Yaklaşma-Yaklaşma Çatışması Kişinin, doyumu aynı anda sağlanması mümkün olmayan iki farklı hedefe yaklaşmak istemesi sonucu doğan çatışma.
Yanlışlanabilirlik Bilimde, önermelerin yanlışlanabilme niteliği, Popper'in bilimle, sözde bilimi ayırmada kullanılmasını önerdiği ölçüt.
Yanlışlanabilirlik İlkesi Popper'in yanlışlanabilirlik ilkesi basit bir mantıksal çıkarıma dayanır. Bir önermeyi deneylerle doğrulayamayız. Bunun için sonsuz sayıda deney yapmamız gerekir. Önermemizi deneylerle ne kadar doğruladığımızı iddia edersek edelim, bu hiçbir zaman önermenin kanıtlandığı anlamına gelmez. Çünkü, önermeyi yanlışlayacak bir olguyla karşılaşma ihtimali her zaman vardır. Sonsuz sayıda deney yapamayacağımıza göre tümevarım geçersizdir (Kutluer, 1985 akt. Türkdoğan, 2000).
Yansıtma Kişinin, benliğini tehdit eden yetersizliklerini, suçluluk duygularını başkalarına yüklemesine yansıtma denir.
Yapıbozum
Jacques Derrida tarafından felsefe ve edebiyat okumalarında kullanılmak üzere önerilmiş olan
çözümleme yöntemi, metinsel analiz şekli ya da tarzı.
Açıklamalarıyla 1083 Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimi
Yaptırım Bir kuralın uygulanmasını sağlayan zorlayıcı faktörlerin tümü.
Yaradancılık (deizm) Tanrı'ya inanmakla birlikte, belli bir dinin dogmalarını ve ilkelerini benimsemeyen; Tanrı'nın evreni yarattıktan sonra onu, kendi başına bıraktığını öne süren öğreti.
Yararcılık Genel İktisadi bir öğreti, bir siyaset felsefesi ve toplum teorisi olarak iyinin mutluluk ya da hazza ve dolayısıyla da doğruya eşit olduğu görüşü.
Yaratıcı Problem Çözme Karşılaşılan sorunlara alışılmışın dışında, orijinal çözüm yollarının bulunmasına yaratıcı düşünme denir. Yaratıcı düşünmede akıl yürütmeye ek olarak hayal kurma da (imgeleme) kullanılır.
Yargı Bir şeyin ya da iki şey arasındaki bağıntının gerçekliğini onaylayan ya da reddeden düşünce (Dilde anlatımı önermedir.).
Yargısızlık (Epokhe) Hüküm vermekten kaçınma.
Yargıtay (Temyiz) Bağımsız mahkemelerin yargılamalarının sonucunda aldıkları kararların yasalara uygunluğunu denetler.
Yasa
1- Bireylerin toplum içindeki eylem ve davranışlarını düzenleyen yazılı hukuk kurallarıdır.
2- Olaylar arasında düzenli bir bağıntıyı tespit eden ve bir şeyin zorunlu olduğunu dile getiren genel önerme. Olayların gidişinde olağan dışına yer vermeyen, değişmezlik ve zorunluluk gösteren kural.
3- Teorinin unsurları arasındaki ilişkinin matematiksel olarak ifade edilmesiyle ortaya çıkan; genel, gerçekleşme olasılığı yüksek önerme.
Yatay Hareketlilik Nüfusun toprak üzerinde yer değiştirmesi ya da aynı tabaka içindeki iş değişiklikleri.
Yatırım Tasarrufların yeni bir ekonomik mal üretmek amacıyla kullanılması.
Yazgıcı görüş (fatalizm) Her şeyin alın yazısına göre önceden belirlenmiş olduğunu, insanın bu önceden belirlenmiş olan alın yazısını değiştiremeyeceğini savunan görüş.
Yeni olguculuk (neopozitivizm) Matematiğin ve mantığın düşünme yöntemleriyle felsefeye güvenilir yeni bir temel sağlama çabası.
Yetenek
1- Bir becerinin kazanılmasına ilişkin gizil gücü veya önceden kazanılmış beceriyi ifade eden genel terim.
2- Eğitimden yararlanma gücü.
Yeter-Sebep İlkesi Yeterli neden olmadıkça hiçbir olgunun var olmadığını, hiçbir yargının da doğru olmadığını dile getiren mantık ilkesi.
Yetersiz Uyarılma Organizmanın alıştığı düzeyin altında uyarıcı ile karşı karşıya kalması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünü yitirmesidir.
Diğer Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Felsefe, Psikoloji, Sosyoloji, Mantık Terimleri Sözlüğü