Yazarın hazırladığı, beyaza çekilmemiş yazma eser.
Hat öğretiminde, elifba'da bulunan harflerin tek başlarına yazılması ve ikili olarak birbirlerine bağlanarak yazılması.
Mücerret ile ilgili bilgilere bakınız.
Hattatların yazacakları kâğıt veya ebruları düzgünleştirmek için kullandıkları, kâğıtlar aharlandıktan sonra parlatma için kullanılan âletin adıdır. Bazen kalemtıraş kabzasının ucu da bu iş için kullanılmıştır. Kaymasını sağlamak için biraz sabun sürülür. Müzehhiplerin altını parlatmak için kullandıkları akike de mühre denilmiştir,
Mühre çeşitleri:
Böcek mühre: Deniz böceklerinin kabuğundan yapılmıştır.
Cam mühre: Yuvarlak veya kalın camdan yapılmıştır.
Çakmak mühre : (b. bk.)
Damar mühresi: Tezhiplerde yaldızlanan yaprak damarlarını, süslemelerin girintili çıkıntılı yerlerini parlatmak için kullanılan, açılmış kurşun kalem biçiminde mühre. Tırnak mühresi de denilir.
Har mühre: Katır boncuğu.
Zer mühre: Yaldız cilalamaya yarayan ucu akik mühre.
Açıklamalarıyla 1053 Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi
Üzerinde kâğıt mührelenen âletin adıdır. Pesterek de denilmiştir. Ihlamurdan yapılan ve ortası çukurca olan bu tahta çeşitli boylardadır. Tek parça olması şarttır.
Tezhibte altın kullanıldıktan sonra, parlatılarak boya görünümünden çıkarılır. Bu parlatmada zermühre kullanılır. Kağıt mühresi ve zermühre olmak üzere iki çeşit mühre vardır.
Ahardan sonra mühre sürülerek parlatılan ve kalemin üzerinde kaydığı kâğıt. Bu kâğıtlar mürekkebi emmez.
Akik türünden bir taşın adıdır. Bir sopaya takılarak, tezhip nakışlarını ve yaldızlan mührelemekte kullanılmıştır.
Kâğıtların üzerine mühre vuran sanatkâr.
Yazma eserin kime ve niçin ait olduğunu göstermek amacıyla basılmıştır. Kitabın hangi kütüphaneye ait olduğunu gösteren demirbaş mührü, sadece bağışlanan kitaplara vurulan ve bağışlayanın adını taşıyan bağış mührü, vakıf mührü ve yalnız isim bulunan zat mührü gibi çeşitleri vardır.
Eski mühürlerimiz taşları, madenleri, sapları ve kazınmaları bakımından güzel sanatların bir kolu halindeydi.
Meşhur hakkâkların çeşitli maddeler üzerine kazıdıkları isim, mısra, âyet ve istifler büyük sanat değeri taşımaktadır. Üzerine akik, yakut, firuze, yeşim taşı kakılmış mühürler vardır.
Manzum mühürler de yaygın olarak kullanılmıştır.
Şair, Hamit'in dedesi Abdülhak Molla'nın mühründe
"Çaresaz ola hakim-i mutlak
Bula her derde deva Abdülhak beyti" kazılı imiş.
(İltisaklı) bitişik. Aralık verilmeden yazılan yazı. Hat ile ilgili bilgilere de bakınız.
Motifin hem zemini, hem de kendisi altın yaldızla işlenerek yapılmış şemse. M. Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğünde "Renkli şemseler hakkında kullanılan bir tâbirdir. Kabın şemse veya köşebent kalıbının Basılacağı kısmın münasip noktalarına, kap meşinine zıt renklerde meşin parçalar yapıştırılarak, üzerine kalıp basılmak suretiyle yapılırdı. Yaldız işleme aradan görününce renk renk meşinler kitaba başka bir güzellik verirdi" demektedir.
Bu şemselerde tek renk deri kullanılmayıp, bezemeler cilt kapağında kullanılandan başka renkte deri ile kaplanmıştır. Bu şekilde renkli derilerle yapılan mülevven şemse ciltte, motifleri üstten veya alttan ayırma tarzında altınla bezemek mümkündür.
Hattatlarla kâtiplerin kalemin mürekkebini silmek için kullandıkları beze verilen ad. Bu bez siyah ve yumuşak olurdu.
Eğri, çizilmiş anlamındadır. 11. ve 15. yüzyıl'larda yazma eserlerin hemen her bölümünde kullanılmıştır. Bazen bordür şeklinde ya da müstakil olarak çizilmiştir. Rumîlerden farklı bir çizim özelliğine sahiptirler. Kompozisyonların hazırlanışında bir hat üzerinde değil, birbirine bitişik olarak çizilir ve açıktan koyuya doğru kademeli bir şekilde boyanır.
Eğri. Selçuklu münhanîleri ile ilgili bilgilere de bakınız.
1. Hat öğretiminde, öğrenciye terkip ve tertip yeteneği kazandıran, cümle şeklindeki yazı örneklerinin çalışılması.
2. Müfredat dersinden sonra, âyet, hadis ve kelâm-ı kibârdan oluşan yazı dersi.
Yazı yazmakta kullanılan maddenin adıdır . Dûde denilen bezir veya kandil isinden yapılmıştır. Süleymaniye Camii'nde, kandillerin isi hava cereyanı ile özel olarak yapılmış bir odacığa toplanır ve mürekkep yapımında kullanmaları için, hattatlara verilirmiş.
Okuyup yazmak, ilim öğrenmek yerine kullanılan bir deyim. Bezir isi mürekkeple aharlı kâğıda yazılan yazının yanlışı yalamak suretiyle silindiği için bu deyim ortaya çıkmıştır.
Çiçekleri arasındaki dalların üzerinde kuşlar bulunan şemselere verilen ad.
Diğer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü