Koroner Arter Hastalığı veya Koroner Damar Sertliği
Kalp adalesine kan taşıyan arterlerin içinde meydana gelen yağlı madde birikintisi.
Koroner Arter Hastalığı veya Koroner Damar Sertliği
Kalp adalesine kan taşıyan arterlerin içinde meydana gelen yağlı madde birikintisi.
Aot damarından çıkıp kalbin üstünden aşağıya doğru kavis yapan, kalp adalesine doğru kollara ayrılarak buraya kan taşıyan damarlar.
Koroner atardamarların bir kolunda meydana gelen ve kalbin bazı kısımlarına kan gitmesini engelleyen bir madde ( genellikle kan pıhtısı). Kalbin bu kısmı, kan akışı azaldığı için ölür. Koroner kalp krizi, koroner veya kalp krizi de denir.
Koroner oklüzyonun bir biçimidir. Bu durumda kalp adalesine kan taşıyan koroner arterlerin bir kolunda bir pıhtı oluşur.
Gövde.
1- Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne.
2- İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi.
Prednizon türevleri (örneğin Prednol), deksametazon (örneğin Dekort).
Cilt sağlığın ve parlaklığını sağlamak için tasarlanmış anti-aging ürünlerinin kozmetik-ilaç birleşiminden oluşumuna denir.
Kemik iliğinde bulunan tüm kan hücrelerinin ataları olan öncül hücreler. Kök hücreler değişik uyaranların etkisiyle farklılaşıp çoğalarak çeşitli kan hücrelerini meydana getirirler. Kemik iliği nakli dendiğinde, aslında nakledilen bu kök hücrelerdir.
Kas veya kas grubunun aniden istem dışı ağrılı kasılma.
Kanda ve kaslarda bulunan ve idrarla vücuttan atılan bir madde. Böbrekler iyi çalışmadığında, kanda üre gibi yükselir.
Hücre çekirdeğinde genetik bilgiyi aktaran çubuk şeklinde yapılar.Bir proteinin yapımı için gerekli tüm bilgileri taşıyan genler kromozomlara yerleşmiştir. İnsanda bir çifti cinsiyet kromozomu (kadınlarda XX, erkeklerde XY) olmak üzere 23 çift kromozom bulunur.
Taç.
Uzun süren, bir türlü çözümü bulunmayan hastalıklar veya sakatlıklar.
Enfeksiyon etkeninin konakçıya girdikten sonra, hastalığın tipik belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar geçen süredir.
Katlanmış, birikmiş, yoğun, kümeli.
1- Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez.
2- Bu bezle sarılmış bebek.
Tedavi etkeninin belli bir dozda, seri halde, düzenli aralıklarla, belli sürelerle tekrarlanarak verilmesi ile uygulanan tedavi yöntemidir.
Kürtajın kelime anlamı kazımaktır. Ama burada adı geçen Kürtaj halk arasında, küçük hamileliklerde rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahale ile alınması kastedilmektedir. Kürtaj ayrıca teşhis amaçlı da yapılabilir. Yani rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmesi de kürtaj olarak adlandırılır.
Dudak
Açıklamalı Sağlık-Tıp Terimleri Sözlüğü