Eğitim Sitesi

Online Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü

Abdu'l Alîm

El-Alîm, hakkıyla bilen demektir. Düşünme ve öğrenme söz konusu olmaksızın, aksine, sırf fıtrî saflık ve kudsî nurun te'yidi ile, Allah'ın kendi katından, keşfe dayalı ilmi verdiği kula, Abdu'l-Alîm denir

Abdu'l Aliyy

El-Aliyy, izzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce demektir.

Abdu'l Azîm

El-Azim, azamet sahibi anlamınadır.

Abdu'l Aziz

El-Azîz, yenilmeyen yegâne galip, izzet sahibi anlamınadır.

Açıklamalarıyla 1545 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimi

Abdu'l Bâ'is

Ölümden sonra dirilten demekter.

Abdu'l Bâki

Allah'ın bekasını gösterip fena-i külle erdiğinde onunla baki kıldığı kuldur.

Abdu'l Bârî

Canlıları güzel bir şekilde yaratan demektir.

Abdu'l Bâsit

Rızkı genişleten veya ruhları bedenlere yayan demektir.

Abdullah

Peygamber (sav)' in babasının ve küçük yaşta vefat eden oğlunun ismi.

Abdulmuttalib

Peygamber (sav)'e annesinin vefatından sonra sekiz yaşına kadar bakan dedesi.

Abes

1- İşe yaramayan, boş, faydasız şey.

2- Namazda abes hareketler mekruhtur. Elbise ile oynamak gibi. Namazda faydalı hareketin meselâ eli ile alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantolonun tozunu silkmek, mekruhtur. Kaşınmak abes değilse de, bir rüknde, eli üç kere kaldırmak, namazı bozar. (İbn-i Âbidîn)

Abese Sûresi

Kur'ân-ı Kerîmin sekseninci sûresi. Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Kırk iki âyet-i kerîmedir. Birinci âyet-i kerîmede yüzçevirdi, iltifat etmedi mânâsına olan Abese lafzı sûreye isim olmuştur. Sûrede, Kur'ân-ı kerîmin Allahü teâlâ tarafından bir mev'ize (nasihat, öğüt) olduğu bildirilmekte, Cenâb-ı Hakk'ın kudret ve azametine (büyüklüğüne) deliller getirilmekte, kıyâmet gününün dehşetli vaziyeti, o gün iyilerin ve kötülerin halleri ve daha başka hususlar anlatılmaktadır.

Abı Hayat (Abıhayat)

1. Hayat suyu, bengi su.

2. İslam kültüründe içenin ölümsüz olacağı ve genç kalacağı varsayılan su.

3. Ahirette cezalandırılan bir kısım insanların, cehennemde kalmalarından dolayı üzerlerinde oluşacak siyahlığı giderici cennet suyu.

Âbid

İbâdet eden. Farzları ve vâcibleri yerine getirdikten sonra çeşitli nâfile ve yapılması sevab olan işlere de devam eden. Çokluk şekli, ubbâd'dır.

Abide

Anıt. Önemi ve değeri çok olan yapıt.

Acem

Arap olmayan demektir.

Acir

Malını kirâya veren. Kirâdaki binânın ve eşyânın tâmiri ve zamanla tıkanmış boruların tâmiri âcire âittir. Tâmir etmezse, kirâcı evden çıkabilir. Fakat yaptırmaya âciri cebr edemez (zorlayamaz). Ev sâhibinin izni ile kendi yaparsa, parasını kesebilir. Kendiliğinden yaparsa kesemez. Kullanmak için lâzım olan şeylerin (meselâ hamur ocağı) tâmir parasını kirâdan kesemez. (Ali Haydar Efendi)

Âciz

Bedeni, akli ya da mali açıdan yetersiz, bir şeye gücü yetmeyen, güçsüz, zayıf.

Âcizlik

Beceriksizlik, güçsüzlük.

Acûze

İhtiyar, çok yaşlı kadın.

Diğer Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri

1 [2]3 4 5 ... Son Sayfa

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Açıklamalı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Terimleri Sözlüğü