Eğitim Sitesi

Online Sanat Terimleri Sözlüğü

Kubbeli Medrese İç avlusunun üstü örtülü olan medreseler için kullanılan sanat tarihi deyimi.

Kûfi Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi.

Kufi Yazı Arap harflerinin düz ve köşeli olarak kullanılmasıyla oluşmuş erken üslup ve bundan geliştirilmiş bir yazı türü.

Kule Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı.

Kurgan 1. Orta Asya Türkçesinde kale anlamına gelen bir sözcükten Rus diline girmiştir. Bu dilde yığma mezar tepesi yani Tümülüs karşılığı kullanılır. En erken kurganlar M.Ö. 4.binde Kafkasya'da ortaya çıkmış, kısa bir süre sonra Güney Rusya stepleri ve Ukrayna'ya da yayılmıştır. Genel anlamda mezar olarak kullanılır.

2. Orta Asya'nın kuzeyinde özellikle milattan önce ve miladın ilk yüzyıllarında yaygın bir biçimde uygulanan toprak altı mezar yapısı. Kütüklerden ahşap yığma tekniğiyle yapılmış bir mezar odası ve bunu gizleyen bir toprak yığınından oluşur.

3. İlk Çağda Orta Asya Türklerinin eş ya ve hayvanlarıyla birlikte gömüldükleri mezar tipi.

Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi

Kurgu Bir sanat eserinde, eseri meydana getiren sanatsal öğelerin sanatçını isteğine ve yaratıcılığına bağlı olarak bir araya getirilmesi, düzenlenmesi ve eserin bütünlenmesi.

Kuros Çıplak genç heykeli (Arkaik dönem). Grek dilinde : Delikanlı, genç.

Kuş Bakışı Yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış.

Kübizm 1. 1907'de Paris'te Picasso ve Braque öncülüğünde oluşan akım. Bu iki sanatçının yapıtlarını, küplerden oluşan bireşimler olarak yorumlayan eleştirmen Louis ve Veauxcelles akıma kübizm adını vermiştir.

2. Plastik sanatlarda özellikle resim ve heykelde kompozisyonu meydana getiren nesneleri ve canlı varlıkları doğadaki görünümleri ile değil, parçalanmış geometrik şekillerle ifade eden sanat akımı.

3. Doğa görünüşlerinin geometrik parçalanmaya tabi tutup, tablo yüzeyini doğa unsurlarından kurtararak yeniden inşa etme anlayışı.

Küfeki Taşı Basınç altında kaynaşmış kum taneciklerinden oluşmuş, işlenmesi nispeten kolay olan ve su geçirmeyen bir taş cinsi.

Külah Minare, kule, minber gibi mimari ögelerin ve çeşitli yapıların üzerini örtmek için kullanılan ucu sivri çatı örtüsü.

Külliye Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş imaret, hamam, kitaplık, medrese, şifahane, çarşı, sebil vb. yapıların tümü.

Kült Tapma, tapınma. Din. Dini tören, ibadet, ayin, dini inanca yönelik materyal.

Kültür Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin.

Kümbet Gömme bölümü, gövde (ziyaret) bölümü ve kubbesinin üstünde külahı bulunan mezar anıtları için kullanılan sanat tarihi deyimi (Farsça=kubbe). Koni, piramit biçiminde damı olan, yuvarlak veya köşeli yapı.

Kündekâri Türk sanatında küçük ve geometrik biçimli ahşap parçaların birbirlerine geçmelerle bağlanması tekniği ve bu teknik kullanılarak oluşturulan yapıt.

Künk Su nakli için isale hatlarında kullanılan pişmiş toprak ya da çimentodan yapılmış boru, büz. Osmanlılar döneminde toprak künkler kullanılır ve şebekeden su kaybını azaltmak için iç yüzeyleri sırla kaplanırdı.

Küratör (curatus-curator) Bir müze, galeri, arşiv veya kütüphane koleksiyonunun yöneticidir. Çağdaş sanat bağlamında küratör, sergi düzenleyicisi anlamında kullanılır. Bu anlamda küratörler, bir koleksiyonu arzuladıkları bir etkiyi yaratmak amacıyla düzenlerler. Serbest küratörler (freelance curator) ise herhangi bir galeri veya müze adına çalışmayan, çağdaş sanatta nispeten yeni ortaya çıkmış kişilerdir. İsviçreli Harald Szeemann bu tür küratörlere verilebilecek örneklerdendir. Günümüzde, sanat kurumları, karşılarına çıkan finansal konulardan teknolojiyle ilgili uygulamalara kadar birçok sorun karşısında küratörlerin rolünü tekrar gözden geçirmek durumunda kalmışlardır. Bunun sonuçlarından birisi ABD ve İngiltere gibi ülkelerdeki üniversitelerde verilen küratörlük uygulamaları dersleridir. Bağımsız küratörler kendi özel yöntemleriyle sergiler oluşturmaları için veya ortak çalışma amacıyla galeri ve müzelerce davet edilebilmektedirler.

Labirent 1. İçinden çıkılamayacak kadar karışık koridorlu yapı.

2. Geometrik biçimlerle yapılmış, yollu, karışık süs.

Lahit 1. Üstü tahta, taş, tuğla, mermer, bronz, kurun ya da pişmiş topraktan yapılan, içine ölünün yerleştirildiği, kapakla örtülü sanduka biçiminde özel mezar.

2. Ölülerin konulduğu taştan veya mermerden oyma mezar.

Diğer Sanat Terimleri

İlk Sayfa ... 25 26 [27]28 29 ... Son Sayfa

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü