Birlikte yaşayan iki canlı türünden birinin fayda sağladığı, diğerinin ise hiçbir şekilde etkilenmediği ortak yaşam biçimi.
Farklı canlıların birlikte yaşamasına simbiyoz denir. Kommensalismus, bir simbiyoz yaşam çeşididir. Canlının biri artık maddeleri kullanmak ya da korunmasını sağlamak yoluyla diğerinden faydalanmakta, fakat faydalandığı canlıya zarar vermemektedir.
Birlikte yaşayan ortaklardan biri yarar görürken, diğerinin hiç etkilenmediği yaşama birliğidir. Örnek: Köpek balığı ile yaşayan diğer balıklar. Köpek balığı avlanırken çevreye besin parçaları yayılır. Küçük balıklar bu besinleri yerken, köpek balığının karı veya zararı yoktur.
Habitat denen küçük ya da büyük bir alanda yaşayan populasyonlar topluluğu. Kommüniteyi oluşturan canlılar çeşitli şekilde birbirini karşılıklı olarak etkiler.
Açıklamalarıyla 2079 Biyoloji Terimi
Mikroorganizmaların yaprak, kâğıt ve yiyecek artıkları gibi organik maddeleri ayrıştırması sonucu oluşan toprağımsı madde.
Belirli bir alanda karşılıklı ilişkiler içinde yaşayan çeşitli bitki ve hayvan türlerinin oluşturduğu topluluk. Bir alanda yaşayan popülasyonlar topluluğudur.
Bir komünite içerisinde birden fazla tür bulunur. Dolayısıyla komüniteler popülasyonlardan daha büyük canlı topluluklarıdır. Örneğin, Sapanca Gölü'nde bulunan turna balığı popülasyonu ve bu gölde yaşayan kurbağa, bitki, böcek ve bakteri türlerinin oluşturduğu popülasyonların tamamı Sapanca Gölü'nün komünitesini oluşturur. Komüniteler barındırdıkları tür sayısı bakımından farklılık göstermekle birlikte, kutuplardan ekvatora doğru tür zenginliği genellikle artış gösterir. Popülasyonlar biraraya gelerek komüniteyi, komüniteler de cansız çevreyle birlikte ekosistemi oluşturur.
Bir parazit canlının üzerinde yaşadığı diğer canlı.
Kıkırdak yapı hücrelerinin salgıladıkları ara madde.
Kıkırdak doku hücreleri.
1-Retinanın parlak ışığa özellikle duyarlı olan, çeşitli dalga boyundaki ışık ları ayırt edebilen ve renkli görmeyi sağlayan konik fotoreseptör hücresidir.
2-Botanikte Gymnosperm'lerin üreme ile ilgili yapısı. (kozalak)
1. Gözün retina tabakasında yer alan, koni şeklindeki, ışığa son derece hassas olan ve renkli görüntünün algılanmasından sorumlu olan hücreler.
2. Omurgalıların gözlerinde, retinanın arkasında yer alan, koni şeklindeki, ışığa son derece hassas olan ve renkli görüntünün algılanmasından sorumlu olan hücreler.
Sıcak ve soğuğa dayanacak biçimde uyum gösteren iğne yapraklı Gymnosperm'lerdir. Kozalaklı bitkilerdir.
1. İki hücrenin geçici olarak gen alış-verişi yapmak için birleşmeleri. İki hücrenin geçici olarak birleşmesi sırasında nükleer maddenin karşılıklı olarak değiştirildiği bir eşeysel çoğalma biçimidir. Protozoa'lardan birçok Silyatlar'da ve bakterilerde görülür.
2. Bakterilerde olduğu gibi, DNA'nın bir hücreden diğerine bir konjugasyon tüpünden geçirilmesi işlemi. Paramesyumda genetik madde alışverişinin olduğu diğer sillilerde görülen, çoğalmanın olmadığı eşeyli süreç.
3. Aynı tür iki bakteri arasında pilus yardımı ile geçici bir sitoplazmik köprü kurularak bakteride bulunan plazmit DNA’sının diğer bakteriye aktarılması işlemi.
Birim hacimde bulunan madde miktarı.
Tatlı sularda yaşayan bir hücrelilerde, açılıp büzülerek, içeri giren fazla suyu hücre dışına atmada görevli olan organel. Vurgan koful da denir.
- Tatlı sularda yaşayan bazı tek hücreli canlılarda (protista) bulunur.
- Enerji (ATP) harcayarak çalışır.
Tatlı sularda yaşayan bir hücrelilerde, açılıp büzülerek, fazla suyu ve metabolizma atıklarını hücre dışarına atmada görevli olan organel.
Spermanın yumurtaya ulaşmasını ve döllenmesini engelleyecek mekanik ya da kimyasal maddelerin kullanılmasını içeren doğum kontrol yöntemi.
Parazit canlıyı üzerinde barındıran canlı.
Büyük ölçüde farklı kökene bağlı iki ya da daha fazla organizmada benzer işlev yapan benzer yapıların bağımsız olarak evrimleşmesi.
Çiftleşme, eşeysel birleşmedir. Sperma hücrelerinin birinden ötekine iletilmesi sırasında iki hayvanın fiziksel birleşme faaliyeti.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü