Eğitim Sitesi

Online Edebiyat Terimleri Sözlüğü

Barok

Aşırı derecede süslü sanat tutumu. Batı edebiyatlarında dengeden çok harekete, düşünceden çok duyuma, biçimlerin serbestçe yaratılmasından duyulan coşkuya önem veren, abartmalı, etkileyici, çelişkiden çekinmeyen edebiyat akımı.
"Mamafih, bütün şiirimde şekil bakımından bir çeşit barok hâlâ hükmünü sürdürüyordu." - N. Hikmet

Basitname

Divan edebiyatında yalın Türkçe ile yazılmış gazeller. Bunlara Türkî-i basit gazel de denir. Basitnamelerde Arapça ve Farsça sözcüklerle tamlamalar çok azdır. Örneğin:

Düşdi bu gönlüm sana hey sevdüğüm
N'ola yakışsan bana hey sevdüğüm

Çün seve geldi seve gider seni
Bu gönül önden sona hey sevdüğüm

Ayruluk derdi bana bir bun durur
Kim döyer imdi buna hey sevdüğüm

Turmadım uçmak diler gönlüm kuşı
Yüce köşkünden yana hey sevdüğüm

Yüzüni gözler güzel bu uyüzden ay
Giceler kalur tana hey sevdüğüm

Ağzını öpmek ana ol kim senün
Söğme yok yire ana hey sevdüğüm

Cânı dahi bir kez ana hey sevdüğüm
Edirneli Nazmi

Basmakalıp

Çok kullanılan, hemen herkesçe bilinen sözlerin olduğu gibi kullanılması.

Batıcılık

Pozitivizm ve aydınlanma düşüncesini örnek alarak gelişebileceğimizi, toplum, kültür ve devlet hayatımızın söz konusu modern ilkeler etrafında gelişen Batılı değerlerle düzenlenmesini savunan siyasi akım.

Açıklamalarıyla 793 Edebiyat Terimi

Bayronculuk

İngiliz şair Lord Bayron'un başlattığı bu akım toplumun yerleşik düzenine, töresel kurallara uymadan yaşama düşüncesini taşır. 19. yüzyılda ortaya çıkan akım başkaldırıcı bir yapısı olmasına rağmen fazla taraftar bulamamıştır.

Bedî

Sözü, kulağa hoş gelecek ve ruha heyecan verecek şekilde güzelleştirme yollarını gösteren bilim. İlm-i bedî de denir. Bu isim altında toplanan sanatlar iki gruba ayrılır:
Sözle ilgili sanatlar (Sanayi-i lafziye): Cinas, iştikak, seci, kalp, tedvir, aks, teddil, tasri, tarsi gibi.
Anlamla ilgili sanatlar (Sanayi-i mâneviye): İlhan, tevriye, tenasüp, mübalağa, leff ü neşr, tensik, mügalata-i mâneviye, tecahül-i ârif, hüsn-i ta'lil, tezat, istifham, rücu, tekrir, telmin, insal-i mesel, istidrak, tevcih, iktibas gibi.

Beğence

Bir yapıtın başına konan; yetkili bir kişinin yazdığı ve o yapıtı tanıtmayı amaçlayan yazı.

Belagat

1. Düzgün ve yerinde söz söyleme sanatı. Sözün düzgün, açık, anlaşılır, güzel olmasını, söyleme nedeniyle, söylenene göre düzenlenmesini öğreten bir bilimdir.

2. (metinde) Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı.

Belgesel Roman

Gerçek olaylara, belgelere, araştırma ve incelemeye dayanarak oluşturulan roman türü.

Belginlik

Düşünce ve duyguların, eksiksiz ve anlaşılır biçimde anlatılması.

Bend

Bir manzumeyi oluşturan, ikiden çok dizeli parçalardan her birinin adı.

Bent

Bir şiirin 4, 5, 6, ... dizeli bölümlerinden her biri.

Berâat-ı İstihsal

Sözün başında eserde anlatılanları belirten sözcük ya da söyleyişler. Berâat üstün gelmek, istihsal yeni ayın görünmesi, yağmurun yağması, çocuğun doğarken çığlık atması anlamlarına gelir. Bu edebi sanata hüsn-i ibtida adı da verilir. Amaca iki yolla ulaşılır. Bir ilişki kurularak ya da ilişki kurulmadan. İlişki kurulmasına tahallüs, kurulmamasına iktidab denir. Sinan Paşa'nın Tazarru'namesi, Fuzuli'nin Hüsn'ü Aşk'ı, Cevdet Paşa'nın Belagat-ı Osmanniye adlı eserlerinde bu sanatın güzel örnekleri vardır.

Berceste

Öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya da beyit. Dize için daha çok mısra-ı berceste, beyit için de beyt-i berceste tanımlamaları kullanılır. Genel anlamda bir şiirdeki en güzel dize ya da beyit de denebilir. Bazı berceste örnekleri:

Uyduk dil-i divâneye dil uydu hevâya
Ruhi

Su uyur düşmen uyur hasta-i hicrân uyumaz
Şeyh Gâlib

Çeşmini gördüm unutdum derdi de dermânı da
Şeyh Gâlib

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Muhibbî (Kanuni)

Şîrler pençe-i kahrımda olurker lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebun etdi felek
II. Selim

Berdar

Asılmış, darağacına çekilmiş. Divan ve tasavvuf edebiyatında sevgilinin saçlarına vurulan "âşık"ı tanımlamak için kullanılır. Örneğin:

Ayağı yire mi basar zülfine ber-dâr olanun
Zevk ü şevk ile virür cân ü seri döne döne
Necati

Dâr olam gerdâr olam ber-dâr olam mansûr olam
Yunus Emre

Beş Hececiler

Milli edebiyat döneminde bu dönemin temel ilkelerini benimseyerek o doğrultuda yazan Faruk Nafiz Çamlıbel, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç ve Enis Behiç Koryürek'in oluşturduğu topluluk.

Betimleme

Bir varlığı, bir olayı, bir durumu ya da kavramı zihninde canlanacak biçimde anlatma.

Betimleyici Anlatım

Bir varlığı, bir olayı, bir durumu ya da kavramı göz önünde ve zihinde canlandıracak biçimde sözle, yazıyla anlatma

Beyit

1. Aynı ölçü ile yazılan ve anlamca birbirine bağlı olan iki dizelik Divan şiiri birimine verilen ad.

2. Anlam bakımından birbirine bağlı iki dizeden oluşmuş şiir parçası.

Beytül-gazel

Gazelin en güzel beyti.

Diğer Edebiyat Terimleri

İlk Sayfa ... 3 4 [5]6 7 ... Son Sayfa

Terimler Sözlüğü Ana Sayfa

Açıklamalı Edebiyat Terimleri Sözlüğü