1. Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma.
2. Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma.
Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme. Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey.
Eğmek, bükmek, meylettirmek. Tecvitte, üstün harekeyi esreye veya elif harfini ya harfine meylederek söylemek.
Allah’ın varlığını, birliğini ve Hz. Peygamber’in Allah Teâlâ’dan getirdiği kesin hüküm ve bilgileri kalp ile tasdik etmek, tereddütsüz kabullenip teslim olmaktır.
Açıklamalarıyla 744 Kur’an-ı Kerim Terimi
Bayındır durumuna getirmek, bayındırlaştırmak, geliştirmek.
1. Tutma, el çekme, geri durma, çekinme, sakınma, korunma.
2. Oruca başlama zamanı.
3. Oruçlunun ikinci fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar ibadet etme amacıyla yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durması.
Başkalarına tanınmayan özel, kişisel hak veya şart, ayrıcalık.
İnanılan şey, itikat, iman, bir fikre olan bağlılık. İslam dinini son din olarak kabul edip onun içerisinde bulunan her şeye gönülden bağlanıp Allah’ın emirlerine teslim olma.
Bir belgenin ya da bir kitabın içindeki bilgilerin bulundukları yerlere yollama yapan ya da bunun için anahtar niteliği taşıyan göstergeler listesi. Dizin.
1. Nafaka verme, besleme, geçindirme. Dini bir terim olarak, Allah'ın hoşnutluğunu kazanma amacıyla kişinin kendi servetinden harcamada bulunması, ihtiyaç sahiplerine ayni ve nakdi yardım etmesi demektir.
2. Kişinin kendisi, ana ve babası, çocukları, eşi ve muhtaç olan diğer insanlar için yapmış olduğu her türlü meşru harcama, maddi yardım.
1. Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, yadsıma.
2. Reddetme, tanımama, inanmama, kabul ve tasdik etmeme.
3. Allah’ın varlığını ve birliğini, Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmeme.
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet.
Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım.
Yapı kurma, yapı yapma, kurma.
Kur’an-ı Kerim ayetlerinin Allah tarafından Hz. Peygamber’e indirilmesi.
Dış dünyayla bütün bağlarını keserek Allah'la birleşebilmek için insanın kendi içine kapanması. Toplum hayatından kaçıp tek başına yaşama.
Başlamak, bir işe girişmek.
Seçme, tercih etme, isteme, dileme, arzu etme, meyletme, karar verme. Aklın düşünüp karar vermesi, yapılması veya yapılmaması eşit olan çeşitli davranışlardan birini beğenip tercih etmesi. Allah’ın dilemesi, arzu etmesi, tercih etmesi ve dilediğini yerine getirmesi anlamlarında Allah’ın sıfatlarından biri.
Doğru yolu gösterme, uyarma.
1.Bir şeyi veya bir kimseyi diğerine üstün tutma, tercih etme.
2. Diğerkâmlık, özgecilik.
3. Başkalarını düşünmek, bir başkasını kendine tercih etmek.
Diğer Kur’an-ı Kerim Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü