Elektron taşıyıcı sistemin demir içeren hem proteinleri, biyolojik oksidasyonda arka arkaya okside ve redükte olurlar.
Hücreyi inceleyen bilim dalı, hücre bilimi.
• Hücre zarı ile çekirdek zarı arasında bulunan, akışkan, yumurta akı kıvamında (kolloidal) bir sıvıdır. Hücre iskeleti, organeller ve sitozol sıvısından oluşur.
• Canlı yapısında organeller, cansız yapısında organik ve inorganik bileşikler bulunur.
• Hücre zarının hemen altındaki yoğun kısma ektoplazma, ektoplazma ile çekirdek arasındaki daha az yoğun kısma endoplazma denir.
• Sitozolun %90'ı sudur. Bu oran hücreye göre değişebilir.
• Organik ve inorganik (kuru madde) maddelerin oranı %10-40 arasında değişir.
• Kuru maddelerin %90'ını organik, %10'unu inorganik maddelerden oluşur.
• Bitki hücrelerinde karbonhidrat daha çok bulunur.
• Yarı akışkan ve yoğun olan stoplazma (1.25 g/cm3), suya konduğunda dibe çöker.
• Stoplazmada bulunan organeller:
- MİTOKONDRİ
- RİBOZOM
- ER
- GOLGİ
- LİZOZOM
- PEROKSİZOM
- KOFUL
- PLASTİDLER
- SENTROZOM
Makromoleküler maddelerin (polisakkarit, glukoprotein gibi) ve partiküllerin hücrenin içine alınmasına endositoz; hücre dışına çıkmasına ise ekzositoz denir. Endositozda hücre zarındaki küçük veziküller hücre içine doğru girinti yaparak taşınacak maddeleri içine alır ve sonra bulundukları yerden koparak sitoplazmada serbest hâle geçer. Endositoz; Pinositoz ve fagositoz olarak iki şekilde oluşur.
Açıklamalarıyla 2079 Biyoloji Terimi
Çeperlerine lignin maddesi yığılmasıyla kalınlaşan hücrelerden oluşan bitkisel destek dokusu.
Kalın gövde uzantılarına soğan denir. Soğanlar toprak altında uzayarak saçak kök oluşturur. Bitki olgunlaştığında, vejetatif olarak toprak altında yeni soğanlar oluşturur.
Genellikle sarımsak, soğan, muz, zambak, salep ve safran gibi tek çenekli bitkiler bu yolla ürer. Kalın gövde uzantılarına soğan denir. Soğanlar toprak altında uzayarak saçak kök oluşturur. Bitki olgunlaştığında, vejetatif olarak toprak altında yeni soğanlar oluşturur.
1. Vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına göre değişen canlılar.
2. Çevredeki sıcaklık değişimlerine karşı vücut sıcaklığını sabit tutabilme yeteneği olmayan canlılara ise soğukkanlı canlılar denir.
Sürekli fazın, sıvı, çözünen fazın 0.1 ile 0.001 mikron çapındaki katı parçacıklardan oluştuğu bir kolloid sistem.
Solucanların vücutları genelde yuvarlak veya yassı şekillidir. Tenya, bağırsak solucanı, kıl
kurdu gibi türleri omurgalı hayvanların sindirim sisteminde parazit yaşar. Eşeyli olarak üremelerine rağmen bazı türleri eşeysiz olarak rejenerasyonla çoğalabilir. Çift eşeyli olanlarında hem yumurta hem sperm üretilir. Ancak solucanlarda genellikle kendi kendini dölleme görülmez.
Suda yaşayan hayvanlarda bulunan, çoğunlukla vücut yüzeyinden ya da sindirim kanalının bir kısmından uzamış ince duvarlı solunum organı.
1-Hücrelerde şekerin oksijenle yakılarak enerji üretilmesine solunum denir.
2-Bitki ve hayvan hücrelerinin oksijen kullanıp, karbondioksit vermesi ve besin maddelerinin moleküllerindeki enerjinin ATP gibi biyolojik olarak kullanışlı formda depolandığı bir olay. Soluma işlevi ya da hareketi.
Çözünen. Gerçek bir çözeltide çözülmüş madde. Bir çözelti çözen ve çözünenden oluşur.
Çözen. Gerçek bir çözeltide, içinde çözünen moleküllerin çözündüğü sıvı ortam.
Üreme için özelleşmiş olan vücut hücrelerinin tümü.
Embriyonun omurga ve sırt kaslarını meydana getiren ve nöral tüp boyunca sıralanan mezoderm kütlesi çiftleri.
Genetik bir özelliğin bir aile içerisinde aktarılma tarzı.
Bitkilerde iletici hücreler olan, kalburlu hücreler ve kalburlu boru elementlerinden oluşan, besin iletimi, depo edilmesi ve destek görevlerini yapan doku. Floem
Bitkilerde iletici hücreler olan, kalburlu hücreler ve kalburlu boru elementlerinden oluşan, besin iletimi, depo edilmesi ve destek görevlerini yapan doku. Floem
Sinir sistemi hariç gelişmiş organ ve sistemleri bulunmaz. İlk sinir sisteminin görüldüğü
gruptur. Eşeyli ve eşeysiz üreyebilir. Bu grupta denizanası, hidra, mercan gibi türler bulunur.
Bazı türleri (mercanlar) dış iskelete sahiptir. Denizanaları yüzücüdür. Hidralar ise denizlerde diplere bağlı olarak yaşar. Denizanası ve hidra vücutlarından çıkan uzantılar ile avlarını yakalayıp felç ederek vücut boşluğuna çeker ve sindirmeye başlar. Kısmen sindirilmiş besinleri hücreler içine alır ve sindirim hücre içinde tamamlanır.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü