Bir işin/projenin gerçekleştirilmesi için gereken bütün olanakları, istihdam ve finansal birikimi sağlayarak, projeyi gerçekleştirecek dansçılar, teknik ve yaratıcı ekip ile iş sözleşmesi yapan ve bu kişileri, ücret karşılığı çalıştıran gerçek ya da tüzel kişi, kurum ya da kuruluşlar.
Yaylı çalgılarda, tellerin parmak çekişleriyle seslendirilmesi.
Bir durum veya olayın duyular yolu ile insan üzerinde bıraktığı etki.
Görsel sanat ve müzikte, sanatçının görüntüler, sesler, kokular ve tatlardan edindiği izlenimleri yansıtmaya çalıştığı bir tarzdır.
Açıklamalarıyla 1164 Müzik-Dans Terimi
Ritmik kalıpları yalın bir ezgi çerçevesinde yineleme yöntemi. Isorhythm (İng.)
Yeniçeri müziği, mehter müziği.
Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket.
İngiliz kaynaklı, hızlı dans.
Bir çift dansçının oynadığı, hızlı tempoda kastanyet eşlikli İspanyol dansı.
Hıristiyanlıkta Paskalya'dan sonraki üçüncü pazar günü söylenen ve sevinç yansıtan 100. mezmur.
Ünlü Alman besteci G.F. Haendel'in sahnelenmek üzere yazdığı bir oratoryodur.
Türk müziğinde "si" perdesinin adı.
Türk müziğinde dizek üzerinde ek çizgi ile gösterilen kalın do sesi.
1. Bir müzik tümcesinin sonunda yer alan notalar veya akorlar öbeği. Karara varış. Durgu. 2. Yorumcunun ustalık düzeyini değerlendirmek üzere bir konçertonun bölüm sonlarına doğru solistin orkestradan ayrılıp kendi başına yorumladığı bölme. Kadenz (Al.), Cadenza (İt.).
Soprano (İnce) , Mezzo Soprano (Orta), Alto olarak üçe ayrılır.
Değer, kıymet, itibar.
Elleri yere değdirmeden kafa üzerinde dönmek.
Kopterden farklı olarak, kafa ekseni üzerinde dönmek.
Kafa içindeki titreşimden yararlanılarak üretilen ses. Voce testa (İt.).
Kural.
Diğer Müzik-Dans Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Müzik-Dans Terimleri Sözlüğü