı)
Yükümlü.
1- Atanmak için sıra bekleyen müderris ya da kadı adayları.
2- Stajyer anlamında kullanılan bir deyim.
3- Eskiden teğmen.
Devletçe rütbe sırasına göre ayrılan üç sınıftan biri. (Diğer iki sınıf: ilmiye ve askeriye)
1- Devlete ait vergilerden birinin tahsilini götürü olarak üzerine alan kişi.
2- İltizam yöntemine göre kendi nam ve hesabına vergi toplama görev ve yetkisi verilen kişi.
Temsilci; başkası adına davranan, başkası adına davranıcı; özdeyen, özdeyici.
1- Yıldızların durumlarından ve hareketlerinden anlam çıkararak falcılık yapan kimselere denir.
2- Yıldızlar (Astronomi) ilmiyle uğraşan ve ondan geleceğe dair hükümler çıkaran kimse.
1- Bir üstada bağlı olan çömez. Tilmiz. Öğrenci
2- Tasavvuf yoluna yeni girmiş, ama deneme ve sınav devresini geçirmiş, bütün varlığı ile şeyhine bağlanmış kişi.
Diğer Tarih Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Tarih Terimleri Sözlüğü