güçlü kelimesinin mecaz anlamı

güçlü kelimesinin mecaz anlamı:
1. Etkisi, önemi büyük olan, forslu.

2. Nitelikleriyle etki yapan, etkili.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

ahtapot kelimesinin mecaz anlamı 1. Çıkarcı, asalak. 2. Sırnaşık, yapışkan (kişi).

organ kelimesinin mecaz anlamı Bir görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluş ya da o kuruluşun bölümlerinden biri.

iştah kelimesinin mecaz anlamı İstek, arzu.

tempo kelimesinin mecaz anlamı Tarz, gidiş, yol, ilerleyiş, gelişme hızı.

dev kelimesinin mecaz anlamı 1. İnsan gücünün pek üstünde kimse. 2. Çok büyük, çok önemli.

küskütük kelimesinin mecaz anlamı Pek sarhoş.

hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

tapınmak kelimesinin mecaz anlamı Çılgınca sevmek.

yan kelimesinin mecaz anlamı İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.

uğraşmak kelimesinin mecaz anlamı Birine kötü davranmak.

yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.

kayıt kelimesinin mecaz anlamı 1. Sınırlama, hareketlerini çerçeveleme. 2. Şart, koşul.

süpürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Tüketmek. 2. Çıkarıp atmak, kovmak.

damgalamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseye gerçeğe dayanmadan herhangi bir özellik veya nitelik yüklemek. 2. Birine yüz kızartıcı bir suç yüklemek.

küllenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir acı unutulur gibi olmak.

hulûs kelimesinin mecaz anlamı Yaranma, dalkavukluk.

iğnelemek kelimesinin mecaz anlamı Kapalı bir şekilde dokunacak söz söylemek.

cife kelimesinin mecaz anlamı İğrenç şey.

yaşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yer tutmuş olmak. 2. Hoş vakit geçirmek, keyif sürmek. 3. Birine "ne mutlu" olmak. 4. Süredurmak.

parlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ünlü sanlı olmak, onuru yükselmek. 2. Birdenbire öfkelenmek.

çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.

efsane kelimesinin mecaz anlamı Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikaye vb.

hayta kelimesinin mecaz anlamı Serseri, külhanbeyi.

susak kelimesinin mecaz anlamı Salak, aptal.

handikap kelimesinin mecaz anlamı Elverişsiz durum, engel.

çamur kelimesinin mecaz anlamı Sataşkan, çevresine tedirginlik veren, sulu.

şaklaban kelimesinin mecaz anlamı Dalkavuk.

ateşli kelimesinin mecaz anlamı Taşkın duygularla dolu, heyecanlı, coşkun, coşkulu.

ağırbaşlı kelimesinin mecaz anlamı İlerisini ve durumunu düşünerek söz ve hareketlerinde hafiflik ve aşırılıktan kaçınan; tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, olgun (kişi); ciddi, vakur.

sürüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek. 2. Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak. 3. Kötü bir duruma, sona doğru götürmek. 4. İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü