Almanya'da Nasyonal Sosyalist Parti'nin modern sanatlar için kullandığı bir terim.
1930′larda Oscar Dominguez' in (1906-58) gerçeküstücülük akımının otomatizm kavramından yola çıkarak oluşturduğu teknik. Bu teknikte boya kalın bir fırçayla ince bir kâğıdın üstüne sıçratılır ve kurumadan ikinci bir kâğıtla yavaşça sürtülerek gelişigüzel dağılması sağlanır. Daha sonraları Ernst tarafından yağlıboya ya uygulanan bu tekniğin en önemli özelliği, yapıtın ön tasarımsız oluşturulmasıdır.
Pozlandırma yapmak için obtüratörü çalıştıran düğme ya da kol.
Duvarlara üst üste yapıştırılmış afiş ya da benzerlerinden koparılan parçalarla yapılmış bir tür kolaj. İlk kez 1950′lerde alman sanatçı Wolf Vostell (d. 1932) bu türde çalışmalar yapmış, ayrıca Fransa'da afişçiler de bu tekniği uygulamıştır.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
1. Bir iç mekânı bezeme, süsleme ve de döşeme amacıyla yerleştirilmiş ya da eklenmiş ögeler bütünü.
2. Tiyatroda olayın geçtiği yeri anlatmak için kullanılan resimli perdeler (panolar) ya da eşyaların tümü. Süs.
1. Dekor yapma işi, iç mimari, süsleme.
2. Bir bina içi veya dışının sanat eseri, eşya ya da mobilyalarla süslenerek düzenlenmesi işi.
Dekor olarak kullanılan, süslemeye yarayan, süsleyici, tezyini.
Bir oyunun dekorunu önce kâğıt üzerinde renkli taslağı, sonra planlayıp çizen ve sonunda bu plana göre hazırlanmasını denetleyen sanatçı.
Hıristiyan literatürde cin ve şeytan anlamında kullanılmış bir terimdir. Terimin kökeni eski Yunanca'da tamamen farklı anlamlarda kullanılmış olan daimon sözcüğüdür.
20. Yüzyıl sanat literatüründe deneysel terimi yeni, cüretkar, tuhaf, kışkırtıcı anlamına ve neredeyse avangart terimiyle aynı anlama gelmektedir.
1- Bir sanat eserini oluşturan ögelerin, bütün içinde kompozisyon düzenini bozmayacak biçimde dağılışı. (Balance)
2- Dengenin sanatta nasıl kullanıldığı "tahtaravalli"yi modeli ile kolayca anlayabilirsiniz. Aynı kilodaki iki kişi "simetrik" olarak oturduklarında oluşan denge, farklı kilolardaki kişilerle de "asimetrik" oturmalarla sağlanabilir; bu ikinci hal "dinamik denge" olarak da nitelendirilebilir.
Tonlarla, taramalarla vb. ile dereceli etkilerin ortaya çıkarılması. (Gradation)
Resimde oluşturulan planlar ile elde edilen derinlik duygusu veya yanılsaması. (Depth)
1. Dokumalar ile halı, kilim, gibi yaygıları süsleyen ögelerin tümü.
2. Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerinde varlıkları, nesneleri belirli çizgilerle gösterme, tasvir etme
3. Görsel bir etki yaratmak amacıyla yapılmış çizgi(kara kalem) resimlerin hepsi.
4. Desen yapma sanatı.
5. Resim sanatçısının ya da öğrencisinin eskiz niteliğinde ve genellikle kara kalem, füzen gibi malzemelerle yaptığı çalışma.
Tarih öncesi tanrı, tanrıça yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olayları konu alan şiir.
Bir bütünün en küçük parçaları, en ince noktaları, ayrıntı.
Kuru sıva üzerine zamklı boya ile yapılan duvar resmi.
Hareket. Resim sanatında resim düzlemi üzerinde yer alan betilerin yoğunlaşıp seyrelmesinden ve pozlarından kaynaklanan durağan dengenin bilinçli biçimde bozulması etkisi.(Movement)
Başka yapılardan derlenmiş ve ikinci kez kullanılmış yapı ya da süsleme malzemesi. Aynı dönemden olabileceği gibi, daha eski dönemden de devşirme malzeme kullanmak her devirde yaygın bir değerlendirme yöntemi olmuştur.
Bir biçim (shape)in veya hacim (form)in dış çizgisi veya en dış kenarı ('siluet'i).
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü