Bir orman ekosisteminde zeminde yer alan kısa boylu bitkilerdir. Işıktan yararlanma süreleri ve şansları daha azdır.
Kıyıdan kıta sahanlığının sınırına kadar uzanan denizel yaşam bölgesi.
1. Bir komünitenin kompozisyonu üzerinde baskın etkiye sahip olan tür.
2. Besin ağlarında bulunan ve ekosistemin bütünü üzerinde etkili olan türlere kilit taşı tür denir. Bu türlerin ekosistemin devamlılığı açısından önemi büyüktür. Bu türler ekosistemde yok olduğunda besin ağı büyük ölçüde zarar görür ve ekolojik denge bozulur. Bu türlere örnek olarak su samuru verilebilir.
1000 nükleotidlik DNA parçalarını esas alan ölçü birimi.
Açıklamalarıyla 2079 Biyoloji Terimi
Sindirim sırasında ince bağırsağın lenf damarlarının içinde görülen ve yağ granülleri kapsayan sıvı.
Vücudunda aynı ya da farklı türlerin zigotundan türeyen hücre populasyonuna sahip olan bireydir. Doğal olarak ikizlerde görülebilir ya da yapay olarak oluşturulur.
Pankreastan kimotripsinojen olarak salgılanıp protein sindiriminde rol oynayan aktif enzim.
Pankreas özsuyu içerisinde bulunan protein sindiriminde rol oynayan inaktif enzim.
Mideden ince bağırsağa geçen yarı sindirilmiş haldeki besin maddeleri.
Moleküllerin kimyasal bağlarında depolanmış enerji.
Besinlerin su ve enzimler yardımıyla daha küçük bileşenlerine veya yapı taşlarına ayrılması.
Kimyasal bağların oluşması ya da kırılması ile sonuçlanan tepkime.
Bir organizmanın bir uyartıya göstermiş olduğu tepki. Tepkinin yönü uyartının yönüne bağlı değildir. (taksisteki durumun aksine)
Biz, vücudumuzun çeşitli kısımlarının hareketi ve durumu hakkında haberdar eden duygu.
1.Üzerine mikrotubüllerin tutunduğu sentromer üzerindeki özelleşmiş yapı.
2. Kardeş kromatitleri bir arada tutan bölgeye sentromer denir. Sentromer üzerinde iğ ipliklerinin tutunduğu özel bölgeye ise kinetokor adı verilir.
Kanda ve dokularda yapılan ve kan damarlarında, düz kasta ve bazı sinir uçlarında iş gören polipeptidlerdir. Örneğin bradykinin ya da kalidin, adenin içeren gruplardan birisi doku kültüründeki bitki hücrelerinin büyümesini ve bölünmesini artırır.
1. Hücrelerin serbest yüzeyi üzerinde kirpiksi sitoplazmik çıkıntı. Düzenli titreşerek hücrenin hareketini sağlar.
2. Kirpik ( Fimbria): Bazı hücrelerde değişik şekil ve sayılarda yer almış hücre duvarının dışarıya doğru uzamış şekilleridir. Hücre dışında yer alan çıkıntı şeklindeki bu yapılardan kısa olanlarına kirpik adı verilir ki, hücrenin belli ortamda tutunmasını sağlayan organelleridir.
1. Böceklerin vücudunu örten sert örtü.
2. Eklembacaklıların dış iskeletini ve birçok mantarın hücre duvarını teşkil eden, suda erimeyen, boynuz özelliğinde bir protein-polisakkarittir.
3. Eklembacaklılar tarafından dış iskeletin kurulmasında kullanılan karbohidrata kitin denir.
3. Oldukça dayanıklı yapıda, N-asetil glikozamin'den meydana gelmiş, bir tür nötr polisakkarit.
1. Mayozun profaz I evresinde homolog kromozom çiftleri arasındaki X-biçimindeki bağlantı.
2. Homolog kromozomların birbiriyle oluşturdukları temas noktalarına kiyazma denir.
Yayılma alanın bir ucundan ötekine yapı ya da işlev bakımından sürekli değişkenlik serisi.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü