Lipaz
1. Pankreas özsuyu içerisinde bulunan yağ moleküllerini yağ asitleri ve gliserole parçalayan, yağ sindiriminde rol oynayan sindirim enzimi.
2. Lipidleri (yağları), yağ asitleri ve gliserine parçalayan sindirim enzimi.
Lipofuskin Lizozomlar tarafından sindirilemeyen madde kalıntıları, yaşlanma pigmenti.
Litoral Kıyı bölgesinde yüksek ve alçak dalga sınırları arasında kalan sığ su bölgesi.
Liyaz Bir molekülün parçalanmasını ya da bir grubun molekülden uzaklaştırılmasını sağlayan enzimler.
Lizis
1- Bir virüs girdiği hücrenin bir süre sonra parçalanıp yok olmasına neden oluyorsa bu olaya lizis denir.
2- Bir hücre ya da başka yapının parçalanması ya da çözünmesi olayıdır.
Açıklamalarıyla 2080 Biyoloji Terimi
Lizozom
- Hücrenin midesi şeklinde görev yapar. İçerisinde 50 çeşit sindirici sıvı (enzim) bulundurur. Hücrede büyük yapılı besinlerin (protein, yağ, şeker) sindirilmesini sağlar.
- Tek zarlı kese şeklinde bir organeldir.
- Yıpranmış ve yaşlanmış organelleri parçalayıp sindirir.
- Hayvansal hücrelerde bulunurken bitkisel hücrelerde bulunmaz.
- Lizozom oluşumuna katkısı olan organeller:
Ribozom, endoplazmik retikulum, golgi aygıtı
- Lizozom organelinin çeşitli nedenle zarı yırtılıp enzimleri hücre içine dağılırsa enzimler hücreyi sindirmeye başlar. Bu olaya otoliz denir. Bu nedenle bu organele intihar organeli de denir.
Lizozomlar
Golgi aygıtınca oluşturulan veziküler yapıdır. Tüm sitoplazmada bulunur. Etrafları çift katlı lipit yapıda zarla çevrilidir. Lizozomların içerisinde çeşitli enzimler bulunur ve bu enzimlerle hücrenin sindirim ve savunma görevini yapar. Makrofaj ve lökosit hücrelerinde çok sayıda bulunur. Lizozomların etkileri aşağıda verilmiştir.
• Yapılarındaki sindirim (hidrolitik) enzimleri aracılığıyla organik bileşikleri parçalar. Glikojeni-glukoza, proteini-aminoaside dönüştürür.
• Dışarıdan hücreye alınan bakteri, yabancı protein vb. maddeleri sindiriryok eder.
• Yaşlanan, içi partikülle dolan lizozomların zarları parçalanır ve enzimler hücre içine geçer. Serbest kalan enzimler hücrenin kendisini sindirir, yok eder. Buna, otolizis denir.
Lob Lop. Beyin, karaciğer gibi organların parçaları bölümleri.
Lofofor Bryozoa'nın ağız çevresindeki silli, tentaküllü ve at nalı şeklindeki çıkıntı.
Lokus Kromozomların üzerlerinde genlerin bulunduğu özel yerler. Genetikte, bir kromozom üzerindeki özgül bir yer. Gen ile eş anlamlı olarak düşünülebilir.
Lop Beyin, karaciğer gibi organların parçaları bölümleri.
Lökoplast
1. Bitki hücrelerinde yada bazı kamçılı tek hücrelilerde bulunan ve madde depo eden merkezler olarak iş gören renksiz plastidler.
2. Bazı bitki hücrelerinde yedek besin depolayan renksiz madde.
Lökosit Akyuvar, fagositoz yapan, antikor üreten, renksiz kan hücresi.
Lösemi (Kan kanseri) Kandaki akyuvar sayısının sürekli ve anormal şekilde artmasıyla oluşan kanser tipi.
Lusiferin Biyoluminens yapabilen bazı organizmalarda bulunan ve lusiferaz enzimiyle etkilendiğinde ışık veren bir maddedir.
Lümen Tüp ya da kese şeklindeki bir organ ya da organelin iç boşluğu.
Lütein Folikül hücrelerinde meydana gelen, yumurta sarısına renk veren pigment.
Lüteinleştirici hormon (LH) Ön hipofiz tarafından üretilen ve eşey hormonlarını üretmesi için gonadları uyaran bir gonadotropin.
Lycopsida Kibrit otları. Tracheophytanın bir alt filumu.
M Fazı Mitozun yer aldığı hücre döngüsü bölümü.
Diğer Biyoloji Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü