Huzur, sükûn, güven, güvende olma.
Susmak, konuşmayı ve okumayı kesmek. Kur’an kıraatı esnasında "sesi, nefes almaksızın kesmek” manasında kullanılmaktadır.
Bir görevde kendinden önceki kimse.
Hz. Peygamber (s.a.v.) dönemi ve ondan sonraki üç asırda yaşamış olan İslam büyükleri, âlimler, değerli insanlar. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) döneminden itibaren sahabe, tabiin ve tebei tabiinden olan Müslümanlar.
Açıklamalarıyla 744 Kur’an-ı Kerim Terimi
Övme, medh.
Yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim.
Farsçadan dilimize geçmiş olan kelimenin gerçek anlamı başa kakmadır. Ancak daha çok "yakınma ve sitem etme" anlamlarında kullanılmaktadır.
Kişinin iman, ibadet, ahlak ve tüm güzel davranışlarının karşılığı olarak Allah tarafından kendisine verilen ödül; mükâfat.
Göndermek, götürmek.
Yürüyen, giden, hareket eden, hareket halinde olan.
Hiçbir zaman yalan söylemeyen ve yerine getiremeyeceği sözü vermeyen, sözünde duran, çok dürüst. Hakkı ve gerçeği tereddütsüz kabullenen, gerçeklere içtenlikle inanan.
Doğruluk, doğru sözlülük, samimi davranış, içtenlik. Öz ile sözün, söz ile davranışların birbirine uyması, kişinin olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olması durumu.
Nitelik.
Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi veya bir düşünceyi yoklamak, denemek, tecrübe etmek.
İslam inancına göre mahşer günü üstünden geçilecek olan köprü.
Yüz, kimse, insan, tip.
Gizli, kurnazca, alttan alta iş gören.
Belli bir sistem üzerine kurulu, yönteme dayalı.
Toplum bilimi.
Dört büyük kitap dışında bazı peygamberlere gönderilen ilahi bildirim.
Diğer Kur’an-ı Kerim Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü