Deney öncesi. Başlangıçtan beri zihinde var olduğu savunulan bilginin niteliği. Hiçbir deneye dayanmadan ve sadece akıl yardımıyla elde edilen bilgi.(Alman düşünürü Kant'a göre bilgi edinmemizi sağlayan akıl kalıpları olan kategoriler aprioridir.)
Üretim mallarının tüketim malı haline dönüştürülürken aldığı yeni biçim ara maldır. Örneğin, un, buğdaydan ekmek elde etme sürecinde ara maldır. Ara mallar da üretim malı sayılır.
Yapılan davranışların belli bir oranının pekiştirilmesi.
Tekrarların arasına dinlenme sürelerinin serpiştirildiği ve genellikle sürekli tekrara oranla daha başarılı öğrenme sağlayan bir çalışma tarzı.
Açıklamalarıyla 1082 Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi
Öğrenme sürecini zaman içine yayarak, kısa çalışma süreleriyle yapmaya aralıklı öğrenme denir. Bunun tersi olarak, öğrenme sürecini uzun çalışma süresi içinde ara vermeden yapmaya toplu öğrenme denir.
Argüman, onu destekleyen kanıtlara dayalı olarak çıkarımda bulunmak ve yeni bir yargıya ulaşmaktır.
Argümantasyon, bir konu ya da problem durumunda farklı düşünen bireylerin iddialarını öne sürdüğü, problemi çözmek için çözüm önerilerini ortaya koyduğu, çürütücü ve sınırlayıcıların kullanıldığı dinamik bir süreçtir (Kuhn, 1992, 1993; Kuhn veUdell, 2003). Bu süreçte bireyin bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor becerileri etkilidir (van Eemeren ve diğer., 1996).
Argümantasyon bir konu hakkındaki bir görüşü haklı ya da haksız çıkarma, basitçe görüşü desteklemek veya çürütmek değildir. Argümantasyon analitik bir bakış açısını ortaya koyma yoludur. Bakış açısını dinleyici tarafından kabul edilebilirliğini arttırma ya da azaltma sürecidir (van Eemeren ve diğer., 1996)
Soylu, seçkin.
1. Her şeyin kendisinde temellendiği düşünülen ilk ana madde. Evrenin oluşumundaki ilk ana madde.
2. Varlığın ilk nedeni, ana maddesi ve başlangıcıdır.
Beyin yarım kürelerinin arkasında bulunan beyin alanı. Görmeye ilişkin işlevleri yerine getirir.
Üretim sürecinde, tüm giderler (kira, hammadde, enerji, ücret ve faiz giderleri) hesaplanarak toplam gelirden çıktıktan sonra kalan miktar sermayedarın kârı olarak kabul edilir. Bu miktar, işçinin "artı" olarak fazladan ürettiği değerdir.
Piyasaya sunulan mal miktarıdır.
Piyasada bir malın değerinin, malın piyasada az bulunup çok istenmesine bağlı olarak artacağını, tersi bir durumda ise düşeceğini savunan anlayış.
En az, en aşağı, en düşük, en alt.
Soylu.
Organizmanın alıştığı düzeyin üzerinde uyarıcı ile karşılaşması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünün azalmasıdır.
1- Genel olarak, en yüksek, en üstün, en yüce olan, en yüksek niteliklere sahip bulunan varlık; deneyimde verilenin ötesinde olan, deneyi aşan gerçeklik; normal, gündelik tecrübenin kavrayışını aşan, bilimsel açıklama düzeyinin daima ötesinde kalan varlık alanı için kullanılan sıfat.
2- Bir şeyin üstünde, ötesinde, görünenin dışında olma. İçkinliğin zıttı. (transcendant)
Toplumsal yönetim gücünün erkeğin elinde toplandığı durum. Tüm toplumsal kurum ve kuruluşlarda (aile, devlet, kamu kurumları ve iktisadi işletmeler...) karar verme ve yönetme gücünde erkek egemenliği vardır. Ayrıca bu egemenlik erkek evlat üzerinden devredilir.
Toplumda tarımsal üretimin kökleşmesi ve ticari yaşamın yaygınlaşması sonucu ekonomik gücü, devletin doğuşu ve köleciliğin yaygınlaşması ile siyasi gücü eline geçiren erkek, aile içinde de mutlak güç olmaya başladı ve ataerkil aile doğdu. Ataerkil ailede söz ve miras hakkı erkeklerin elindedir. Erkek ekonomik gücü elveriyorsa birden çok kadınla evlenir. Bu aile biçimi ağırlıklı olarak İlk Çağ köleci toplumlarında görülür.
Allah'ın varlığını reddeden görüş ateizmdir. (Tanrı tanımazlık). Ateizm Tanrı'nın varlığını reddederek evreni, evrene dayanarak açıklamaya çalışır. Bu nedenle ateizmi savunan düşünürler genelde materyalisttir.
Diğer Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü