Sistemik dolaşıma kan götüren atardamarların ana gövde kısmı.
İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yerde parmak şeklinde bir çıkıntı.
Apendiksin iltihaplanması sonucu oltaya çıkan hastalık.
İnsanda ince ve kalın bağırsak arasındaki içi boş bir uzantı olan kör bağırsağın ucunda bulunan parmak şeklindeki çıkıntı.
Açıklamalarıyla 2079 Biyoloji Terimi
Kök ya da gövde ucunda bulunan farklılaşmamış embriyonik doku.
1-Enzimin protein kısmıdır. Tam işlevsel enzim haline gelmek için özgül bir koenzime gereksinim duyar.
2-Koenzimle birleşerek aktif enzimi oluşturan enzimin faal olmayan protein kısmı.
Hücre iskeletini oluşturan üç elemandan biridir.
- Fibröz proteinlerinden oluşur.
- Hücrenin şeklinin korunmasında, çekirdeğin ve bazı organellerin sabitlenmesinde görevlidir.
1. Bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijini ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş olan çoğunluğu ağaç ve diğer odunsu bitki taksonlarının uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçaları.
2. Doğru biçimde etiketlenmiş odunsu ve otsu bitkilerin teşhisi ve bilimsel araştırmalar amacıyla bir araya getirilip yetiştirildiği ortamlar.
Homozigot ebeveynlere uygun olarak, ele alınan özellik ya da özellikler bakımından her zaman aynı sonucu veren genetik çaprazlama.
Döllenme sonrasında, bazı tohumların üzerinde oluşan ek örtü.
Yumurta hücresini taşıyan dişi organ.
1. Genellikle şişe biçiminde, bir sıra verimsiz hücre tabakasıyla çevrilmiş boyun, karın kanal hücreleriyle yumurta hücresinden meydana gelmiş üreme organı.
2. Çiçeksiz bitkilerde yumurtanın oluştuğu dişi organ.
Bakteriler âlemi içerisinde çok ekstrem koşullara dayanıklı prokaryot canlılar olduğu, 1990'lı yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmış ve bu canlılar bakteriler âleminden ayrılarak arkeler âlemi adı altında toplanmıştır. Tamamı prokaryot ve tek hücreli canlılardır.
Bazı arke türleri aşırı tuzlu yerlerde yaşayabilir. Halofil adı verilen bu arke türlerinde kırmızı renkli pigmentler vardır. Bu pigmentleri sayesinde güneş ışığını emerek fotosentez yaparlar. Bu tür, Tuz Gölü ve Kızıldeniz'de çok bulunur.
Bazı arkeler ise aşırı sıcak bölgelerde yaşar. Termofil adı verilen 90-121°C arasındaki sıcaklığa sahip yerler ideal yaşam alanlarıdır.
Diğer bir arke türü, gerekli enerjiyi üretirken metan gazı oluşturur. Metanojen olarak adlandırılan bu arkelere fazla oksijen, zehir etkisi yapar. Hayvan çiftliklerinde, bataklıklarda ve bazı otçulların bağırsaklarında yaşar.
Arkeler, bakteriler gibi halkasal şekilli bir DNA taşır. Ancak DNA'ları bakterilerden farklı olarak ökaryot hücre DNA'larında olduğu gibi histon denilen özel proteinlere sarılmıştır. Bazı arkelerde bakterilerde olduğu gibi plazmit DNA’ları bulunabilir. Bakterilerden farklı olarak antibiyotiklerden etkilenmez.
1. Gastrulanın ortasında endodermle sarılı boşluk, ilk bağırsak.
2. Embriyodaki ilkin bağırsak tüpü.
Süngerlerde, besin depolayan amoeboid hücrelere verilen ad.
ART (Yardımcı Üreme Teknolojileri)
Yumurtalıktan döllenmemiş yumurtayı alıp, vücut dışında bir sperm ile birleştirdikten sonra döllenmiş yumurtayı ya da yumurta-sperm karışımını, gelişimin gerçekleşebilmesi için dişi üreme kanalında uygun bir yere yerleştirilmesini içeren birkaç işlemden herhangi biri.
Kanı yürekten vücudun çeşitli bölgelerine götüren kalın esnek duvarlı damar.
Kılcal damarın ucundaki küçük atardamar.
Böcek ya da krustase gibi eklembacaklı bir omurgasız hayvan.
Oksijenli solunumda, Krebs döngüsünün başlangıcında okzaloasetik asit ile birleşerek sitrik asidi oluşturan bileşik.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü