Eğitim Sitesi

Sıbyan(Sübyan) Mektebi Nedir? Sıbyan(Sübyan) Mektebi Hakkında Kısaca Bilgi

Güncel Sanat terimleri sözlüğümüzde Sıbyan(Sübyan) Mektebi terimi ile ilgili, kısa açıklayıcı bilgiler aşağıda gösterilmektedir. Sıbyan(Sübyan) Mektebi nedir? Sıbyan(Sübyan) Mektebi ne demek? Sıbyan(Sübyan) Mektebi hakkında kısa bilgi gibi içerik arayışınıza cevap olabilecek kısa bilgiler sayfamızda yer almaktadır.

Sıbyan(Sübyan) Mektebi Terimi Hakkında Bilgiler

Sanat Terimi Olarak Sıbyan(Sübyan) Mektebi:

Osmanlı döneminde ilkokul düzeyinde eğitim veren okul ve bunun için inşaa edilmiş yapı.


Benzer Sanat Terimleri

Medrese: Bugünkü orta ve yüksek öğrenime denk düzeyde eğitim veren İslam eğitim yapısı. İslamiyetin erken dönemlerinde camiilerde yapılan eğitim Büyük Selçuklular zamanında belirli bir sistem içerisinde medreselerde verilmeye başlanmıştır. Medreselerin ortaya çıkışındaki en önemli etken gittikçe yayılan şii inanç karşısında sünni inancı güçlendirmek ve devlet yönetimine bu inanca sahip kadrolar yetiştirmekti. İlk olarak Büyük Selçuklu veziri Nizamül Mülk tarafından Horasan'da kurulan ve Nizamiye Medreseleri olarak adlandırılan bu yapıların dört eyvanlı bir şemaya sahip oldukları görülür. Bu yapı türünün kaynağı hakkında farklı görüşler ileri sürülmekle birlikte yine zaman içerisinde toplumlara göre farklı plan türlerinin geliştiği bir gerçektir. Anadolu türk mimarisinde medrese yapılarının temelde iki farklı plan şemasını sahip oldukları günümüze ulaşan örneklerden anaşılmaktadır. Bunlar açık avlulu medreseler ve avlusu kubbe ile örtülü kapalı avlulu medreselerdir. Medreselerde dini eğitim verilebildiği gibi pozitif bilimlerle ilgili eğitim de verilmiştir. Bu amaca yönelik inşaa edilen medrese yapılarının plan kuruluşunda belirgin bir farklılık olmayıp medrese mimarisinin genel gelişimi içerisinde yorumlanmışlardır. Darüşifalar, tıp medreseleri ve rasathaneler bu tür medrese yapılarının örnekleridir.

Türbe (Kümbet): Her iki terimde Türk-İslam mezar yapılarına verilen adlardır. Türbe ve kümbetler genellikle silindirik, çokgen veya kare planlı olarak inşaa edilmiş kubbe veya külahla örtülmüş yapılardır. Kümbet ve türbe terimleri aslında aynı yapı türü için kullanılmakla birlikte ayırıcı özellikleri kümbetlerin piramidal veya çokgen külahla, türbelerin ise kubbe ile örtülmeleridir. Kümbet terimi daha çok Osmanlı öncesine ait mezar yapıları için kullanılmaktadır. İlk kümbet yapısı 1006-1007 yıllarında Kuzey İran'da inşaa edilen Kümbet-i kâbustur. Bu tür anıtsal mezarlar için Batı kültüründe kullanılan terim "mausoleun" dur.

Mausoleum: Batı dillerinde anıtsal mezarlara verilen addır. Türkçede ise bu konuda kümbet ve türbe gibi terimler daha ayrıntılı bir anlam taşıdığından mausoleum genellikle Antik Çağ için kullanılmıştır. Kelime M.Ö. 350 dolaylarında Halikarnasos'ta Kral Mausolos için yapılan anıt mezarın adı olan Mousoleum'dan gelmektedir. Bu terim daha sonra tüm anıt mezarların genel adı olmuştur.

Tekke: Genellikle yerleşim merkezlerine veya bu merkezlerin yanında yer alan ve içerisinde sürekli barınan derviş ve müritlerin bulunduğu tarikat yapısıdır. Tekkeler biryapı bütünlüğü içerisinde birden fazla ihtiyaca cevap verebilecek fonksiyonel mekânlardan oluşan plan kuruluşlarıyla dönemin külliyeleri olarak değerlendirilir.

Tabhane: Osmanlı İmparatorluğu'nda misafirhane yapılarına denir. Tabhane erken osmanlı mimarlığında camii yapılarıyla organik bütünlük içerisinde inşaa edildiği için Tabhaneli Camii, Zaviyeli veya ters t planlı gibi adlandırmalarla farklı bir tipoloji doğmuştur. Tabhaneli camiilerin ilk örneklerinde tabhane mekânları asıl ibadet mekânlarından olabildiğince bağımsız ve dışarıya açılabilen müstakil mekânlar halindeyken zamanla bağımsızlıklarını kaybetmiş ve asıl ibadet mekânının bir devamı olarak camii bütünlüğüne katılmıştır. İstanbul'un ilk büyük külliyesi olan Fatih Külliyesinde mekânlarının camiiden bütünüyle ayrıldıklarını ve külliye bütünlüğü içerisinde ayrı birimler olarak yer aldıklarını biliyoruz. Tabhaneli camiilerin inşaası bundan sonrada devam etmekle birlikte, tabhane mekânlarının Edirne 2.Beyazıt, İstanbul Beyazıt ve Gelenbe Yavuz Sultan Selim Camii'nde olduğu gibi kendi içinde ayrıca planlandıkları anlaşılıyor. Klasik dönemin büyük külliye kuruluşlarında ise tabhaneler külliye bütünlüğü içerisinde yine ayrı mekânlar olarak yer almışlardır. Örnek: Nusretiye Camii misafirhaneleri.

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Online Sanat Terimleri Sözlüğü