Elektromanyetik dalgalar veya parçacıklar biçimindeki enerji yayımı ya da aktarımı.
Radyoaktif maddelerin ekosistemde birikerek belirli değerlerin üzerine çıkmasına radyoaktif kirlilik denir.
Nükleer santraller, röntgen ve tomografi cihazları gibi etkenler radyoaktif kirliliğe neden olur.
Radyoaktif kirlilik; canlılarda mutasyona yol açtığı gibi başta kanser olmak üzere radyasyon yanıkları, genetik bozukluklar ve bağışıklık sistemi hastalıklarına neden olur.
Radyasonun canlılar üzerine nasıl etki ettiğini inceleyen bilim dalı.
Radyason ve ekolojik sistem arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı.
Açıklamalarıyla 2079 Biyoloji Terimi
Aksonların ertafında Schwann hücreleri tarafından miyelin kılıf oluşturulur. Miyelinli nöronların kılıf içermeyen bölümlerine Ranvier Boğumu denir.
Bir populasyonun coğrafik alt türlerinin geniş bir alana yayılmış grupları. Her alt tür kendisine komşu olandan bazı bakımlardan farklıdır fakat birbirleriyle çiftleşirler. Ancak serinin iki ucundaki gruplar tamamen farklı olabilir ve belirgin şekilde birbirleriyle döllenmeleri azalmıştır.
Böbreğin kıvrılmış tüplerinin hücreleri tarafından glomerulus süzücülerinden bazı maddelerin seçilerek emilmesi ve bu salgıların kana verilmesi için kullanılan terim.
1. Çam, elma, erik gibi bazı odunsu bitkilerin katı ya da yarı akışkan, yarı saydam, suda çözünmeyen salgı maddesi.
2. Bazı odunlu bitkilerin salgıladıkları, katı ya da yarı akışkan, yarı saydam, suda çözünmeyen salgı maddeleri.
Dinoflagellata takımında yer alan alglerin, yılın beli dönemlerinde okyanuslarda çok hızlı bir şekilde çoğalmaları ve bu alglerin içerdikleri pigmentin renginin suda yoğunlaşması sonucu ortaya çıkan görüntü, kırmızı kuşak.
Bir molekül ya da atoma elektronların eklenmesi, oksidasyonun tersi.
Trematoda'ların hayat devresindeki ikinci evre. Salyangozda redyalar eşeysiz olarak serkaryaları oluşturur.
Bir sinir ya da kas lifinin bir impulsa tepkisinden sonra, yeni bir tepki gösterişe dek geçen zaman süresi.
Verilen bir uyartıya karşı doğuşsal, otomatik ve istemsiz bir tepki şekli olup işe karışan sinirlerin anatomik ilişkileriyle saptanır.
Duyu, ara ve motor nörondan oluşan en basit mekanizma.
Repressör proteinlerin sentezi için şifre veren özel genler.
Canlılarda görülen, yaraların ve yıpranmış organların yenilenmesi olayı. Bazı omurgasız hayvanlarda, vücutlarından kopan parçalardan yeni canlının oluşmasıdır. Planarya (Yassı solucan), deniz yıldızı ve toprak solucanında görülür.
Canlılarda, çeşitli nedenlerle yaralanan ya da kopan vücut parçalarının yenilenerek yerine konulmasına rejenerasyon (yenilenme) denir.
Kopan parçanın rejenerasyonla kendini yenilemesi bazı canlılarda yeni birey oluşumu ile sonuçlanır. Bu olaya rejenerasyon ile üreme denir.
Süngerlerde, yassı solucanlarda, bazı denizyıldızı türlerinde ve halkalı solucanlarda rejenerasyonla üreme görülür.
Canlılarda, çeşitli nedenlerle yaralanan ya da kopan vücut parçalarının yenilenerek yerine konulmasına rejenerasyon (yenilenme) denir.
Kopan parçanın rejenerasyonla kendini yenilemesi bazı canlılarda yeni birey oluşumu ile sonuçlanır. Bu olaya rejenerasyonla üreme denir.
Süngerlerde, yassı solucanlarda, bazı denizyıldızı türlerinde ve halkalı solucanlarda rejenerasyonla üreme görülür.
Embriyonun, gelişim seyri içinde evrimsel atalarının embriyonik gelişim evrelerini kısaca tekrar etmesi.
Rekombinasyon sonucu oluşan yeni hücreler.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü