Hürmet ve tazim edilen, ikram olunmuş Muhterem, kerim olan.
Kâbe'nin kuzey doğu duvarında yerden 2 m yükseklikte Kâbe'nin kapısı vardır. Hacer-i Esved'in bulunduğu köşe ile Kâbe kapısı arasında kalan kısma mültezem denir.
İyi ve kötüyü anlayıp birbirinden ayırt edebilen çocuk.
1. İnanan, inançlı, imanlı, mutekit.
2. Müslüman.
Açıklamalarıyla 1545 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi
Allah'a sessizce duâ etmek, yalvarmak ve niyaz etmektir. Dua içerikli şiirlere de münacât denir.
Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen, diliyle inandığını söyleyip kalbiyle inkar eden kimse.
Kalben inanmadığı halde, dili ile mümin olduğunu söyleyen kimsedir.
Kusur, eksiklik ve muhtaçlıktan uzak. Allahü teâlânın noksan sıfatlardan uzak olduğunu bildirmek için kullanılan bir tâbir. Temiz, arınmış, uzak.
Namazı cemaatle değil tek başına kılmak.
Kabre konulan kimseye "Rabbin kim?, Peygamberin kim?, Dinin nedir?" diye soru soran meleklerin adlarıdır.
Kötülükten alıkoymak; şer'î açıdan kötü sayılan işlerden başkalarını sakındırmak.
İslâm dininden ayrılıp başka bir dine geçen; İslâm dinini terk eden; önce Müslüman olup Müslümanlıktan çıkarak Allah'ı ya da Peygamberi (s.a.v) veya Allah'ı ve Peygamberi inkar etmek manasına gelen dinin zarurî (tartışma götürmez apaçık) hükümlerinden birini inkâr eden kimse. Mürtet ise şartlarına göre iki kısma ayrılır:
1- Millî Mürtet: Gayrimüslim anne-babadan doğan ve kâfir olduğunu bildirdikten sonra Müslüman olup, tekrar kâfir olan kimse.
2- Fıtrî Mürtet: Müslüman babadan veya Müslüman anneden veyahut Müslüman baba ve anneden doğan ve daha sonra kâfir olan kimse.
Sulamak üzerine anlaşmak; bağ sahibi ile bahçıvan arasında yapılan anlaşma. Bu anlaşmaya göre, bahçıvan ağaçları sulayıp bakması karşılığında bağın belli bir miktarda meyvesinden yararlanabilir.
Bütün sebeplere sahip olan hakiki müsebbip Cenab-ı Hak.
İslam dininden olan kimse, Muhammedî, Müslim, Müselman.
Dinimize göre yapılması istenilen, fakat terkedilmesi yasaklanmayan işlerdir. Mendub ve nafile de denir. Yapanlar sevap kazanır yapmayanlar günah kazanmaz. Nafile namaz kılma, nafile oruç tutmak gibi.
Lügat manası, sevilmiş şey demektir. Din deyiminde, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin bazen yaptıkları ve bazen de terk ettikleri ibadettir. Kuşluk Namazı gibi. Bu bir nevi müekked olmayan sünnettir.
Yapılması beğenilen şey. Yapılması dinen hoş ve güzel kabul edilen iş, sevap kazandıran davranış.
Bazı günler ve geceler veya bazı ibadetler ve ziyaretler münasebetiyle yapılmasında sevap o-lan gusüller, cuma guslü, ziyaret guslü gibi.
Uyulması uygun ve iyi görülen ihtiyat. Müçtehitlerce müstehap olmasına kesin değil de ona yakın derece kuvvetli bir delille sabit olan görev.
Diğer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü