Nesirde iki ibarenin, nazımda ise iki mısranın kelimelerinin sayıca denk, karşılıklarıyla vezin ve kafiye bakımından birlik olması. Örnek:
Şâh melekût arş-pâye
Mâh-ı ceberût perş-sâye
Şeyh Gâlib
Ölçüsü aynı olmak koşuluyla dört, beş, altı, yedi dizeli bentlerden oluşan nazım biçimi.
Dize ortasında iç uyağı bulunan, dizenin ortası ile sonu kendi arasında uyaklı olan gazeller. Bu tip gazellerde beyitler ortadan bölünüp alt alta dörtlük oluşturacak biçimde yazılacak olursa ( abab / cccb / dddb ) şeklinde uyaklı kıtalar meydana gelir.
Mısraları birbiri ile kafiyeli olan beyitler. Beyt-i musarra, gazellerin ilk beyitleri (matla') musarra'dır. Her mısrası aynı kafiyede olan şiirlere de musarra denir. (Musarra tuyuğ gibi) Bu şekilde düzenlenen şiirlerin bir başka adı müselseldir.
Açıklamalarıyla 793 Edebiyat Terimi
Anlatım içinde kullanılan kelime ve deyimlerin içeriğe uygun seçilmesi. Karşıtı mübayenet'tir (aykırılık, zıtlık).
Kelimenin anlamla, kelimenin vezinle, kelimenin kelimeyle, anlamın vezinle, anlamın anlamla uygunluğu.
Nesirde seci, nazımda kafiye yerindeki sözcüğü yalnız vezin bakımından eşit olması. Örnek:
Münderic nüsha-i zâtında kemâlat-i vücûd
Mündemic tıynet-i pâkinde havass-i icâd
Nâdî (Münderic ve mündemic kelimeleri arasında muvazene vardır.)
Anlatıma ahenk katmak için bir şeyi olduğundan fazla veya az gösterme sanatıdır.
Bir şiirin bazı mısraları, bölümleri veya bir mısranın bazı sözcüklerin değişik dillerde yazılması. Divan edebiyatında Arapça, Farsça, Yunanca'nın Türkçe ile birlikte kullanıldığı şiirler yazılmıştır. Tanzimat'tan sonra bu dillere Fransızca da eklenmiştir. Örnek:
Eyyüha'r-rağibûne fi'l-evkat!
Edrikûhâ fe-mâ madâ kad fât.
Fevt-i fursat me-kün çü vakt-i safâst,
Ki besî hestder-cihân âfât.
İrdi bir dem ki behcetinden anın
Sekiz Uçmâğ'a döndü Altı Cihât.
İş ke-mâ âşe âşikun va'lem!
Tâvet in-nefsü tâbet il-evkat.
Divan edebiyatında Tanrı'yı öven şiir türü.
Gereksiz sözlerden arındırılmış özlü ifade, konuyu gerektiği kadar işleme; anlamlı sözcükler arasında eşitlik bulunması.
1. Mensur yazı veya mektupların bir araya getirdiği dergiler. Divan edebiyatında edebi değeri olan yazılar bir defterde toplanır ve meraklıları okurdu. Münşeatlardaki nesirlerde konu birliği aranmaz. Bu eserlerde çeşitli tarih belgeleri yanında edebi metinler ve özel mektupların biraraya getirildiği görülür. Münşeât-ı Feridun Bey, Nergisi ve Veysi'nin münşeatları ünlüdür. Son münşeât örnekleri arasında Münşeât-ı Akif Paşa önemlidir.
2. Divan edebiyatında değişik konularda yazılan mensur yazı veya mektupların toplandığı eserler.
Sanatlı düzyazı yazan kişiler. Münşilerin yazılarını toplayan dergiler münşeattır.
Seçilmiş şeyler. Çokluk aynı türde kaleme alınmış, bir veya daha fazla yazarlara ait yazılar arasından yapılan seçmelerle meydana getirilmiş eser; seçmeler, antoloji.
Tasavvufta mürşidin yol gösterdiği kişi.
Benzetme amacı güdülmeden ya da benzetme ilgisi bulunmaksızın bir sözün başka bir söz yerine kullanılması sanatı.
Tasavvufta yol gösterici.
Divan edebiyatında her bendi yedi dizeden oluşan nazım biçimi.
Divan şiirinde altı dizelik bentlerden oluşan nazım biçimi.
Divan şiirinde sekiz dizelik bentlerden oluşan nazım biçimi.
Diğer Edebiyat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Edebiyat Terimleri Sözlüğü