Vak'a incelemeleri bir insanla ilgili ya da bazı olguların belirli anlarıyla ilgili yoğun incelemelerdir. Örneğin, Televizyonda gösterilen şiddet filmlerinin saldırgan davranışları özendirmesiyle ilgili bir vak'a incelemesinde, hava korsanlığını konu alan bir filmin etkileri incelenmiştir.
Türün varlığını, bireyin yaşamını sürdürmesi ve bunun için verilen mücadele.
Varlığı bütünüyle inceleyen, nedenlerini ve ilkelerini araştıran felsefe dalı.
Varlık Fenomendir (Fenomenoloji)
Varlığı görüngü (fenomen) olarak kabul eden görüş görüngübilim (fenomenoloji) dir. Fenomenolojinin kurucusu Edmund Husserl, fenomenlerin duyu verileri ile bilinemeyeceğini fenomenlerin özünün öznede kavranabileceğini savunarak idealizme yakınlaşan bir metafizik geliştirir.
Açıklamalarıyla 1082 Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi
Varlığın idea (düşünce) türünden olduğunu ve her türlü gerçekliğin düşünceden kaynaklandığını savunan görüş idealizmdir.
Varoluşçu terapide insanlar, toplum tarafından kişiliksizleştirilmiş, yaşamlarının anlamını yitirmiş ve yabancılaşmış olarak kabul edilirler. Varoluşçu terapi, hastalarının varoluşun anlamını keşfetmelerine ve yaşam, ölüm, özgür irade gibi büyük sorularla cesaretle yüzleşebilmelerine yardım etmeye çalışır. Varoluşçu terapistler, insanların yaşamlarının geçmiş yaşantılarınca mutlak olarak belirlenmediğine ve insanların kendi kaderlerini belirleme şanslarının olduğuna inanırlar.
Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm)
1- Varoluşçuluk, insanın yaşamını kendisinin kurması açısından özgür olduğunu savunur. Kierkegaard, Heiddegger, Jaspers ve Sartre'a göre, insan, kendi varoluşunu kendisi yaratır. Bir bıçak, önce zihinde tasarlanır, sonra yapılır. Bıçak için özgür seçim yoktur. Sadece insan, değerlerini kendisi yaratır ve özgür iradesi ile yolunu seçer. O halde, insanın "varlık" ı, "öz" ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak "varlık" ı, "öz" ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak "iyi" ve "kötü" nün ölçütünü topluma göre değil kendi öz iradesi ile belirlemelidir. Bu nedenle evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez.
2- Varlık sorununu insan olma sorunuyla bir bağlantı içinde ele alan, felsefe yapmanın kaynağı olarak insanı, varoluşu, sonluluğu, zamana bağlı oluşu ve tarihi içinde, yeni bir düşünme tutumuyla değerlendiren öğreti.
İrdelenmeksizin doğru sayılan ilke, önerme ya da ön dayanak.
Gözlem ve ön araştırma sonuçlarına dayanarak oluşan yargıyı geçici bir iddia olarak ileri sürmektir.
Alta konan temel ilke, ön dayanak. Bilimsel çalışmada çalışmanın temeline konulan ve doğru olduğu varsayılan ilke.
Nitelik.
Niteliği olmayan, niteliksiz.
Bilinen, dayanak. Done.
Sebep, bahane, elverişli durum, fırsat.
1- Eylem ve davranışlarımızı ahlaki yönden değerlendiren yeti, içimizdeki bir çeşit mahkemedir.
2- Ahlaki bilinç, iyi ve kötü üzerine bilinç. İyi ve kötünün, doğruyla yanlışın ne olduğu üzerindeki duygu.
Bir grafiğin yatay ekseni. Bağımsız değişkenin değerleri bu eksen üzerinde gösterilir.
Bir grafiğin dikey ekseni. Bağımlı değişkenin değerleri bu eksen üzerinde gösterilir.
Bireyde aşırı kaygıyı uyandıracak olan dış gerçekliğin yok sayılmasına yadsıma denir. Örneğin, ölümcül bir hastalığa yakalanmış bir çocuğun anne ve babası, tanıdan ve beklenen sonuçtan tamamıyla haberdar olmalarına karşın, bir şeylerin kötü gittiğini kabul etmezler.
Bu ilkeye göre insanlar çeşitli nesneleri algılarken birbirine yakın olanları grup oluşturarak algılarlar. Bu ilke günlük hayatta sık sık reklam amblemlerinde, olayın ilişkili yönünü vurgulamak için kullanılır.
Kişi için hedefin hem çekici hem itici olmasından doğan çatışma.
Diğer Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü