Ekzon Ökaryotlarda, bir polipeptidin bir kısmını kodlayan bir DNA molekülü kısmı.
Ekzositoz Ökaryotik hücrelerde kofulların hücre zarı ile kaynaşarak içerdikleri salgı, atık, vb. maddeleri hücre dışına vermesi.
Ekzotoksin Bakteri hücreleri tarafından dış ortama salınan çok kuvvetli bir zehir.
Elektroforesis DNA parçacılkları ya da proteinler gibi iri molekülleri, benzeri moleküllerle birarada bulunduğu karışımlarından ayrıştırmakta kullanılan bir yöntem.
Elektrolit Çözeltide yüklü partiküllere yani iyonlara ayrılan ve çözeltiden elektrik akımının geçmesini sağlayan madde.
Açıklamalarıyla 2080 Biyoloji Terimi
Elektromanyetik spektrum Işığın dalga boylarına göre sıralanması.
Elektron Atomun yapısında bulunan negatif yüklü parçacık.
Elektron Taşıyıcı Sistem Besin moleküllerinden oksijene, elektron mitokondride bulunan enzim sistemi.
Element Yörüngelerde seyreden eşit sayıda elektronlara ve atom çekirdeğinde eşit sayıda protona sahip olan atomlardan oluşmuş doğal ya da yapay, 100 kadar madde tipi.
Elytra Kın kanat, kitinleşmişi kanat yapısı.
Embolus Kanla taşınıp damarı tıkayan pıhtı ya da herhangi bir parçacık.
Embriyo
1. Bir organizmanın gelişmesinin erken evresinde yumurtanın döllenmesinden sonra, oluşan canlı taslağı.
2. Bir organizmanın gelişmesinin ilk evresi, döllenmiş olan bir yumurtanın gelişim ürünüdür.
3. Tohum, yumurta ya da rahim gibi koruyucu bir yapı içerisinde yer alan, genç bir hayvan ya da bitki sporofiti.
4. Yumurtadan meydana gelen, yumurta zarı, yumurta kabuğu ile korunan ya da vücudun içinde bulunan ve gelişmenin erken evrelerinde olan genç organizma.
Embriyo Kesesi Tohum taslağının döllenmeye hazır hale geldiği 8 haploid çekirdekten oluşan bu yapıya embriyo kesesi denir.
Embriyonik Kök Hücre (ESC) Blastosistdeki çok potansiyelli bir hücre.
Emilim Yapı taşlarına ayrılan besinlerin vücudun çeşitli bölgelerine taşınmak üzere sindirim kanalının epitel hücrelerinden kana geçmesi olayı.
Emülgatör Besinlere katılan ve onların kararlı emülsüyon haline gelmesini sağlayan katkı maddesi.
Emülsiyon
1-Başka bir sıvı fazda dağılan bir sıvı faz içindeki kolloid.
2-Sıvı asıltı (sütsü). Biri öbürünün içinde mikroskobik damlacık hâlinde dağılmış iki veya daha fazla sıvı karışımı.
Endemik
1. Belirli bir bölgeye özgün olan ve böylece çoğunlukla görece sınırlı bir yayılışa sahip olan.
2. Belirli bölgeye ait canlı türleri.
Endemik Hayvanlar Dünyanın yalnızca belirli bir bölgesinde bulunan bir bölgeye özgü olan hayvan türü.
Endemik tür Dünyanın yalnızca belirli bir bölgesinde bulunan bir bölgeye özgü olan canlı türü.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü