"Tüm varlıkların işlerini ölçülü ve ahenkli bir şekilde var eden, evreni bir plan ve amaca uygun olarak yoktan ve örneksiz bir biçimde yaratan." anlamında Allah’ın güzel isimlerinden biri.
Karışık olmayan, saf, katışıksız, arı, içten, samimi
1. Dinen evlenmelerinde bir sakınca olmayan bir erkekle bir kadının bir yerde üçüncü bir şahıs olmadan baş başa kalmaları.
2. Nikâh yapıldıktan sonra ve zifaftan önce kadın ve erkeğin baş başa kalmaları.
3. Tasavvuf yoluna giren birinin zihnini ve duygularını dağınıklıktan koruyabilmesi ve günahlardan uzak kalabilmesi işin, belirli bir süre mürşidin denetiminde tenha bir yerde yalnız başına kalıp, kendisini bütün varlığıyla Allah'a vermesi.
Bir kimseyi güzel bir şekilde anmak, övmek. Allah’a hamd etmek, onu çokça anmak, daima övmek ve ona şükretmektir.
Açıklamalarıyla 744 Kur’an-ı Kerim Terimi
Hz. Peygamber'in (s.a.v) evi.
1. Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği tevhit inancını koruyan; Hz. Muhammed’in peygamber olarak gönderilmesinden önce Allah’ın varlığına ve birliğine inanan kimse.
2. Doğruya ve hakka bağlanan, gerçeğe dönen. Müslüman, muvahhit, Allah'ı birleyen, tevhit ehli.
3. Temiz, gusül abdesti alan, cünüplükten yıkanan.
Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, helal karşıtı.
Bitkin, yorgun, perişan.
İyilik ve güzellikler, sürekli ve kalıcı hayır işleri.
1. Güzel, iyi.
2. İyi, hayırlı iş, iyilik.
Huy, Ahlak. İnsanın yaratılışından gelen özellikleri.
1. Dine aykırı görülen bir ihtimalden söz edilirken kullanılan bir söz.
2. Bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatan bir söz.
Bir yazmada yazanın verdiği bilgiyi açıklamak ya da aynı konuda daha ayrıntılı bir bilgi vermek amacıyla başka bir yazarca oluşturulan yazma. Dipnot.
Diriliş, ahirette yeniden dirilip mahşerde toplanma.
1. Güzel yazı yazma, sanatkârane yazılmış yazı.
2. Arap harflerinin yazımından doğarak İslam medeniyetinde başlı başına bir konum kazanan güzel yazı sanatı.
Kuran-ı Kerim’i ilk suresi olan Fatiha Suresi’nden başlayıp en son suresi olan Nas Suresi’ne kadar tek başına veya cemaatin huzurunda yüzüne veya ezberden okuma. Kur’an-ı Kerim'in tamamını okuma.
1. Hz. İsa’nın, kendisine yardımcı olarak seçtiği ve İncil’in içerisindeki hükümleri ve öğütleri insanlara bildirmekle görevlendirdiği on iki mümin kişiden her biri.
2. Taraftar, dost, arkadaş, yardımcı, seçkin kimse.
3. Hz. İsa'nın öğüt ve inançlarını yayma işiyle görevlendirdiği on iki yardımcısından her biri.
Bölge, mıntıka.
Utanma, sıkılma duygusu, edep, ar. Kişinin, Allah'a olan içten sevgi ve saygısından dolayı kötü, çirkin, ahlak dışı ve günah olan davranışlardan rahatsız olup onlardan kaçınması.
1. Servet, mal.
2. İbadet.
3. İlim, hikmet.
4. Dinin ve aklın yapılmasını iyi ve güzel gördüğü, kişinin sadece Allah’ın rızasını gözeterek yaptığı iş, amel.
Diğer Kur’an-ı Kerim Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü