Göz önünde olmayan, gözle görülmeyen, gizli olan, hazırda olmayan. Akıl ve duyular yoluyla hakkında bilgi edinilemeyen varlık alanı.
Bir kimsenin öfkesine maruz kalmak.
Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse.
Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane.
Açıklamalarıyla 744 Kur’an-ı Kerim Terimi
İmrenme, özenme, beğenme, hoşlanma. Kişinin başkasının elindeki nimetin yok olmasını istemeksizin aynısının kendi elinde de olmasını istemesi.
Dedikodu, çekiştirme, yerme, kötü sözlerle anma. Kendimiz hakkında söylendiğinde hoşlanmayacağımız bir şeyi başka birinin arkasından söyleme, onu küçültücü sözlerle anma.
Değişik şartlara bağlı olarak belli bir yöre içinde çadır, hayvan ve öteki araçlarla yer değiştiren, yerleşik olmayan kimse veya topluluk; göçer, göçkün.
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı.
Genizden gelen ses.
1. Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal.
2. Dinin emir ve yasaklarına aykırı olarak yapılan ve bazı durumlarda işleyene dünyada yaptırım, ahirette ise azabı gerektiren söz, iş ve davranışlar.
Kişinin manevi kirlilik durumundan temizlenmesi.
Hz. Muhammed'in söz ve davranışları. Bu söz ve davranışları inceleyen bilim.
Kıraat ilminde Kur’an-ı Kerim’in tecvit kaidelerine uygun olarak okunduğu üç tarzdan hızlı olanı.
Kur'an-ı Kerim'i bütünüyle ezbere bilen bir başka deyişle başından sonuna kadar ezberleyip okuyabilen kimse.
Gizli, saklı.
Yahudi din adamı.
Allah.
Gerçek, gerçeklik.
Yaratıcı.
1.Birinin yerine geçen, vekil; vekili olduğu kişi adına görev yapan kimse.
2. Allah’ın emir ve yasaklarının muhatabı olan üstün varlık, insan.
3.Hz. Peygamber’in vefatından sonra onun yerine devlet başkanlığına geçen yöneticilerin ortak adı.
4. Tarihte bütün Müslümanların ortak iradesiyle işbaşına geçen ve yönetimde İslami kurallara uyma konusunda titizlik gösteren, işlerini istişare ile yürüten, toplumda adaletle hükmeden.
5. Şeyhin yetkilendirmesiyle tarikata girenleri eğitme faaliyetinde bulunan ve onun ölümünden sonra tarikat sorumluluğunu üstlenen kimse.
Diğer Kur’an-ı Kerim Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü