1- Resim sanatına özgü bir terim olan yanılsama, resimsel yapıtta yeralan betilerin gerçek dünyadaki nesne ve gerçeklikler olarak tanınabilmesi anlamına gelir. Betiler gerçeklikle gönderme yapan sanatsal ögelerdir; onları gönderme yaptıkları gerçeklikler olarak kavramak ancak yanılsamanın varlığı halinde olanaklıdır. Dolayısıyla, yanılsama gerçekliğin sanat yapıtında "yeniden üretilmesi" demektir ve çoğunlukla üç boyutlu olan gerçek varlıkların iki boyutlu bir yüzey üzerinde betimlenebilmesini sağlar. Bu amaçla perspektif, ışık - gölge ve modle gibi yanılsama teknikleri kullanılır. Bu teknikleri hiç ya da pek az kullanan ve dolayısıyla, resim düzleminin iki boyutlu olduğu gerçeğini aşmaya çalışmayan toplum ve çağların sanatlarında yanılsamadan söz edilemez.
2- Yanlış algılama ve duyu yanılması.
1- Bir yapıtı oluşturan belirli ilke ve kurallarla bir araya getirilmiş öğeler bütünü.
2- Bir inşaat eylemi sonucunda ortaya çıkan her türlü ürün.
Konstrüktivizm de denir. 1920'lerde Moskova'da gelişen bir soyut sanat akımı. Sürdürülen soyut sanat tartışmalarında Laboratuvar sanatı anlayışına karşı Üretim sanatı nı savunan sanatçıların düşünceleri doğrultusunda gelişmiştir.
Sanatçının ortaya koyduğu eser.
Açıklamalarıyla 1044 Sanat Terimi
Orta kubbenin ağırlığını ve yanlara itme kuvvetini duvarlara aktaran dörtte bir küre biçimindeki örtü sistemi.
1. Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe.
2. Etrafı silmeler, kornişler ya da kordonlar ile çevrili, içinde yazı olan taş.
Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap.
Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün
İzlenimcilerin içgüdüsel olarak yaptığı güneş ışığının parçalanmasını bilimsel yöntemli biçimde uygulayan, İzlenimcilerin bozdukları yapısal kuruluşa yeniden önem veren, saf renkleri nokta nokta sürüp renk karışımını seyircinin gözünde oluşturmayı amaçlayan resim akımı. Puantilizm, Noktacılık.
Çok sayıda tonoz parçasından meydan gelen yıldız biçimli tonoz örtüdür.
Bir yüzey üzerine oyulan ince oluk gibi yol.
Prehistorik çağda insanların günlük etkinliklerini sürdürebilmek için taşları yontarak yaptıkları aletlerdir.
Taş, tunç, mermer, kil, alçı gibi maddelerin yontularak kalıba dökülerek ya da yoğrulup pişirilerek ve buna benzer diğer yöntemlerle oluşturulan yapıt. Heykel.
Bozulmuş, aslından uzaklaşmış, güzel olmayan.
Hayvancılıkla geçinen, genellikle Toroslar'da yaşayan göçebe Türk oymağı.
Bir nesneyi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm.
Tüm iki boyutlu sanat çalışmaları, yani bir eni ve bir boyu olan kâğıt veya tuval üzerine, bir duvar ya da kumaş üzerine uygulanan sanatlardır: Resim ve türleri ( yağlı boya, sulu boya, baskı sanatları, afiş, grafik çizimler ), duvar resmi, minyatür, karikatür, fotoğraf, batik, süsleme vb.
1. Şehirlerin girişlerinde yollar üzerine veya meydanlara inşa edilen gösterişli yapı.
2. Eski Roma'da savaş kazanan komutan ve imparatorlar için yollar üzerine ve meydanlara inşaa edilmiş yapı.
Kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla el işçiliği, beceri, ustalık ve tecrübe gerektiren her türden üretim işini yapan kişilere verilen ad.
Tekkenin küçüğü, gelip geçenlerin konakladığı yer.
Diğer Sanat Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Sanat Terimleri Sözlüğü