Bir türde bir özellikle ilgili olarak ikiden fazla gen çeşidinin bulunması durumuna çok alellilik denir. Bireyler bu alellerden ancak ikisini taşıyabilir. Bu genlerin birbirlerine karşı baskınlık ve çekiniklik durumlarına bağlı olarak farklı fenotipik kombinasyonlar görülebilir.
Yaşamlarını iki yıldan fazla sürdüren bitkiler.
Zoolojide özellikle donuk ışığa ve alaca karanlık beyaz görüntüye duyarlı olan retinanın çomak şeklindeki fotoreseptör hücreleridir.
1. Gözün retina tabakasında bulunan, düşük ışık şiddetlerine duyarlı, siyah beyaz görmeyi sağlayan, çubuk şeklindeki reseptör hücreler.
2. Retinada bulunan ve beyaz ışığa karşı duyarlı olan, çubuk şeklindeki hücreler.
Açıklamalarıyla 2079 Biyoloji Terimi
1. Kan hücrelerinin kümeleşerek pıhtılaşması.
2. Bir sıvı içinde dağınık halde bulunan hücre ya da parçacıkların kümeleşmesi.
3. Antijen ve antikorların tepkimesi sonucunda kan hücrelerinin kümeleşmesi.
4. Kan grubu antijenleri (A ve B) ile antikorlarının (anti A ve anti B) bir araya gelmesi sonucunda alyuvarların birbirine yapışması ve iri tanecikli yapılar oluşturmasına çökelme ya da aglütinasyon denir. Çökelme ile oluşan tanecikli yapılar, kan damarlarını tıkayarak ölüme neden olabilir.
İki tip çökelme vardır:
1. Hafif (Kısmi) Çökelme
2. Ağır (Tam) Çökelme
1- Ölü organizma ya da atık organik maddeleri ayrıştırarak besin sağlayan organizma. Saprofit. Ayrıştırıcı.
2- Karbon ve enerjisini ölmüş organik maddelerden gelen besin maddelerini absorblayarak elde eden bir organizma.
Çürükçül Beslenme (Saprofitler)
Bu tür beslenen canlılara ayrıştırıcılar da denir. Bu organizmalarda enzim sistemleri iyi gelişmiştir. Hücre dışı sindirim yaparlar. Organik canlı atıklarını ayrıştırırken kendileri için gerekli olan besin ve enerjiyi sağlarlar. Oluşturdukları inorganik tuzları bitkiler kullanır. Ekosistemde madde döngüsü açısından önemlidirler. Mayalar, küfler, bazı bakteri ve mantarlar bu gruptandır.
Canlı organizmanın ölümünden sonra mikrobik, kimyasal ve fiziksel etmenlerin etkisiyle bozulup bileşiklerine ayrılması olayı.
Bakteri hücre duvarlarının polipeptidlerinde bulunan, proteinlerde bulunmayan amino asit.
Omurgalı hayvanlarda lenfositlerin farklılaştığı ve alyuvarların parçalandığı, kan damarlarının bol olduğu lenfoid organlardan biri.
Bazı bitkilerin yan dallarının uçları bitkiden ayrılmadan toprakla örtülüp gelişmeye bırakılabilir. Toprak altında kalan dallardan yeni kökler meydana gelir ve gelişir. Gelişimi yeter düzeye ulaştığında kesilerek ana bitkiden ayrılır. Bu şekilde üremeye daldırma yöntemi denir.
Bazı bitkilerin yan dallarının uçları bitkiden ayrılmadan toprakla örtülüp gelişmeye bırakılabilir. Toprak altında kalan dallardan yeni kökler meydana gelir ve gelişir. Gelişimi yeter düzeye ulaştığında kesilerek ana bitkiden ayrılır. Bu şekilde üremeye daldırma yöntemi denir.
Elektromanyetik spektrumda yer alan ardışık iki dalganın tepe noktaları arasındaki uzaklık.
Moleküler ağırlık birimi. Bir hidrojen atomu ağırlığı.
Kanın vücutta dolaşmasını sağlayan borulara damar denir. Damarlar toplardamarlar, atardamarlar, kılcal damarlar olmak üzere üçe ayrılır.
Bir molekülden amino grubunun çıkarılması işlemi. Bir aminoasit ya da başka bir organik bileşikten bir -NH2 (amino) grubunun ayrılması.
Aminoasitler peptit bağıyla birleşince su ve protein açığa çıkar. Bu olaya dehidrasyon denir.
Küçük moleküllerin birleşerek bir büyük molekül oluştururken su açığa çıkması olayına dehidrasyon sentezi denir.
Bir molekülden hidrojen atomlarının ayrılması şeklindeki bir oksidasyon tipi.
Bir organik bileşikten bir -COOH (karboksil) grubunun ayrılması.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü