Eğitim Sitesi

Online Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü

Rükn

Sözlükte köşe ve bir şeyin aslı anlamına gelen rükn, bir hac terimi olarak hac ve umre ibadetini meydana getiren ve yapılmaması, umre veya haccı geçersiz kılan temel menasik demektir. Ayrıca Kâbe'nin köşelerine de rükün denir.

Rükû

Sözlükte eğilmek manasına gelir. Namazda eller dizlere erecek ve sırt ile baş, düz bir şekil oluşturacak biçimde öne doğru eğilmektir.

Rükûya Bitişik Kıyâm

Rükûya eğilmeden önce en son lahzada ayakta durma; ki namazın rüknüdür.

Rükün

1- Bir şeyin aslını oluşturan parçalardan her biri; cüz, temel unsur. İbadetlerin farzları.

2- Bir şeyin temel direği, ibadetlerin temel ve aslını teşkil eden şeyler; yapılmadığı takdirde ibadetin batıl olmasını gerektiren şeyler.

Açıklamalarıyla 1545 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi

Rüşt

Erginlik.

Rüşvet

Yaptırılmak istenen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar.

Rütbe

Mertebe, derece, paye.

Sa'y(Say)

1-Hac ya da Umre yaparken Kâbe yakınlarında bulunan Safâ ile Merve tepeleri arasında, dört gidiş üç geliş olmak üzere yedi defa gidip gelmektir.
2-"Say" kelimesi; koşmak, hızlı yürümek anlamına gelmektedir. Hac ve umrede Kâbe'nin doğu tarafındaki "Safa" tepesinden başlayarak "Merve" ye dört gidiş, Merve'den Safa'ya üç dönüş olmak üzere bu iki tepe arasında ki yedi defa yapılan gidiş-gelişe, SAY denir. Safa ile Merve arasındaki bu yürüme alanı yaklaşık 400 metre uzunluğundadır, bu yürüme alanına MESA denir. Sa'y yapmak vaciptir. Sa'yin aslı, Hz. Hacer'in henüz kendisini emmekte olan oğlu Hz. İsmail için su ararken bu iki tepe arasında koşması hatırasına dayanmaktadır.

Sabır

Acı, yoksulluk, haksızlık gibi üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi.

Sâbî

Bülûğ (ergenlik) çağına gelmemiş oğlan çocuğu demektir. Kızlara ise sabiyye denir.

Sabilik

Kur'an-ı Kerim'de Yahudi ve Hıristiyanlarla birlikte anılan bir din. Sabiiliğin ilahî bir din olduğunu söyleyenler olmuşsa da zamanla felsefi ve siyasi etkilerle bozulma ve sapmalara uğrayarak Bâtıni bir özellik kazanmıştır.

Sadaka

Karşılıksız, ALLAH rızası için fakirlere yapılan yardıma ve her türlü iyilik ve iyi davranışa sadaka denir. ÖR: Fakirlere yapılan her türlü maddi ve manevi yardım, insanlara tebessüm etmek, komşularımızı kırmamak, selam vermek, yoldan insanlara ve hayvanlara eziyet veren şeyleri kaldırmak, köprü, yol, okul, çeşme, cami yaptırmak ya da yapılmasına yardımcı olmak . Sadaka vermek sünnettir. Sadaka vermek sıkıntı ve musibetlere karşı korunmamıza yardımcı olur.

Sadaka-i Cariye

Öldükten sonra da amel defterimize sevap yazdıran sadakaya denir. Örnek: Çeşme yaptırmak, okul yaptırmak, cami yaptırmak, köprü yaptırmak, ilim adına kitaplar yazmak. (Sadakayı Câriye)

Sadakallahü'l Azim

Sadakallahü'l-azim, "Allah doğru söyledi," demektir. Kur'an-ı Kerim'den bir ya da birden fazla ayet okuduktan sonra sadakallahü'l-azim deriz. Okuduğumuz her ayet için tek tek söylemeye gerek yoktur. Bu sözü söyleyen Kur'an-ı Kerim'in doğru bir kitap olduğunu, Allah'ın bize bildirdiklerinin hepsinin doğru olduğunu tasdik etmiş olur.

Sadakat

1- Sağlam ve güçlü dostluk, içten bağlılık, güven duyma, vefalı olma, sözünde durma, doğruyu söyleme.

2- Sevdiği birisini yalnızca Allah rızası için sevme, maddi bir çıkar gözetmeme, sevdiği kişiye karşı içtenlikle davranma ve kendisine iyilikte bulunan kimsenin iyiliğini hiçbir zaman unutmama.

Sadakayı Câriye

Öldükten sonra da amel defterimize sevap yazdıran sadakaya denir. Örnek: Çeşme yaptırmak, okul yaptırmak, cami yaptırmak, köprü yaptırmak, ilim adına kitaplar yazmak.

Safa

Hac ve umrede say ibadetinin başladığı Kâbe'nin doğu tarafındaki küçük tepe. Hac ve umre yaparken karşılıklı iki tepe olan Safa ile Merve arasında yürümek haccın vaciplerindendir.

Safa-Merve

Kâ'be'nin doğusunda bulunan iki tepenin isimleridir. Bugün Mescid-i Haramın duvarı ile bitişik haldedirler. Hac menasikinden olan sa'y, bu iki tepe arasında yapılır.

Sahabe

Hz. Muhammed (s.a.v.)'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar. Hz. Muhammed'in arkadaşları.

Sahabi

Sahabi, sözlükte arkadaş, dost demektir. Peygamber Efendimiz zamanında yaşamış, Müslüman olarak Peygamber Efendimizi görmüş ve yine Müslüman olarak ölmüş kişiye denir. Eğer bu kişinin gözü görmüyorsa, Peygamber Efendimizin sohbetini duyması da onun sahabi olması için yeterlidir. Peygamber Efendimizi gören çocuklar da sahabedendir.

Diğer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri

İlk Sayfa ... 58 59 [60]61 62 ... Son Sayfa

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Açıklamalı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü