Ebru desenleriyle bezenmiş kâğıda vs. verilen addır.
Üzerine boya ile somakiye benzer damarlar yapılmış kâğıda verilen ad. Eskiden bu kâğıtlar kitap ve defterlere kap olarak geçirilirdi.
Mustafa DÜZGÜNMAN tarafından yazılan ebrunun tarihinden, türlerinden, tekniğinden bahsedilen 20 kıtalık manzum bir eserdir.
Ejder. Ejderhadan kısaltılarak söylenir. Yılana benzer. Ancak ayaklı, kanatlı ve ağzından alevler püskürdüğüne itikat olunan bir mevhum hayvan. Bir nevi' efsanevî yılan.
Açıklamalarıyla 1053 Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi
Kur'an, sureler, en'amlar, evrad gibi varak hâlinde yazma cüzlere verilen ad. Amme, Tebareke, Kad-seme, Vez-zariyat surelerine de ecza-i şerife denilir.
Al renk yerine kullanılan bir deyimdir. Türk kırmızısı da denir.
Edirne'de yapılan lake ciltlere verilen ad. Bu ciltlerin üzerinde renkli nakış ye resimler vardır, nakışların üzerine vernik çekilmiştir. Lake ve ruganîds denir.
Hiref, hirfet kelimesinin çoğulu olup, «sanatlar, meslekler» anlamına gelir. Sanat erbabının toplu olarak isimlerinden ve ücretlerinden bahseden kayıtlarda rastlanan ehl-i hiref deyimi de sanat ehli, sanatkâr anlamındadır.
Eski Türk nakış-resimlerinde, minyatürlerde görülen bir motif. Bereketli yağmurlar yağdıran veya fırtınalar koparan bir kudret sayılan ejder, bulut şeklinde tasvir edilmiştir. Bir yılan şekli verilen bir bulutun bazı yerlerine küçük kıvrımlı kuyruklar, eklenerek şimşek resmedilmiştir.
Ekspresyonist terimi genellikle büyük ölçüde bozulmuş ve abartılmış hislerin ya da hissi unsurların ön planda olduğu hat türünü tasnif için kullanılır.
Ebru yapımında kullanılacak boyalan ezmeğe yarayan taş.
Elle yazılan kitaplara verilen ad. Gerek müellif gerekse müstensih tarafından elle yazılmış kitap. Daha çok "yazma eser" ve "yazma" şeklinde kullanılmıştır.
Müslüman Türklerin ilim ve sanatla meşgul olanları ve tarikatlardan herhangi birisine mensup bulunanları ekseriya ruhlarını tatmin etmelerinden mütevellit bir hisle insanların mânen fakiri ve hakiri mânasına gelmek üzere isimlerinin önlerine bu tevazu' lâkaplarını takar ve bundan rûhânî bir haz duyarlar. Bu zümrelere dahil olamayan bazı mukallitlerin de bu tâbirlerden büyüklük duyarak sahte tevazu' gösterdikleri de işitilmiş ve hattâ görülmüştür. Bu ifadeyi gayet samimî olarak kullananlardan biri de Karamemi oluyor. Onun sanatında kemâlini ne kadar hazmetmiş olduğunu bu umumî lâkap bildirmektedir. (Bu gibi insanlar esâsen meziyet dâvasında bulunmazlar.)
Arap alfabesinin birinci harfi olan elif, ayrıca tuğranın dört bölümünden birisidir. Tuğrada dik olarak yukarıya doğru çekilen üç paralel çizgiye elif veya tuğ denir.
Renkli kâğıt. Elvan, renk anlamına gelen "levn" kelimesinin çoğuludur. Yazıya çok önem veren Türkler elvanı bilir, al, yeşil, pembe, mavi, siyah, renk yermek için bitkilerden yapılma boyalar kullanırlardı.
En'am süresiyle, diğer meşhur Kur'an-ı Kerim surelerini ihtiva eden mecmuaya verilen ad. En'am-ı Şerif de denir. Bunlar güzel bir yazı ile yazdırılıp, tezhiplenerek iyi bir cilt yaptırılırdı.
Kesildiği gibi kalan, ağzı düzeltilmemiş kalem.
Döküm, liste.
Bir yazı çeşididir. Irak'ta Abbasîler zamanında icad edilmiş, Selçuklular zamanında Anadolu'ya girmiştir.
Oyulup çıkartılan kısma erkek oyma denir.
Diğer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri
Terimler Sözlüğü Ana Sayfa
Açıklamalı Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü