Çocuğun, anadilindeki bağımsız ve bileşik sesleri doğru, anlaşılır biçimde çıkaramayışı, genellikle sözcüklerin son seslerini söyleyemeyişi ya da güç sesler yerine kolayına gelen sesleri söylemesi.
1. Uyumak, yemek ve çalışmak için ayrılan zamanın dışında kalan zaman.
2. Dinlenmeye, gezmeye ve eğlenmeye ayrılan zaman.
Okuma, koleksiyon yapma, resim çizme, yüzme vb. gibi çalışma ve dinlenme dışında boş zamanların değerlendirilmesi amacıyla geliştirilen herhangi bir ilgi.
1. Gereksiz ve anlamsız sözcükleri kullanma alışkanlığı.
2. Sözcüklere düşüncelerden daha çok önem verme eğilimi.
Açıklamalarıyla 556 Eğitim-Öğretim Terimi
İlkokulu olmayan birbirine yakın birkaç köy ya da evleri ve mahalleleri geniş bir alana yayılan bir köy için açılan gündüzlü, yatılı, pansiyonlu ilkokul.
Nüfus dağılımı ve ekonomik koşullar bakımından durumu bir okul açılmasını gerektirmeyen köy ve kentlerde o bölgenin öğrenim gereksemesini karşılamak üzere belli bir merkezde açılmış olan okul.
1. Bir okul ya da üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan alt-birimlerinden her biri.
2. Bir üniversite ya da yüksek okulu oluşturan başlıca yönetim birimlerinden her birine verilen ad.
Öğrenilecek konuları bölümlere ayırarak her bölümü ayrı ayrı öğrenme.
İnsanı konu edinen, özellikle ilkel toplumları ve onların özdeksel ve tinsel kültür değerlerini inceleyen, kültürler arası ilişkiler üzerinde düzenli araştırmalar yapan ve kültürün genel gelişme yasalarını saptamaya çalışan bilim.
1. Kişinin kendi niyetlerini ve eylemlerini ahlak açısından iyi ya da kötü olarak değerlendirmesi ve aynı zamanda doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de bilmesi.
2. Ahlak buyruklarının kaynağı olduğu sanılan ahlak itkilerinden ve inançlarından oluşan şey.
3. Ruhsal çözümlemede üstben'e (superego) verilen ad.
Öğrenme malzemesi son şekli ile sunulmadan, malzemenin halihazırdaki bilgiler kullanılarak keşfedilmesi süreci.
Maddi durumu yeterli olmayan öğrencilere veya sınavlarda belirli derecelere giren öğrencilere orta ya da yüksek öğrenimlerini sürdürebilmeleri için, belli bir süre devlet ya da özel kuruluşlarca ödenen aylık para. Burslar geri ödemeli veya geri ödemesiz şekilde olabilir.
Devletten ya da herhangi bir özel kuruluştan burs alarak öğrenimini sürdüren öğrenci.
İlk ve orta dereceli okullar ile üniversite ve yüksek okullarda bütünlemeye kalan öğrenciler için genellikle yaz tatili sonunda açılan sınav.
Bir öğrencinin, yarı-yıl ya da öğretim yılı sonunda bir ya da birden çok dersten bir kez daha sınava girmek üzere başarısızlığa uğraması
1. Boyun uzaması, kilonun artması gibi organizmada gözlenen niceliksel yapı değişiklikleri.
2. Çocukta ve gençte daha olgun bir evreye ya da evrelere erişmek üzere oluşan bedensel, duygusal, zihinsel vb. değişme.
Bedence ve zihince olgunlaşma sonucu organizmanın özellik ve görevlerinde ortaya çıkan değişmeleri çizgisel olarak belirten eğri.
Yapılan bir davranışın sonucunda, organizma için olumsuz durum ortaya çıkaran uyarıcılar.
1. Üremeyle ilgili konular ve sorunlar üzerinde çocukları ve gençleri aydınlatmak amacıyla yapılan eğitim.
2. Bireye, cinsel içtepi ve davranımlarını denetleyebilme gücünü vermek amacıyla yapılan eğitim.
3. Kadın ve erkek cinsleri arasında ortaya çıkan ruhsal ve fizyolojik sorunlardan söz eden eğitim.
Felsefesi, ilkeleri, kapsamı ve yöntemi ile çağa uygun eğitim.
Diğer Eğitim-Öğretim Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Eğitim-Öğretim Terimleri Sözlüğü