Kalelerde dış ana duvarlardan bindirmeyle dışarı doğru taşan küçük kule.
1. Kimi zaman kaplar için kullanılsa da genellikle seramik hamurundan, benzer tekniklerle yapılan bir yüzü parlak, sırlı ve bezemeli yüzey kaplama malzemesini tanımlar. Çini hamuru, seramik hamuru gibi kireçli, feldispatik akçini ve şamotlu akçini olarak üç türü vardır.
2. Killerin, suyla karıştırıldıklarında, plastik özellikleri olan, kolayca biçimlendirilebilen bir hamura dönüşme, pişirildikten sonra da sert, sağlam, değişmez bir yapı kazanma özelliklerine dayalı her türlü mimari eşya ve eşya üretme sanatı.
3. Seramik.
4. Çin'den gelen.
5. Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans.
Özellikle kumaşlara ve çinilere uygulanmış, ikisi altta biri üstte iç içe geçmiş halkalar ve şimşeği ifade eden iki yatık kıvılcımdan meydana gelen süsleme motifi.
Nokta olarak başlarlar ve her yönde "düz, kıvrımlı, kırık, kalın-ince, koyu-açık" olabilirler.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
Çok çeşitli çizginin oluşturduğu, farklı etkiler uyandıran çizgi değişiklikleri.
1- Bir yüzey üzerinde bir çizgi doğrultusunda yapılmış ya da düzenlenmiş betileri ve ya öğeleri niteler.
2- İnce kontur çizgileriyle oluşturulmuş betileri ve bu tür betileri içeren resimsel yapıtları niteler.
Hareket eden bir noktanın yüzeyde bıraktığı iz olarak tanımlanabilecek olan çizginin, kompozisyonda üstlendiği, formu ortaya çıkaran, hareketi ifade etme, dokuyu verme, dengeyi sağlama gibi rollerin başat olduğu türdeki kompozisyonlar çizgisel kompozisyonlar olarak tanımlanır.
Sanatın ilk adımlarının, Lascaux mağarasında olduğu gibi, çizgiyle atıldığı ve çizginin özellikle perspektif kurallarının henüz yeterince bilinmediği Rönesans öncesinde önemli olduğu bilinir. Barok dönemde ışık-gölge kullanımının devreye girişiyle çizgisellik ışığın imkan verdiği ölçüde kullanılır. Bu dönemde konturlar, çizgisel kompozisyonlarda olduğu gibi belirgin olmaz. 19. yy'da Neo-klasik dönemde yeniden önem kazanan çizgi ve çizgisel kompozisyon Romantizm ile birlikte nerdeyse kaybolmuştur. Empresyonistler tarafından da tamamen kaldırılmıştır. Sanatçıların bireysel çıkışlar yaptığı 20. yy'da ise Henri Rosseau, Paul Klee gibi sanatçılar tarafından kendi belirledikleri amaçlar doğrultusunda kullanılmıştır. (Linear Composition)
Bir yapının tümünü veya parçalarını teknik resim kurallarına uygun olarak çizilmesi.
Çanak, çömlek, testi gibi kapları yapma sanatı.
Bir şeyi soyutlama veya parçalara ayırma süreci.
Savaşa ve toplumsal düzensizliğe karşı başkaldırmadan doğan bir sanat akımı, dadaizm.
Cami, mescit gibi yerlerin hemen yanında yapılan kuran okuma yeri.
Eski "Cemiyet-i Tedrisiye-i İslâmiye" (İslami Eğitim Cemiyeti) tarafından kurulmuş olan yetimler okulu.
İslam ülkelerinde; şifahane, hastane gibi sağlık kuruluşlarına verilen eski adlardan biri.
Yüksek yapılarda ana duvarlara binen yapı ağırlığını karşılamak üzere en çok yük binen yere, duvara dik olarak örülen dayanma duvarı.
Anti-formalist çalışmaların içeriğinden karikatürümsü sürreal deformasyonlarından gelir. Resimde kargaşa ve kötü beğeni için kullanılan bir terim.
1- Biçim bozma. Bir sanat yapıtında betimlenen figürlerin belli yerlerinin figürü tanınmama derecesine vardırmadan bozulmaya uğratılması. Batı sanatında özellikle Maniyerist üslubun kullandığı yöntemlerden biri olan deformasyon, Rönesans sanatındaki kusursuz anatomik tanımlamaya karış çıkış yollarından biridir.
2- Konunun özelliğini bozmadan, konuyu daha etkili anlatabilmek için bazı yerlerini olduğundan fazla göstermek.
Bir nesnenin maddi ya da parasal karşılığı, değişim ortamı ya da benzeri bir standarda göre tahmin edilebilen miktar; ayrıca, nesnenin gerçek ya da olması gereken kıymetine, yararına ya da önemine göre göreceli statüsü.
Değerlendirmek işi, kıymetlendirme.
Üstü kapalı, karanlık, dar ve uzun geçit, geçişi sağlayan koridor.
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü