Su Döngüsü (Hidrolojik Dolaşım)
Su, bazı doğal kuvvetler ve hava hareketleriyle atmosfer ile yeryüzündeki karalar ve sular arasında sistemli bir şekilde hareket etmektedir. Buna su döngüsü veya hidrolojik dolaşım denir.
Su Döngüsü (Hidrolojik Dolaşım)
Su, bazı doğal kuvvetler ve hava hareketleriyle atmosfer ile yeryüzündeki karalar ve sular arasında sistemli bir şekilde hareket etmektedir. Buna su döngüsü veya hidrolojik dolaşım denir.
Su kaynaklarının kirletici etmenler tarafından kimyasal, fiziksel ve biyolojik yapısının bozulmasına su kirliliği denir.
Su Kirliliğinin Nedenleri
1. Havaya karışan tanecikli yapıların ve asitlerin yağışlarla su kaynaklarına ulaşması.
2. Evsel ve endüstriyel atıkların sulara boşaltılması.
3. Tarımsal gübrelerin ve ilaçların su kaynaklarını kirletmesi.
4. Deniz kazaları sonucunda fosil yakıtların denizlere boşaltılması.
5. Kanalizasyon sularının arıtılmadan su kaynaklarına boşaltılması.
Deri altı sinir ağı.
Endodermis ve mantar hücrelerinin çeperlerinde biriken, su geçirmeyen ve suda erimeyen mumsu bir maddedir.
Tavuk yumurtalarının bölünen hücreleri altında bulunan küçük boşluk. Bu boşluk kurbağa yumurtalarının blastosölüyla homolog değildir.
Enzimlerin katalizör olarak etki ettiği maddelere substrat denir.
Reaksiyon sonunda meydana gelen maddeye ise ürün adı verilir.
Substrat düzeyinde fosforilasyon
Yıkım tepkimeleri sırasında bir ara maddeden ayrılan fosfat grubunun ADP'ye doğrudan transfer edilmesi suretiyle ATP oluşturulması.
Çok etli ve suyla dolu gövde ve yapraklardan oluşan bitki.
Döllenmeden sonra bitkilere ait zigotun bölünme ile oluşturduğu hücresel iplik. Bitki embriyosu bu ipliğin sonuncu hücresinden oluşur.
Tatlı su göllerinde bulunan çok hücreli yeşil algler. Minyatür ağaç görünümünde bitkiler olup işlevsel ve morfolojik bakımdan kök, gövde, yaprak ve tohum benzeri yapıları bulunduğu halde, bu yapılar anatomik bakımdan ileri bitkilerdekilerden çok farklıdır.
Mantar özü.
Sükrozu monomerlerine ayıran enzim.
Bitki hücreleri tarafından sentezlenen disakkarit çeşidi.
Bir bölgede yaşayan çeşitli türlerin belirli bir zaman içinde birbirlerini izleyerek ortaya çıkmaları; ekolojik süksesyon.
Bir ekosistemde değişen çevre koşullarının da etkisi ile zamanla baskın türün değişmesine süksesyon denir. Süksesyon bir bölgede ilkel ve basit canlı formlarından başlayıp zamanla gelişmiş canlı formlarının baskın tür haline geçmesini ifade eder.
1. Süksesyon (ardıllık) : Daha önce hiçbir canlının yaşamadığı bir bölgede çevre koşullarının değişmesiyle ilkel formlardan başlayıp zaman içerisinde aşama aşama gelişmiş türlerin bölgeye yerleşmesi olayıdır.
2. Süksesyon (ardıllık) : Daha önce bir komünitenin bulunduğu bir bölgede yangın, sel gibi doğa olayları sonrasında komünite yok olur. Aynı bölgede ilkel formlardan başlayıp zaman içerisinde aşama aşama gelişmiş türlerin bölgeye yerleşmesine ikincil süksesyon denir.
Süngerler; çoğunlukla denizlerde zemine bağlı olarak yaşayan en basit organizasyona sahip, gelişmiş sistemleri bulunmayan hayvanlardır. Vücutları; torba, kadeh veya vazo şeklindedir. Süngerler, eşeyli ve eşeysiz yolla üreyebilir, kendini yenileme yetenekleri yüksektir. Çok küçük parçalara kesilseler de her bir parçadan yeni bir canlı meydana gelebilir.
Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilme olanaklarını tehlikeye sokmadan, şu anki neslin kendi ihtiyaçlarını karşılaması.
Bitkilerin toprak üstü kısımlarına sürgün denir.
Karada ve suda yaşayan türleri vardır. Vücutları, keratinden yapılmış pullarla ve kemiksi plakalarla kaplıdır.
Kertenkele ve yılanlarda pullu deri, büyümeyi engellediğinden zaman zaman yenilenir, buna deri (gömlek) değişimi denir. Akciğer solunumu yapar. Vücut sıcaklıkları çevre sıcaklığına bağlı olarak değişen ayrı eşeyli canlılardır. Üremek için suya ihtiyaç duymaz.
Sürüngenlerde kuluçkaya yatma, yavru bakımı ve başkalaşım görülmez. Kertenkele, bukalemun, geko, timsah, yılan, su kaplumbağası sürüngenler grubuna dâhil canlılardır.
Ana gövdeden gelişen dalların veya gövdenin üzerindeki gözlerin toprakla teması sonucunda köklenme ile yeni bitkilerin oluşmasına sürünücü gövde ile üreme denir.
Çilek, sarmaşık ve üzüm gibi bitkilerde görülür.
Açıklamalı Biyoloji Terimleri Sözlüğü