Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında başka bir anlamda kullanılması.
Benzetme amacı güdülmeden bir sözün, aralarındaki ilgi dolayısıyla bir başka söz yerine kullanılmasıdır.
Bu sanatta benzetme amacı olmaz.
Mecaz-ı Mürsel Örnekleri:
• İç-dış
Havalar da soğudu, artık bundan sonra sobalar da yanar.
• parça-bütün
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilâl
• neden-sonuç
Bereket yağıyor; çiftçinin yüzü gülecek.
1. Geleneksel Türk Tiyatrosu'nda taklitlerle hikayeler anlatan halk sanatçısı. Tek kişilik tiyatro çeşidi.
2. Methedici, övücü. Geleneksel Türk tiyatrosunda taklitler yapıp hoş hikâyeler anlatarak halkı eğlendiren ve güncel olayları sahnede işleyen sanatçı.
1- Birbirinden uzakta bulunanların haberleşmesini sağlayan bir yazı türü. En eski haberleşme araçlarından biri. Sözcük anlamı Arapça "yazılmış şey." Farsçası name, eski Türk dillerindeki karşılığı bitig, betik ya da bittidir. Tarihte rol oynamış ünlü kişilerin, yazar, bilimadamı ve sanatçıların mektuplarıyla birlikte bir edebi eserler türü olarak kimi zaman ele alınmıştır. Sadece mektuplardan oluşan kitaplar da vardır.
2- Bir kimseye, kuruma, kuruluşa ya da topluluğa iletilmek üzere yazılan yazı. Başlangıçta haberleşme aracı olarak kullanılsa da edebiyatta roman, hikaye, öykü gibi kendine özgü bir tür niteliği kazanmıştır.
Açıklamalarıyla 793 Edebiyat Terimi
Divan edebiyatında gelecek olayları anlatan nazım ya da nesir eserlerin ortak adı.
İlkçağlarda, özellikle eski Yunan'da kimi bölümlerinde müzik çalınan, yer yer şarkılar serpiştirilmiş sahne yapıtı.
Din büyüklerinin, ermiş kişilerin hayatlarını, yaptıkları olağanüstü işleri dile getirip anlatan öykülere verilen ad. Din büyüklerinin hayatı çevresinde gelişen olayları anlatan eserler.
Divan edebiyatında sözcüklerinin tümü noktalı harflerden oluşan şiirler.
Düz yazı
Duygu, düşünce, yaşam ya da hayalleri şiir inceliğinde anlatan düzyazı türü. İç uyuma önem verildiği için dilbilgisi kurallarına uygunluk aranmaz. 19. Yüzyılda Fransız edebiyatında ilk örnekleri görüldü. Şinasi'nin Fransız edebiyatından yaptığı şiir tercümeleri edebiyatımızdaki ilk örneğidir.
1. İslam edebiyatlarında bir kişinin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı anlatmak; onun erdemlerini, iyi yönlerini dile getirmek amacıyla, ölüyü över nitelikte yazılan şiir ve yazılara verilen genel ad.
2. Bir kişinin ölümünden duyulan acıyı konu edinen divan şiiri nazım türü.
Atasözleri, öğretici, ahlaki özellikleri bulunan küçük hikayelerdir.
1. Her beytinin dizeleri kendi arasında uyaklı olan, beyit sayısı konunun işlenişine göre ciltlerce belirlenen Divan şiirinin en uzun nazım şekli.
2. Dizileri kendi arasında aa, bb, cc... kafiyeli olduğundan uzun hikâyeleri anlatmaya elverişli olan klasik Türk edebiyatı nazım şekli.
Türk edebiyatının tarihsel gelişimi içinde II. Meşrutiyet'in ilanından (1908) Cumhuriyet'e (1923) kadar süre içinde edebiyatla ilgili oluşumların tümüne verilen ad.
Divan edebiyatında dört cüzlü (yani 4 mefâ'ilün 4 müstef'ilün) ile yazılmış vezinleri ikişer cüze indirerek yazılmış şiirlerdir.
1. Bir kimseyi övmek, yüceltmek amacıyla yazılan şiir.
2. Kasidede ele alınan kişiyi öven bölüm.
Bir yazıyı oluşturan ses, sözcük, cümle, birbirini izleyen cümleler bütünü ve onlarla ilgili dilsel düzenlemelerin tümü.
Bir metni oluşturan, metin dokusu içinde yer alan yazınsal, toplumsal, tarihsel, kültürel öğelerin ve gereçlerin tümü.
Şarap anlamına gelen Mey, Divan şiirinin temel manzumlarından biri olarak kabul edilir.
Saz şairlerinin saz çalarak, karşılıklı şiir söyledikleri yer.
Diğer Edebiyat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Edebiyat Terimleri Sözlüğü